LIAM

340 19 2
                                    

yine beeen. beğendiniz mi prensesler. ama daha çok vote comment yada okuyucu pliis :) şimdiden tenks

"Jessica Lena Gilbert doğru eve!" diye annemin telefonda bana bağırması saatin kaç olduğunu anlamamı sağlamıştı.

10'da geleceğimi söylemiştim ama saat çoktan 11 olmuştu.

"Hemen geliorum anne." diyip kapıya doğru yöneldiğimde Bonnie yanıma geldi ve elveda sarılışını yaptı.

"Pazar için planın var mı?"

"Henüz yok. Bon yarın konuşsak. Annemler delirmek üzeredir."

Cevap vermesini beklemeden dışarı çıktım ve eve doğru koşmaya başladım. Lanet olasıca bir sonbahar yağmuruna kapılmasaydım herşey gayet güzel gidiyodu.

Son sokağı dönerken telefonuma gelen mesaja (ki Jeff Ericson'dandı - mesaj sesinden anladım - ve muhtemelen partiye neden gelmediğimi soracaktı) bakmak için telefonu alıp şifreyi girerken biriyle çarpıştım. Çarpışmanın etkisiyle arkaya doğru sendelerken iki güçlü kol beni tuttu.

"Prensesler ıslanmamalı." deyip ceketini verdi.

Ne kadar kaslı olduğu hakkında söylentiler vardı ama bu kadar olacağını tahmin etmemiştim. Kasları neredeyse beyaz kısa kollu t-shirtünden fışkırıyordu. Ayrıca dövmeleri de ona extra bir çekicilik katıyordu.

Koluna baka kaldığımı fark edince utanarak "Şey, uhm... Teşşekkürler Liam." diyip eve doğru koştum ve hemen sıcacık evime girdim.

"Kiraladık!" diye sevinç çığlıkları atan annemle babama sarıdıktan sonra kime olduğu sorusunu yönelttim.

Beklediğim cevap bu muydu değil miydi bilemiyorum ama cevap: ÇETE

Birkez daha tebrik ettikten sonra sessizce odama çıktım.

Saçımı ev topuzu yapıp pijamalarımı giyince yatağıma yayıldım.

Telefonumu da elime alınca yarın için plan yapmaya hazırdım.

"Yarın?" mesajımı Bonnie'ye gönderip cevabı bekledim. Tabiki Bonnie hızlı davranmıştı.

"Benim için Jeff'in partisine gitmedin bu yüzden senin için Jeff'i getirdim. Hadi yine şanslısın ;)"

"Jeff'i getirdin?"

"Bar, bara getirdim. Yarın akşam 7'de sen, ben, Jeff ve Matt."

"İşte seni bu yüzden seviyorum bebek :*"

"Bende... bende falan filan dizi izliycem bb"

"Bb" Bonnie'yle olan konuşmam bitiğinden sıkılmıştım. Yapcak bir şeyim yoktu. Tam yatmaya karar veridiğim an aklıma Jeff'in mesajına bakmak geldi.

"Seni görüceğimi düşünüyordum." yazmıştı.

"Parti için üzgünüm :(" diye cevap verdim.

Klasik Jeff ve onun mesajlaşma bağımlılığı sağolsun anında cevap verdi.

"Üzülme. Asıl parti yarın." cevabına diyecek birşey bulamamıştım. Ayrıca bir cevap vermek zorunda olduğumu da düşünmüyordum. Açık ve net söylemişti. Yarın eğlenecektik.

Klasik kendi kendine sırıtış mode-on'dan sonra telefonumu komidine bıraktım. Uyku pozisyonuna geçecekken telefon titredi. Bir mesaj...

"Selam"

"Selam" Liam'ın mesajına cevap verdim. Muhtemelen ceketini istemek için mesaj atmıştı.

"Yarın müsait misin?"

"Ceketini getirebilirim."

"Hayır, hayır. Ben o yüzden dememiştim. Ayrıca sende kalsın. Yani kalabilir..."

"Yok hayır getiriyim."

"Peki... Yani bu yarın görüşeceğimiz anlamına mı geliyor?"

"Neden olmasın. Evine mi getiriyim?"

"Aslında evimize. Louis'le beraber yaşıyorum. Yani yaşıyoduk. Şimdi 5'li olarak sizin eve geçiyoruz. Biliyosun. Sonuç olarak evet eve gelmen beni mutlu eder. Sana konum olarak atarım."

"Tamam. İyi geceler."

"İyi geceler prenses."

Telefonu komidine bırakır bırakmaz uyumuşum.

Sabah saat 11.30'da uyanmıştım. Liam'la bir saat olarak sözleşmemiştik ama geç kaldığımı hissediyordum. Hemen üstüme birşeyler geçirebilmeyi çok isterdim ama bu özeldi yani bar... şey... özeldi. Bu yüzden hazırlanmam 1.5 saat sürmüştü.

Sonuç olarak üstüme lacivert bir crop-top tshirt altıma siyah bir şort giymiş ve şortumla uyumlu siyah bir çanta almıştım. Beyaz uzun hırkamı giyip saçlarımı hafif dalgalandırmıştım. Liam'ın ceketini de alıp aşağı indim.

Anneme sarılıp geç gelebileceğimi söyledim. Partilere gittiğimden alışıktı. Bu yüzden üstelemedi.

"Kendine iyi bak ve unutma haftaya bu evden çıkıyoruz odanı toplamalısın."

"Peki... görüşürüz."

Arabama atlayıp veridiği adrese doğru sürmeye başladım. 20 dakikalık yolculuğun sonunda birkaç apartmanlık bir siteye geldim. Arabamı otoparka park edip B-4'ün 5. katına çıktım. 24 no'lu dairenin kapısını çaldım.

Kapıyı Louis açtı. Sadece altındaki havluyla.

"Selam"

"Selam. Naber?"

"İyi, içeri gel."

İçeri girdiğimde karşıma ilk çıkan şey mutfaklı bir salondu. Louis salonun ortasındaki geniş kanepeye oturup gelmem için kucağını işaret ettiğinde ilk olarak biraz şaşırdım. Ama sonuç olarak bunlar ÇETE. Onlardan herşey beklenir. Gidip yanına oturunca bıkkın bir yüz ifadesi takınıp "Tamam anladık Liam'ın kızısın." dediğinde ne diyeceğimi şaşırdım.

"Hayır, hayır aslında değilim. Biz sadece arkadaşız."

"Hm hm ne demezsin." diyen Louis beni iyice sinir etmeye başlamışken "Bu arada Liam nerede?" diyerek konuyu değiştirdim.

"Saçıyla uğraşıyo." deyip gözlerini devirdiğinde o mükkemmel görünüşü, kasları ve dövmeleriyle Liam odaya girdi.

İlk olarak bana bakıp telapatik olarak hoşgeldin dedi. Ve anında bakışları Louis'ye kaydı.

"Siktiğim kıçını çabuk odana götür ve o koca götüne birşey geçirmeden de gelme."

Louis buna şaşırmış gibi görünmüyordu. Hareket çekip odasına giderken bana da bir göz kırptı.

"Özür dilerim. Louis'nin böyle olcağını bilmiyordum." deyip bakışlarını yerde sabitliyerek yanıma geldi ve oturdu.

"Sorun değil." deyip ona ceketini verdim. "Tekrar teşekkürler." dediğimde bana "Sorun değil." diye cevap verdi ve ikimiz de gülmeye başladık.

Sonunda kahkahalarımız kesildiğinde Liam lafa girdi "Ne kadar da aptalım. Seni eve çağırıp ne yapacağımızı bile düşünmedim." diyerek elini ensesine götürdü. Lanet olası taşlığından etkilenmemeye çalışırken "Saat kaç?" diye sordum.

Duvar saatine bakıp "1.30 neden?" dedi.

"7'de arkadaşlarımla buluşacağım. Ve gideceğim yer buraya bir saat uzaklıkta. Yani 6'ya kadar vaktimiz var."

"Şey, bu süper ama hala ne yapıcağımızı bilmiyorum." Eli hala ensesindeydi. Kaslarını falan mı göstermeye çalışıyordu düşüncesini aklıma geldiği an kafamdan attım ve sadece arkadaş olduğumuzu kendime hatırlattım.

"Film izleyebilirz." önerisinde bulundum.

"Harika!" diye cevap verip 32 diş sırıttı.

ÇETEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin