25: Şans

2.3K 176 67
                                    

      ~Yazar~
  
   Jimin, kapıyı kapatıp çarparak çıkarken, Jungkook ile karşılaştı. Jungkook, anlamsızca bakış atıp Rose'nin yanina gitti. Rose, dizlerinin üzerine çökmüş ve ağlıyordu.

    Jimin, aşağı iner inmez müzik odasına girdi ve kapıyı kapatıp, arkadan kilitledi. Sonra piyanonun başına geçti ve tuşların üzerinde parmaklarını gezdirdi. Aklına, müzik odasında olan düet geldi. Rose'nin sesini orada beğenmişti ve Rose'ye birşeyler hissettiğini orada anlamıştı. Ama şimdi öfkesi onu ele geçirmiş, onun sevgisinin önüne geçmişti. Kandırıldığını düşünüyordu. Bu yüzden hızla ayağa kalkıp, elleri ile saçlarını geriye attı ve kapıyı açıp çıktı.

     ~Rose~

   Dizlerinin üzerine çökmüş bir şekilde ağlarken, Jungkook yanıma geldi ve benim gibi diz çöktü. Sonra da yanıma oturdu ve Jimin gibi bir bacağını kendine çekti. Ben de oturup, dizlerimi kendime çektim. Sonra da kafamı gömdüm. O sırada konuşmaya başladı.

  "Seviyirsun değil mi?" dedi, sesi kırgın ve umutsuzdu. Peki ben... Ne diyeceğim şimdi?

  "Kimi?" dedim, bildiğim hâlde bilmemezlikten geldim.

  "Jimin'i." dedi.

  "Aslında... Aslında bilmiyorum. Ama artık sevmiyorum." dedim ve kafamı kaldırıp dik durmaya çalıştım. O ise bu dediğime ufak çaplı bir gülümseme sundu.

  "Duygular kolay kolay değişmez." dedi.

  "Haklısın. Ama yapmak zorundayım. Bu zamana kadar hep yanımda durdun. Şimdi de durur musun? Unutmama yardım eder misin?" dedim. Sesimde umut vardı.

  "Keşke, keşke yapabilsem. Ama... Ama ben seni severken böyle birşey yapamam. Sen beni sevmediğini sürece, belki benim de duygularımı saklamalıyım." dedi ve ayağı kalktı. Ben hemen birşey bulmalıyım, onu da kaybedemem.

  "Jungkook," dedim, hızla. Bana döndü.

  "Nereden biliyorsun? Belki duygularım değişecek. Sen... Sen de bana yardım et." dedim. Gülümsedi ve cevapladı.

  "Emin misin?" dedi. Başımı evet anlamında salladım. O da elini uzattı. Umarım doğru şeyi yapıyorumdur. Derin bir nefes aldım ve uzattığı eli tutup, ayağı kalktım. O ise bana gülümsedi. Sonra da sarıldık.

    Ne kadar acizmişim? Beni sevenleri değil de, bana eziyet edenleri seviyormuşum. Artık Jungkook'a olan hislerim değişecek. Onun bana ne hissettiği her neyse, ben de onu hissedeceğim. Jimin, kendi kaybetti. Bana inanmayan, güvenmeyen biri ile ömrümü devam ettiremem. Kendin kaybettin Park Jimin.

    Artık eziyet gören değil, eziyet eden olacağım.

EZİYET | RosMin [Düzenleniyor] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin