Arkadaşlar ilk kitabım olduğu için bazı hatalarım olabilir hatta sıkılabilirsiniz de ama ileriki bölümlerde sizi çok şaşırtacak olaylar olacağına inanıyorum beni bu yolda yalnız bırakmayacak okuyuculara ihtiyacım var . Gelecekteki okuyucularım bilin ki sizi çok seviyorum 😍😍😘😘
Bahadır Sağlam-Affetmedim kendimi
Gözlerim,gözlerimi acıtan bu parlaklık da neyin nesiydi. Allah'ım hiç birşey göremiyorum ellerimle gözlerimin önünü kapatmaya çalıştım lakin öyle kuvvetliydi ki göz bebeklerime feryat ettirecek cinstendi.
Fakat neler oluyor gözlerimi kapatamıyorum.Başka renkler bu iğrenç derecede midemi bulandıran beyazlığa karışmaya başlamıştı.Sanki bir çeşit savaş halindeydiler . Beyaz ışık gözlerimi işgal etmek isterken diğer renkler gözlerimi korumaya çalışıyordu. Yeşil mücadelesine tek devam ederken araya mavi girmişti. Sanki beyazın gücü giderek azalıyordu fakat mücadeleyi bırakmaya niyeti yoktu.
Mor ve diğer renkler mücadeleye girince içime kurtuluş sevinci doğmuştu en azından gözlerimin acısı bir nebze de olsa azalmıştı. Tüm renkler iç karartıcı bir şekilde birbirine girmişti. Artık dayanamıyordum bu savaş halinden kurtulmak istiyordum. Birilerinin bir şekilde beni kurtarması gerekiyordu ,beni bu savaştan çekip çıkaran birileri mutlaka olmalıydı.
Tüm bu savaşın ortasında ,sanki ortalığı bir çeşit telaş sarmış bütün renkler korkmaya başlamış, gücü ve kuvvetiyle göz kamaştıran beyaz birilerinden korkar hale gelmişti. Sonra bütün her yeri siyahın ihtişamı kaplamıştı . Gözlerim sadece karanlıkların efendisi olan siyahı odak noktası haline getirmiş ,sadece siyahı izliyordu. Mor ,mavi,yeşil... bunların hepsi komutanlarını gören asker ordusu gibi bir kenara çekilirken beyazla siyahı sahnede baş başa bıraktılar.Beyaz artık güçsüz,halsiz ve bitkindi. Siyah tüm bu yorgunluğu fırsat bilerek beyaza atıldı ve bir hamlede içine aldı . Bir damla gözyaşı tüm bu savaşın tek ödülü olmalıydı ki sadece bir damla gözyaşı aktı gözlerimden elmacık kemiklerime doğru artık gözlerimi kapatabiliyordum.
Göz kapaklarım bir cesedin üzerine örtülen örtü misali göz bebeklerimin üzerine kapandı ve küçük bir tebessüm bu koca savaşa kurtuluş misali dudaklarimda yer buldu.
Gözlerimi tekrar açmak istiyordum ama içimde bir yerlerde hala o korku yer etmiş ve gözlerimi açmama izin vermiyordu . Bunu rağmen tüm cesaretimi toplayarak gözlerimi açtığımda yanlızca gökyüzünü ve sanki orantılı bir şekilde serpiştirilen bulutları görüyordum.
Başımı sağ tarafıma çevirdiğimde çimenler ve beyaz papatyalar gördüm . Ne acayiptir ki gözlerim dakikalar önce bir savaşa şahitlik ederken şimdi bu güzel manzarayla kendinden geçiyordu. Sanırım yine bir yerlerde uyuya kalmıştım yavaşça doğrulmaya çalıştım güçlükle yerimden kalktığımda başım birazcık döndü ama fazla umursamadım . Önce nerde olduğumu anlamalıydım .
Üstümde beyaz bir elbise var. Peki bu elbise de nereden çıkmıştı ve ne zaman giydim? Elbise her yeri dantel kaplama olmasına rağmen abartidan uzak bir sadelik barındırırken aşağı inen etekleri içindeki kişiyi zarif göstermeye tek başına yeterli oluyordu . Ama bu benim için geçerli mi hiç bir fikrim yok.
Üstümde bulunan beyaz elbiseye ters olarak içimde acayip bir karanlık vardı . Minik adımlar atarak etrafımı tanımaya çalıştım. Burada sadece ot çimen ve çiçeklerden başka birşey yoktu . Allah kahretsin ben buraya nasıl geldim aklım bomboştu hiç bişey hatırlamıyorum adımlarımı biraz daha hızlandırdım. Fakat bir türlü tanıdık bir yerler çarpmıyordu gözüme buraya hayatımda ilk defa geliyordum.