*Selam millet. Yeni bölüm yine geç geldi ehehehhehhe kusura bakmayın lütfen.
*Ha bir de oylar çok düştü. Bu da benim içimde kitabın kötü gittiğine dair bir şüphe uyandırıyor.
*İyi okumalar. Umarım beğenirsiniz. Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın pls.
MİN YOONGİ
Uyanmama sebep olan gürültülere küfürler ederek gözümü açmıştım. Aşağı kattan çatal-bıçak sesleri geliyordu. Muhtemelen Jungkook bugün pazar günü olduğu ve birlikte kahvaltı etmemiz için bir şeyler hazırlıyordu.
Üzerimi giyinip, aşağı indiğimde ise gürültüyü bir tek Jungkook un çıkarmadığını görmüştüm. Namjoon, Seokjin, Jimin ve Eunjin de buradaydılar. Hep birlikte bir şeyler hazırlayıp, piknik sepetine koyuyorlardı.
"Neler oluyor burada?"
Aniden konuşmamla hepsi bana doğru dönmüştü. Seokjin ise kocaman gülümseyip, konuşmak için dudaklarını aralamıştı.
"Oh, uyandın mı?"
"Hayır, gördüğün gibi hâlâ uyuyorum"
"Ha ve ha çok komik"
"Pikniğe gideceğiz hyung."
Jimin araya girip, heyecanlı bir şekilde konuşmuştu.
"Ben gelmeyeceğim"
Seokjin bana sinirli bir ifade ile bakmaya başlamıştı.
"Geleceksin."
"Gelmeyeceğim."
"Geleceksin!"
"Gelmey-"
"Bay Jung da gelecek"
Namjoon un birden sözümü kesip konuşmasıyla, hızla ona doğru dönmüştüm.
"Ne zaman gideceğiz?"
Herkes ölüm sessizliğiyle bana bakmaya başlamıştı.
"Ne?"
Hiçbir şey demeden önlerine dönüp, yaptıkları işe devam etmişlerdi.
"Saçmalamayın millet. Ben... Eunjin. Evet Eunjin için geleceğim. Siz bir şeylere dalarsınız, bakamazsınız çocuğa falan yani."
Jungkook sırıtmaya başlamıştı.
"Ben abime inanıyorum. Tüm kalbimle hem de"
Jimin in birden kahkaha atmasıyla sinirle ikisine bakmaya başlamıştım.
"Yah! Siz veletler. Aklınızda ne varsa hemen silin o düşünceyi."
"Seni ne kadar çok sevdiğimizi düşünüyorduk hyung"
"Tabi tabi. Kesinlikle ben de size tüm kalbimle inanıyorum."
"Ayşş yeter! Gel yardım et sen de. Çabucak bitirip, gidelim artık."
Seokjin in cırlaması sonucu yanlarına gitmiş ve onlara yardım etmiştim. Sonrasında ise herkes üzerine gündelik kıyafetler geçirmiş ve arabalarımıza binerek yola koyulmuştuk.
Yol yaklaşık 1 saat sürmüştü. Ormanlık bir alana gelmiştik. Burası normalde ıssız bir yer olmasına rağmen pazar günü olduğu için biraz fazla insan vardı. Kendimize boş ve ağaçların yoğun olduğu bir yer bulup, ağacın dibine bir şeyler sererek oturmuştuk.
O sırada Hoseok bizi arayıp, bir çekimde olduğunu ve biraz geç geleceğini söylemişti. Tabiki bu duruma üzülmüştüm fakat yanındakilere belli etmemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAIRDRESSER / SOPE
FanficBir kuaför düşünün, küçük bir kaza sonucu dünyaca ünlü müşterisinin saçını fazla kesen bir kuaför. Ve bu hata sonucunda doğan kocaman sonsuz bir aşk.