İddia

181 16 5
                                    

*Günümüz*

''Evvet kazandım.Buraya kadarmış heheh.''

''Bunu diyen ben olmalıydım Eray.''

''Reeller acıdır. Baran gelmeden gitmen gerek, haydi koş ve gir o eve!''

''Hay ben Baran'ın-neyse.''

''Tahtalı köyde görüşürüz dostum.'' 

 Koşmaya başlarken keşke bu son söylediğini duymamış olsaydım diye geçirdim içimden.Hızlı hızlı koşarken bir an arkama dönüp bakmadan edemedim, Hava çoktan kararmış olsa da Eray'ın silüeti şişkoluğunu ele veriyordu. Aslında saat gecenin biriydi.Ulan neyime benim iddia oynamak?

  Sessiz olmaya çalışarak evin giriş basamaklarını adımladım.Eray'ın orada olup olmadığını kontrol ettim, evet ordaydı. Sıradaki iş eve girip beş dakika durmaktı.

  Elimi kapının kulpuna değdirdiğim anda bir titremeyle geri çektim.Bu ne lan böyle bu ev hem perili, hem elektrikli mi? Elimi ovarken karşıya bakmayı unutmuştum. 

''Senin...senin burda-''

''Asıl senin ne işin var?''

 Ve çocuklar, karşımda okulun en popüler ve aynı zamanda en cool kızı Eslem duruyordu.İlk karşılıklı konuşmamız olduğuna göre kurdaleyi kesebiliriz,hayırlı uğurlu olsun.Şayet ne zaman bir şey desem kafasını çevirip giderdi.

''Buraya sakın gireyim deme Gençer.Baran'a yakalanmadan yurda dön.''

''Para verseler demem zaten.Ama iddiayı kaybettim, şimdi de girmem lazım.''

''Ne iş yaptığının farkında mısın sen?''

Arkamızdan bir ses:

''Çocuklar hemen yurda dönmemiz gerek.'' dediğinde ikimiz de Eray'ın bizden tarafa doğru koştuğunu, hemen arkasında da Baran'ın el feneriyle bizden tarafa geldiğini gördük.

  Koşmaya başladık.

***

  Alarmın sesiyle gözlerimi açtığımda derse yarım saat vardı.Eray'la benim hazırlanmam kızların aksine beş dakika sürer.Geri kalan yirmi beş dakika Eray'ın kahvaltı yapmasını beklerim.Bu sabah da öyle yaptık.Gelenek değişmedi.

''Dünkü gece neydi öyle? Ödüm-''

''Bir saniye,doksan kiloluk et yığınını hareket ettirmek zorunda olup iddianın keyfini çıkaramayan sen değilsin.''

''Bugün çıkaracaksın dostum, bizde söz sözdür.'' dedim.

Eslem gelip masamıza oturarak:

''Maalesef bugün de çıkaramayacak.O eve girmeyeceksin Gençer.''

''Ne zamandan beri senden emir alıyorum?'' dedim tek kaşımı kaldırıp gülümseyerek.Eray bunun her zaman çok karizmatik olduğunu söylerdi.Yanımda böyle kız otururken bunun hayatımdaki tek şans olduğunu kendime hatırlattım. Aslında çöplüğün tipsizi falan değildim, sadece kızlarla konuşmayı beceremezdim.Geçen sene Melisa ile flörtleşmeye başladım diye Eray'la bunu yurttaki dolaplarımızı fulleyerek kutlamıştık. Daha doğrusu ben ikimizinkini de fullemiştim ama içindekileri yine sadece Eray yemişti. Baran -yurt başkanımız- yoğurt ve soğanlı cips kokusunu alır almaz gelip haftalık aperatifimize el koymuştu.İşte o çocuğa kıl olmamın ilk sebebi. Ve ikinci sebebi de Eslem'in sevgilisi olması. Aslında sevgili olup olmadıklarını bilmiyordum, bu benim tahminimdi.

''Baran sevgilin mi?''

''Ne...Bu da ne oluyor şimdi?''

''Sevgilin mi,değil mi?Gayet basit bir soru.''

''Bu seni hiç ilgilendirmez.'' deyip masadan kalktı.

''Gençer yine yaptın yapacağını.Bundan sonra yanımıza bir kız geldiğinde çeneni açma bile.''

''Abin sadece doğal olmaya çalışıyor adamım. Basit bir soru sordum.Ve zile son bir dakika, kahvaltıya veda zamanı.

***

 Bu gün her zamanki gibi bir gündü.Sıradan.Sıkıcı.

 Okul bittikten sonra hemen yanında kaldığımız yurda gelip kendimi odama attım. Bir duş alıp üzerimi giyiniyordum ki önce kapı açılmaya zorlandı ama kilitlemiştim.Sonra da çalınmaya.Hızlı çalınıyordu, belli ki Eray değildi.

''Geliyoruum.''

Şortumu giyip kapıyı açtım ve karşımda Eslem duruyordu.Şaşırmış gibiydi.İçimden tabii şaşıracak deyip sırıttım.Beni bu şekilde görmek her kızın harcı değil.

 İçeri girip kapıyı kapattı.

''Şimdi olmaz canım,günümde değilim.''

''Ah saçmalama. Ben-''

''Zamanlaman gerçekten çok iyi, duş alıp da çıkmamı özellikle mi bekledin? Ama kusura bakma feci yorgunum.''

''Hayır hayır bekle.Ben seni uyarmaya geldim.O ev konusunda.''

''Eslem yapma, bir şey yok beş dakika girip çıkacağım.Hem belki periler şu gördüğün vücudu görür de gözleri bayram eder.Kim bilir kaç senedir oradalar.''

''Eğer oraya girersen zaten sürekli bayram edecekler. Ayrıca bu bir iltifat değildi.Oraya giren ya hiç çıkamaz yada çıkmayı başarmışsa geri girmek zorunda kalır.''

''Ya çıkmayı başarır da girmezse?''

Bir adım daha yaklaşıp fısıldayarak:

''O zaman günden güne ruhundan bir parça gider.''

Umarım beğenirsiniz.+5 vote yb :)

KEHANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin