Karmakarışıklaşmaktayım.Dokuzuncu bölüm..
Bir koku...
Genzini yakan aynı zamanda daha fazla koklamasını istediği bir koku.Ona cazip gelen içine çekmek istediği bir koku.
Tarif edemiyor, ama bu kokuyu içine çekmekten geri duramıyordu. Kokunun kaynağını bilmiyordu tıpkı odasının neden böyle koktuğunu bilmediği gibi.
Gözleri kapalı, kokunun tadını çıkara çıkara yattığı yerden doğruldu. Kırmızı önüne gelen saçlarını koparırcasına arkasına atarken gözlerini ovuşturuyordu.
Gözlerini açtığında etrafına bakındı. Başka bir yatak, başka bir odada açmıştı gözlerini. Oda kahverengi ve lacivert tonlarında dizayn edilmişti. Oldukça modern ve şık duruyordu. Karşısında bununan, komidinin üzerine sabitlenmiş büyük aynaya baktı.
Korkunç görünüyordu. Dünden kalan makyajı akmış ve göz altları simsiyah duruyordu.
Alelacele göz altlarını silip aynaya tekrar baktı. İnsana benzediğine kanaat getirdiğinde yataktan kalktı.
Aşağıdan slow yabancı bir müzik sesi geliyordu. Geniş koridoru takip edip merdivenlere ulaştığında müzik sesinin daha çok arttığını fark etti.
Tamamiyle aşağı indiğinde, Asrın homurdanarak üzerindeki ceketi çıkarıyordu. Geniş kaslı sırtı her gün düzenli spor yaptığını ortaya seriyordu.
Ülkü imrenerek onun hareketlerini izliyordu. Üzerindeki ceketi özenle çıkarışını önündeki koltuğa atışını, gömleğinin düğmelerini açışını.
Asrın düğmelerini açtıktan sonra arkasını döndü, Ülkü'nün orda olup onu izlediğini bilmiyordu. Düşünceleriyle o kadar bütünleşmişti ki farklı bir ses duyamamıştı.
Sert yüz ifadesi ciddiyetini bozdu ve yumuşadı. Şirkete gidecekti fakat çalışanlarına çok sinirlenip gitmeme kararı almıştı. Hoş bu karardaki en büyük etken Ülkü'nün yatağında yatıyor olması idi.
Eve dönerken Vildan hanımı görmüş, Ülkü ile Elif'i dışarıya çıkarken gördüğünü söylemişti.
Asrın, Ülkü'yü baştan aşağıya süzdü. Onun bu çocuksu hali hoşuna gitmişti. Kahkaha atmamak için kendini zor tutuyordu.
Ülkü sersemlemiş bir şekilde ona ne söyleyeceğini düşünüyordu, o karanlık geceyi yaşadığı korku dolu anlar aklından bir türlü silinmiyordu.
Film şeridi gibi geçip gitmişti dün yaşananlar gözünün önünden. Dün geceki siyahlık ruhunu kaplamıştı Ülkü'nün, asla unutamayacağı bir leke bırakmıştı zihnine.
Aklı hep bulanık kalacak, hep bu siyahlığı hatırlayacaktı. Küçük bir olay olabilirdi, ama bunu yaşayana sormak lazımdı.
Küçük olaylar insanların içlerinde derin hisler ve yaralar bırakabiliyordu. Ülkü dün yaşadığı korkuyu asla unutmayacaktı.
Asrın kaşlarını çatarak karşısında donmuş olan kıza baktı. Dün ile ilgili birşeyler hatırlamış olacağını düşündü.
Ona ne demeliydi ?
Kararsızdı, bir yanı hiç bir şey olmamış gibi davranmasını söylesede diğer yanı ona destek olması gerektiğini ve birşeyler söylemesi gerektiğini düşünüyordu.
Kendi içinde bir süre çatıştıktan sonra Ülkü konuşana kadar susma kararı aldı.
Ülkü kendisi ile boğuştu bir süre, beyni sürekli resetleniyor muş gibi herşeyi zihninde tekrar tekrar yaşıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melek ile Şeytan
Genç KurguKader uzun bir yol yazmıştı onlara. İsteksizce birleştirmişti yollarını. Bir arada kalmamak için verdikleri çabalar, tam tersine dönüp birlikte olmak için verdikleri bir mücadele olmaya başlamıştı. Mücadelelerine başladıklarında fark etmiştiler bir...