LESSON

Anlamadım amk

  "Jungkook kanka ben anlamadım."

"Yine mi? Şaşırmadım. Ya senin fen lisesinde ne işin var?"

Jungkookun sorusu üzerine sinsice sırıttı Tae.

Babası 'Seul Gazi Kyungsoo Paşa Fen Lisesi'nin müdürüydü. Eh üstüne birazcık para ekleyince hemen alınmıştı bu okula.

Gerçi o buradakilere göre asi ve birazcık daha şımarıktı.

O onlarda Tae'den daha zekiydi.

Misal Jungkook.

Allah'ın ineği her dersi seviyor ve her dersten tam notla geçiyordu.

Yani sınıfın yavşağıydı.

Ama Jungkook,Tae'nin biricik,minnak kankasıydı. O olmadan ne yapacağını bilmezdi ve hayal dahi etmek istemezdi.

Çünkü Jungkook haricindeki sınıftaki öğrenciler Tae'ye uzaylı görmüş gibi bakardı.

"Ben buraya babam sayesinde alındım. Ah neyse siktiret beni de hadi kantine gidek."

Jungkook kafasını salladı ve kravatını sıktı.

Okulun üniforması koyu mavi süveter,bej rengi pantolon,beyaz gömlek ve süveter ile aynı renk olan kravattan oluşuyordu.

Tae asiliğin adamıydı. Böyle inek inek giyinmesi delikanlılığa sığmazdı.

Jungkook kitaplarını da düzenledi ve beyaz sıranın altından iPhone 5s'ini aldı.

Anlamıyordu Tae.

Jungkook'un maddi durumu kötü olsa bir şey demeyecekti ama Jungkookun ailesinin maddi durumu iyi hatta onlara göre daha iyiydi.

Bir kere sormuştu bunu Jungkooka.

Jungkook ise sevimli bulduğu için kullandığını söyledi.

Gerçi kullandığı da yoktu da...Neyse.

Ciddi ciddi Jungkook ile Tae ilk tanıştıklarında Jungkookun ekran kağıdında Albert Einstein vardı ve Tae buna hala gülüyordu.

"Tae gelmiyor musun?"

Tae Jungkookun sesi ile düşüncelerinden sıyrıldı ve kapıda duran kankasına ilerledi.

Birbirlerinin omzuna girip kantine indiler iki yakın arkadaş.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Vkook kurgusu ama Friendship LoveShip değil! Altını çizerek söyleyeyim.

Ona göre okuyun 10-15 bölümlük kısa bir hikaye olacak.

Eğlenceli olacak ve herneyse dkskslsşşs