13 | senin sonların

3.2K 332 839
                                    

cuma sürprizi yaptım size, aaa bu yazar hızlı bölüm atar mıydı dermişiz gibi

profilimde kimin ağzından yazayım yazdığımda en çok yoongi cevabı geldi ve işte o bölüm

Yoongi'nin ağzından yazmam çok yaralıyıcı oldu, yara bandı alın öyle okuyun

iyi okumalar, sizi çoook seviyorum!!!!!!

calogero - danser encore
(şarkıyı açın, şarkıda da sürpriz var)

...

İnsanlara sonsuzluk kavramını anlatırken fark etmiştim benim sonsuzluk kavramamın bir çift gözün derin bakışlarında saklı olduğunu, ben sonsuzluk kavramını sonumu getirecek bir insanın iki çift göz kapağı olarak sınırlandırmış, kendimi intihar suçu verecek kadar, kendi ölümümü planlayacak kadar ve en kötüsü de kendimin katili olacak kadar yanlış yorumlamıştım. Ben inanmıştım sonsuzluğa, ben yarın yokmuş gibi yaşamıştım ama ben asla bu hâle geleceğime inanmamıştım, ben asla şu gün bitse de bir sonraki güne geçelim diye salise sayacağımı bilememiştim. Ben sonsuzluğu iki gözün bakışlarına sığdırmıştım ama asla o gözlerin kapanacak olma ihtimalini düşünmemiştim. Ben Min Yoongi, sonsuzluktan bile kapı dışarı edilmiş çırılçıplak hâlimle anne diye ağlayacak hâle gelmiştim. Anne diye bağırmak istemiştim, beni göğsüne bastırsın geçecek desin istemiştim. Ben anneme delice sarılırken, sonumu getirdiler anne diye bağıra bağıra ağzımı sımsıkı tutan ellerden kurtulmak istemiştim. Anneciğim demek istemiştim, her gece üstünü örtmeye geldiğin çocuğunu yalnız bırakıp buz gibi adama çevirdiler demek çok istemiştim.

"Yoongi." demişti canımı sızlatan o sesiyle omzuma sımsıkı tutunan güzel bedenin sahibi. Öpmüştüm sonra ben de onu bir kez daha, öpmüş ve ölmüştüm ben onun için. Yanık tenli omzuna yansıyan perdeden sızan sarı ışık ile ıslak bir öpücüğü kulağına kadar taşımış ve soluklanmıştım yoğunca kendisi gibi kokan o yerde.

"Efendim?" demiştim ellerim sımsıkı bir şekilde belini sararken. İncecik beli elime uyan en güzel kup iken güzel vücudunun ağırlığı ilk aşkım olacak piyanomun tuşları üstündeydi. Her kımıldayışı, her irkilişi farklı notalara ev sahipliği yaparken en güzel notanın ağzından çıkacak seslere ait olması kadar acizce seven yüreğime acımıştım.

"Özür dilerim." demişti kolları boynuma sarılıp bacakları ile beni kendisine çekerken. "Ben özür dilerim Yoongi." demişti ismimi meleklerden dinlermiş gibi ilgimi ona verirken. "Ben o şekilde onlara bakmak istememiştim, ben sadece sana bakmak istemiştim ama bir anlık boşluğuma geldi. Bana kızıyorsun, seni sinirlendiriyorum ama istemsiz oluyor. Sana o piyanoyu çalarken kendinden geçip gözlerin kapalı bir şekilde kaşlarını çata çata çaldığın her notayı anlatabilirim, ben yüz ifadelerini izlerken aklından neler geçirdiğini düşündüğüm o anları anlatabilirim sevgilim. Ben sana benim gülümsememi düşünürek dokunduğun her notayı fark ettiğimi söyleyebilirim sana."

Tebessüm etmiştim kuru dudaklarımla sanki az önce nemlendirmemiş gibi eşimin dudakları. Bir elim sarı tutamları gözünün önünden çekerken, "O zaman neden?" demiştim. "O zaman neden tebessümlerine düşünerek çaldığım parçada beni gözyaşları içinde bıraktın?"

"Yoongi..." demişti hafifçe öne atılıp acı çekermiş gibi. Ben de acı çekiyordum, ben de kırılıyordum ama neye acı çektiğimi bile bilmiyordum. Ben bugün neden ağladığımı ya da artık Jimin'in üstümden ayrılan en ufak dikkatini dünyalara ders olacak katliama başlangıç yaptığımı bilmiyordum. Yaptığım kıskançlık değildi, benim yaptığım yalnız kalmamaktı. Yalnız bırakıyordu herkes beni, beş dakika sonra bay bay deyip herkes yanımdan gidecek gibiydi ve ben bu yüzden kaybetme korkusunu her saniye iliklerime kadar yaşamak zorundaydım.

marriage | myg'nin çaresizliği Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin