Gerçek mi?

Kahve

Bu sefer baska bir yere gelmiştim ama aklım hep ordaydı.

Size kendimden hiç bahsetmedim...

Ben Deniz. Deniz Demirkan. 16 yaşındayım ve lise 3 e geçicem bu sene. Dış görünüşüm kıvırcık sarı saç 1.72 boy 60 kilo.

Maddi durumumuz o kadarda ahım şahım bişey değil yani en azından ben öğle biliyorum. Özel Erdemir lisesinde okuduğum doğru ama özel bi ünüversite okumak biraz aşar herhalde bizi bu yüzden abimin devlet ünüversitesi kazanması lazım. Acayip stresli ve kavgacı biri. Sırf sınav yüzünden böyle oldugunu düşünüyoruz. Sanki en büyük düşmanı benmişim gibi davranıyo ve ders çalışırken hatta televizyon izlerken bile beni evde istemiyo yemege bile aynı sofraya oturduğumuzu hatırlamıyorum hep ayağına götürüyolar yemeği.

Bende sabahın nurunda evden çıkmak zorunda kalıyorum. Annem çaresiz babam ilgisiz bu konuda. Sabah sabah kimse güzel uykusunu bölüp benim yanıma gelmez, gelmiyoda zaten. Bende kafeye filan tek başıma gidip napcam diyip hem oturmak hemde uymak kafama eserse ders çalışmak için kütüphaneye gidiyorum. Sonra akşama doğruda Rüzgar ve Merveyle buluşuyorum. İkiside çok yakınım 'kardeşim' diye bilirim onlar için. Rüzgarın annesiyle babası ayrı annesini hiç görmemiş ama yardımcıları Ayşe teyze resmen annesi gibi koruyup kollar onu, babasının galeri dükkanı, fabrika ortaklığı filan var baya zenginler. Merve'nin babasıda fabrikatörmüş ama kriz nedeniyle iflas etmişler fakat babası son bir kaç yıl içerisinde eski durumlarına gelmeyi başarmış yani içimizde en zengin Rüzgar.

Tanıtacağım kişiler şimdilik bu kadar.

*****

Her zamanki gibi kendime bir kitap belirliycektim ve her geldiğimde onu okuycaktım

Kalkıp macera kitaplarına bakıyordum ki yerde bi kağıt buldum .

"Kahveye ne dersin? Vişne suyuda olur. :))"

Kimdiki bu? Herhalde bana gelmiş olamaz dimi?

Bulduğum yere geri koydum başkasınaysa organizasyonu bozmayalım dimi ama.

Devam ettim bu sefer romantik bi kaç kitap bakıyım dedim ve elime bir kitap aldım karıştırmaya başladım. Tam ortasında bir kağıt daha var.

"Yanında kek mi istersin çikolata mı?"

Kim kime böyle bişey yapıyoduda ben molotof gibi ortalarına düştüm?

Pek ilgimi çekicek bişey bulamadım ve yerime geri geldim. Kitabımın üstünde bi not var.

"Eee ne dersin? Saat 2 de aşağıda ol."

Kim yapmıştı ki bunu? Saate baktım 5 dakika vardı. Ne yapacağımı bilemedim. Acaba insem mi?

Eşyalarımı yavaşca topladım ve aşağı indim. O da ne? İlk şaşkınlıktan pörtlemek üzere olan gözlerim normal haline döndüğünde gözlerimi devirerek

"Yine mi sen?" dedim.

Rica etsem yorum yapar mısınız. :))