Jimin:
Gardenya.
Son zamanlarda en çok duyduğum ve duydukça daha çok aşık olduğum koku.
Gardenya sen demek, her gece uykularımda bana sunduğun öpüşlerin demek.
Yine etrafımı saran gardenya kokusu ve meraklı bir ben var rüyamda.
Evet merak ediyorum. Dün gece değişen olay örgüsünden sonra bu gece ne olacağını.
Kopardığım gardenyayı sana getirirken içim kıpır kıpır ediyor.
Gülümsüyorsun yüzüme bakıp. Olduğum yerde duruyorum ve bu sefer ne yapacağını bekliyorum.
Gardenyayı elimden alıp yine dün geceki gibi boynumu kokluyorsun bir süre.
Boştaki elin belime gidip iyice çekiyor beni kendine.
Heyecandan titrediğimi fark etmemeni umuyorum çaresizce.
Bir süre soluklandıktan sonra boynumda, kulağıma yöneliyor dudakların. Kulak mememden başlayarak küçük öpücüklerle ilerliyorsun dudağıma doğru. Adeta oyun oynuyor gibi usul usul yaklaşıyor dudakların dudaklarıma.
En sonunda dudaklarımız buluştuğunda belimdeki elin enseme gidiyor yeniden. Öpüşün derinleşiyor dün geceki gibi.
Bu sefer alt dudağımı kavrayıp öpüyor ve dil darbelerinle içimi gıdıklıyorsun.
Gardenyalar sarıyor her yeri ve ben kendimde değilim bu gece .
Bu sefer üst dudağımı kavrıyor dudakların. Minik emişlerin ardından ısırıkların değmeye başlıyor dudağıma. Dillerimize dolanan demir tadıyla uyanıyorum.
Dudağım kanamış. Aynaya bakarken aklıma dolanan bin bir soru var.
İlk defa beni gerçekten öptüğünden şüpheleniyorum şişmiş dudaklarıma bakarken.
Gelecek bölüm final.
