17/12
~~~Otobüsteki tek tük insanların aksine Afra, dışarı değil de sallanan dizlerine bakıyordu. Derin düşüncelere daldığında bacakları kendi kendine sağa sola sallanır, ama o bunun farkına bile varmazdı.
Sağ eli montunun cebinde duruyordu dakikalardır. Cebindeki kağıtları parmak uçlarında döndürüp duruyordu. Kağıdın, işaret parmağının ucunu kesmesiyle düşüncelerinden sıyrıldı ve aniden elini cebinden çıkardı. Parmağı kanıyordu. Parmağını dudaklarına götürüp acıyı dindirmeye çalıştı. İşe yaramamıştı.
Öfkeli bir şekilde nefesini dışarıya üfleyip elini bacağının üzerine koydu.
Günlerdir cebine koyulan notların kim olduğunu, Bulut'un kim olduğunu deli gibi merak ediyordu. Öyle ki düşünmekten doğru düzgün uyuyamıyordu bile. Son zamanlarda Bulut'un kim olduğu hakkındaki tek tahmini Mert'ti. Bunu da konuşabileceği en iyi kişi Batın'dı.
Yan tarafında yeni çıkan bir filmi tartışan iki adam vardı. O kadar yüksek sesle konuşuyorlardı ki Afra'nın önünde oturan yaşlı kadın onlara ters ters bakıyordu.
Okul durağına geldiklerinde otobüsten sadece Afra inmişti. Okul bahçesine girdiğinde şapkasını düzeltti. Fazlasıyla erken gelmişti okula, Batın ile, Mert hakkında konuşmalıydı çünkü.
Sınıfına çantasını bırakıp montunu çıkardı. Montunun cebinden bulut desenli kağıda yazılmış notları da eline alıp yeniden aşağıya, kütüphaneye, indi. Batın orada olmalıydı.
Kütüphanenin kapısına geldiğinde kapıyı açmadan önce derin bir nefes aldı. Batın'la burada cezaya kaldıkları günü hatırladı.
Kapıyı açtı ve içeri girdi, Batın masalardan birine yaslanmış bir şekilde duruyordu. Afra'yı görünce yaslandığı yerden uzaklaşıp kapıya doğru birkaç adım attı. Afra'nın onunla ne konuşacağını fazlasıyla merak ediyordu.
Afra, Batın'a yakın olan masalardan birine oturdu. Batın da karşı sandalyesine oturdu.
"Mert'le çocukluktan beri arkadaşız demiştin değil mi?"
"Evet öyleyiz."
"Yani senden bir şey saklamaz?"
Batın şaşırmıştı. Afra o kadar gergin gözüküyordu ki bir an kaçıp gitmeyi düşündü.
"Sanmıyorum. Ne oldu ki?"
Afra avucunun içine sıkıştırdığı kağıtları teker teker açıp, Batın'ın okuması için masaya dizdi.
"Öyle asma suratını, güneşim doğmuyor sonra."
"Sesinin bu kadar güzel olduğunu bilseydim doğum günümde pastamın mumlarını üflerken, sadece senin sesini duyabilmeyi dilerdim. Ama üzgünüm, bu yılki dileğim senin beni duyabilmendi."
"Engel atmasan dün gece sana kim olduğumu açıklayacaktım neredeyse, iyi ki atmışsın."
Batın kaşlarını çatmış, önüne dizilen kağıtları okuyordu. Okumayı bitirdiğinde kafasını kaldırıp Afra'ya baktı.
"Bu kağıtları farklı farklı günlerde cebimde buldum. Her bulduğumda da Mert'in yanından ayrılmış oluyordum."
"Yani?"
"Batın, bana doğruyu söyle olur mu? Bu notları Mert mi koyuyor cebime?"
Batın bir süre bir şey demedi. Bir şeyleri hatırlamak ister gibi gözlerini kıstı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulutların Ardında -anonim-
KurzgeschichtenBilinmeyen Numara: Hayatım boyunca hep eksiktim. Bilinmeyen Numara: Ve sen benden daha eksiksin Afra. Bilinmeyen Numara: Ama sana bir teşekkür borcum var. Bilinmeyen Numara: Beni tamamladığın, beni yaşattığın için teşekkür ederim. YT: 23.01.2018...