Kod Adı:Billdip

8.BÖLÜM

"B-bill dur artık. Çok y-yoruldum!"

"Kes sesini ve yürümeye bak!"

Dipper,şeytanın arkasından hızlıca yürümeye devam ederken tökezledi-onuncudan sonra saymayı bıraktı- ve öne doğru düşecekken Bill'in sırtıyla çarpıştı.

Şeytan bir anda durduğu için meydana gelen bu olayda Dipper hiçbir suçluluk hissetmezken,durmuş olduklarının verdiği fırsat ile bir ağaç dibine çöküp soluklandı.

Bill kendisine sert bir sesle 'konuşacağız' dedikten sonra oğlanın soru sormasına bile fırsat vermeden bileğinden tutmuş ve ormanın derinliklerine sürüklemişti.

"Ben Wendy denen kıza tahammül edemezken şimdi de Candy mi başladı Çam Ağacı!?"

Arkası dönük olan şeytanın sinirden kırmızılaşmış gözleri ve katı sesi ile daldığı düşüncelerden sıçrayarak sıyrıldı Dipper.

"Sen neyden bahsediyorsun?"

"Kızın elini tutmak da neydi?"

"Arkadaşça tutuştan başka birşey değildi Bill. Uzatma istersen."

Şeytan seri adımlarla kendisinden az uzaklıkta olan oğlanın önüne geldi ve onunla aynı hizada olabilmek için dizlerinin üzerine çöktü.

Dipper şeytanın gözlerinin yakından daha fazla korkutucu göründüğünü düşünürken yakasına yapışan eller ile afalladı.

"Senin arkadaşça diye düşündüğün şeyden o kız ne kadar etkilendi haberin var mı? 1 km öteden hiseettim kalp atışlarını. Niye başkalarını etkileme derdindesin?"

Dipper'ı yakalarından tutup sarsarak uzunca bir cümle kuran Bill, sinir kotasına yaklaşmıştı.

"Benden hoşlanması benim suçum değil!"

Dipper şeytanın ellerini ittirmeye çalışarak-1 cm bile oynatamamıştı- cümlesini kurmuş,şeytanın onu anlamasını umut ediyordu.

"Ama elini tutman senin suçun!"

Dipper bu cümleden sonra yerden havalandığını hissetti. Ve 2 saniye sonra sırtı müthiş bir acıyla ağaçla buluşmuştu.

"Aahh!"

"Aahh!"

Ağaca çarptıktan sonra yere düşen Dipper diğer acı dolu iniltinin şeytandan geldiğine emin olmak ister gibi bakışlarını yerden kaldırdı.

Karşılaştığı şey şeytanın acı çeken suratı olmuştu.

"N-ne yapıyorsun?"

"S-seni cezalandırıyorum"

Bill yüzünden de anlaşılacağı üzere Dipper kadar acı çekiyordu. Ama buna aldırmadan hızlı adımlarla tekrar oğlanın yanına geldi. Ve o bakışlara bile kıyacak duruma gelmişti.

Dipper'ı tuttuğu gibi başka bir ağaca fırlattı. Bu seferki o kadar sert olmuştu ki kendisi bile dizlerinin üzerine çökmüştü.

Nefret ediyordu bir yanı bunları sevdiğine yaşatırken.

Ama kıskanç tarafi ağır basıyordu şu an ve bu duyguyla sadece 2 haftadır tanışıyorlardı. Bu yüzden kendini kontrol etmekte zorlanıyordu.

Dipper hâlâ şeytanın amacını anlamaya çalışıyordu. Tamam kendi dayak yiyordu ve canı çok yanıyordu. Peki şeytan neden kendini korumaya almadan aynı acıları yaşıyordu?

"S-sen benim..."

Elleriyle yerden destek alarak oturmaya çalışan Dipper ilk denemesinde bundan vazgeçti. Kaburgalarının kırıldığını düşünüyordu ve kalkmaya çalıştığı yere geri uzandı.