Hey! Geciktiği için üzgünüz. Sümeyye artık Madison Beer. Bundan önceki bölümlerin medyalarında yayımladık ilerdeki bölümlerde de yayımlarız isterseniz. İyi okumalar!
Geldiğimde müdür beni gördü ve:
"Ah demek buradasın, 1 sipariş daha aldık."
"Yeni geldim ya"
"Hadi prenses, fırla"
"Adres?"
"Papatya 44"
Duyunca duraksadım.
"Bu benim ev ?"
"Aa cidden. Tanıdık geliyordu ama çıkartamadım. Evin anahtarı senden başka kimde var ?"
"Abimde."
"Ara."
***
"Cevap yok." dedim ve bakışlarımı müdüre kaydırdım.
"Birileri dalga geçiyor olmalı." dedi. Kafamla onayladım.
***
Efe'yi ararken karşıma Deniz çıktı. Gülümsedi.
"Selam."
"Selam."
"N'aber?"
"Fena değil, sen?"
Karşıya baktı, ellerini cebine koydu, bana baktı, omuz silkti ve gülümsedi. Heyecan ve mutluluk seziyordum. Efe'den sezdiklerime benziyordu.
"Harika."
Gülümsedim.
Bir kaç metre arkamdan öfke dalgaları yayıldığında Efe'nin bizi gözetlediğini anladım. Kaşlarımı çatıp gözlerimi kapadım ve kaderimi değiştirmek için arkamı dönmeden Deniz'e birşeyler geveledim.
"Efe'yi gördün mü?"
Deniz'den öfkeyle karışık üzüntü yayılırken Efe'deki öfke mutluluğa dönüşüyordu.
"Hayır." dedi. "Görmedim.
Deniz'den gerginlik dalgaları yayılıyordu. Bi' süre yerle bakıştıktan sonra Deniz sessizliği bozup:
"Sana birşey sormak istiyordum."
Efe yanıma gelip tek eliyle bana sarıldı ve 32 diş gülümseyerek Deniz'e baktı.
"Selam"
Dudağımı ısırdım.
"Selam"
Deniz hayal kırıklığına uğramış görünüyordu ve gücümle gerçekten hayal kırıklığına uğramış olduğunu hissedebiliyordum.
Deniz gözleriyle kapıyı işaret etti. Bakışlarıyla Git buradan diyordu. Efe başını yan yatırıp gülüşünü genişletti. Galiba 33. dişi gördüm.
Gitmiyorum dedi Efe bakışlarıyla.
O sırada telefonum çalmaya başladı. Abim.
"Pizza siparişim nerede kaldı?"
"Sen miydin?"
"Hayır, arka bahçedeki kertenkele. İlker amcamdan izin al bi' sorunumuz var."
"Tamam, geliyorum."
Efe ve Deniz meraklı meraklı bana bakarken telefonun tuş kilidini kapıyordum.
"Eve gitmeliyim çocuklar.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kendi Kahramanlarımız
Science FictionKüçüklüğünüzden beri size "Uzaylı diye birşey yoktur, onlar hikaye." dendi. Gerçek olmadıklarına inandılar, bize kurgu dediler. Ama ya öyle değilse? Ya birgün gerçekten onlarla tanışma şansınız olursa? Korkup kaçabileceğiniz zamanlar olacak. Ama eğe...