-James
Jason kaşları çatık bir şekilde yanıma yaklaşıyordu,
"Her şeyi bildiğini mi sanıyorsun evlat?"
"Hayır ipleri birleştiriyorum, Kemal Beyin oğlunun kafasını kestiniz, ya da şöyle diyelim kestiğini düşünmesini istediniz."
Kemal bey oturduğu koltuktan hızlıca kalkıp bağırmaya başladı,
"Ne! Ne diyorsun sen oğlum!"
Yeniden jason'a baktım, kendimden çok emindim,
"En kolay ip ucunu kafasını keserek verdiniz zaten, buraya gelmeden önce adamlara o gömülen cesedi çıkartıp DNA testi yapmalarını istedim ve sonucu elimde de."
Kemal beyin bacakları titriyordu herkes bir anda bakışlarını bana çevirmişti,
"Sonuç eşleşmedi! O DNA Kemal Beyin oğluna ait değildi! Siz böyle düşünmesini istediniz, ve o adam yıllarca öyle düşündü. Başarmıştınız, intikam tamamlanmıştı ama bir sorun vardı içiniz hiç rahat değildi. Bu size yeterli gelmedi, ve onu da aldınız."
Jason sinirlenmişti ama bir yandan da gülümsemeyi kesemiyordu,
"Bu köşke gelirken bahçede, hamakta oturan bir çocuk gördüm sarışındı, takım elbiseli değildi önemli biri olduğu çok belliydi neden burada bi koruma tişört ile gezinsin ki? Kemal Beyin oğlunu öldürmediniz onu kendiniz için aldınız ve Kemal bey bu işe burnunu sokmasın diye kendi oğlunu öldü diye gösterdiniz. Fazla zekice kimse ölmüş oğluna DNA testi yaptırmaz."
Jason sinirlenip silahını bana doğru çekti fakat ben konuşmaya devam ettim,
"Fakat siz gerçek oğlunuzu aramayacak kadar intikam peşindeydiniz."
Başımı silaha doğru daha da yaklaştırdım, gözlerim doluyordu. Jason'un gözleri sinirle ayağa kalkan Kemal'e dönünce elindeki silahı alıp ona doğrulttum. Tüm adamları silahlarını çıkartıp bana nişan almışlardı. Ben konuşmaya devam ettim,
"Eğer çocuğunu arasaydın belki de yaşıyor olduğunu öğrenecektin!"
Silahı kendime doğrulttum ve güldüm,
"Onun bir kaçak olmasını engellerdin!"
Kemal Bey bağırdı, çılgına dönmüş gözüküyordu,
"Ne yani! Sen benim oğlum değil misin! Dışarıdaki çocuk benim oğlum mu!"
Jason gözlerini kısarak bana dikkatlice baktı yavaş adımlarla yanıma yaklaşıyordu elini elimin üstüne koyup tabancayı aşağıya indirdi. Mutluydum çünkü artık kayıp hissetmiyordum.
Jason hızlı bir hareket yapıp işaret verdiğinde tüm adamları üstümüze ateş etti, fakat silahlarda kurşun yerine iğne vardı. Bedenimin uyuştuğunu hissediyordum. Gözlerim kapandığında hayalimin devamını gördüm.
...
Sylwia gülümseyerek kapıyı açarken bir yandan da elimi tutuyordu, hızla aşağıya inip yere yattık, Sylwia parmağını yukarı kaldırıp yumuşak bir ses tonu ile konuştu,
"Çok güzel değiller mi..."
Ona dönüp gözlerimi kıstım,
"Bizim kadar güzeller mi?"
Bana döndü ve güldü,
"Biz güzel miyiz ki?"
...
Gözlerimi açtığımda yerde sürükleniyordum, kendimi ayık tutamıyordum. Fakat Sylwia'nın bağırışlarını çok yakınımda işitebiliyordum. Gözlerim kısa süre sonra kapandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEPENTHE ( YENİ HALİ İNTERNET SİTEMDE RZGARKESKİN.BLOGSPOT.COM)
Paranormal-İKHAR- İki beden üç ruh. İki kişinin kendi bakış açıları ile yazdığı bu kitap eğer içine girerseniz sizi derinden etkileyecektir. Kitabı okumayın yaşayın. Kitap James adlı 17 yaşında bir çocuğu ve aynı zamanda Sylwia adında 15 yaşı olan bir kızın...