Lisenin ilk günü heyecan , gerilim gibi her bi boktan duyguyla gözlerimi açtım. Oda da yankılanan çalar saatin sesi ve annemin "Hadi Eceee uyann" diye bağırması beynimi sömürüyordu. Sağa sola köy ağası gibi bakındım. Elimi yüzümü yıkadım , kahvaltıya geçtim. Heyecandan bi lokma bişey yiyemedim. Okulun kıyafetleri beyaz gömlek , altına kumaş pantolan yani aniden ortaya bi gelin çıkıp kocacığım diye sarılsa şaşırmam. Neyse ben ileriye doğru minik değişiklikler (!) yaparım. Kızkardeşım henüz uyanmamış - kız kardeşim dediysemde aramızda sadece 13 ay var - işte ortaokulları sadece bu konuda kıskanıyorum. Millet daha uyurken biz sabahın köründe okula gidiyoruz. Koşa koşa aşağıya indim. İlk günden servise geç kalmak istemem. Servise bindim şöyle bi durup hemen yerimi seçtim en arkanın bir önü tek kişilik tam çömlere göre . Arkadakiler fısır fısır konuşurken dışarı bakmaya başladım.
Telefonum olmasa ne yapardım bilmiyorum. Servis iyice dolmaya ve okula yaklaşmaya başladık . Servis yokuşu çıkarken durdu. Bir anda irkildim sanki biri bana bakıyormuş gibi hissettim. Başımı kaldırdığımda kahverengi saçlı , yeşil gözlü benden 5 - 6 santim uzunlukta bir pikaçuyla göz göze geldim . Gözleri gerçekten çok tatlı . Üff ne diyorum ben ya ben ki feminist ben ki dünya yı erkelerin burnundan getiren Ece şimdi de bu pikaçuya tatlı mı diyorum . Neyse çocuk anlamlı anlamlı cixx bakışlarla arkada konuşanların yanına geçti . Zaten liseler de hep dağın başında olur. Okulla şehir merkezi arası 15 km var. Kaçmaya kalksan o kadar yolu görüp vazgeçersin . Servisten inip okula doğru yöneldim bütün dokuzlar - yani çömler- yeni doğmuş bebek penguen gibi paytak paytak geziniyorlardı . Bende gidip kalabalığın arasına karıştım. Bizim pikaçuda 2 sıra ötede arkadaşlarıyla konuşuyordu. Müdür mikrofonu eline alıp sınıfları okumaya başladı herkes ona odaklandı. Bende adımın geçmesini bekledim.
- Ece Kanmaz 9/A !
Hemen 9/A nın olduğu sıraya geçtim. Kimseyi tanımadığım için öyle mal mal bi araya sıkıştım. Bütün sınıfların okunmasını bekledim . Bittiğinde sınıflarımıza çıkmaya başladık. Sınıfa girince ortalarda ikinci sırayı seçtim . Arkamda uzun saçlı koca gözlü isminin Melis olduğunu öğrendiğim güzel bir kız oturuyordu. Onun yanında kısa boylu hafif tombiş şeker mi şeker bi kız oturuyodu. Onun ismi de Serenmiş. Benim yanımda da Sarışın , gözlüklü , hep gülümseyen , komik bi kız vardı . Onun ismi de Defne'ymiş - Şimdilerde en yakın arkadaşım , canımdan çok sevdiğim kekom , her şeyi beraber yaptığmız bir pikaçu- . Kızlarla ufak ufak sohbetler yaptık . Hocalarla tanıştık . Öğle arasında önceden arkadaşım olan ortaokul arkadaşlarımın yanında yedim. Fakat şunu farkettim ki bu kezoların insanları aşağılıyıp , dalga geçmekten başka yaptıkları bi yok bundan sonra yeni kekolarımla takılma kararı aldım. 8 saat böyle sıkıcı mal gibi geçti. İlk günlerin de en kötü yanı bu soğuk , buzdolabı gibi geçiyor. Okulun çıkış zili çalmasıyla aşağı fırladım nasıl indiğmi hatırlamıyom. Servis doğru yöneldim . Defneyi servisine binerken gördüm ve el salladım , sevdim ben bu kızı ya. Servise binmemle bu bizim pikaçuyla karşılaşmam bir oldu . Ne var gibisinden bi bakış attım . Ve yerime oturudum.Arka koltuktaki sabah ki çocuklardan biri ;
- Değil mi Ece ? dedi. Camdan dışarı bakarken dalıp gitmişim ne hakkında konuştuklarını bilmeden;
-Hı hı dedim . .
Ancak ben bizim pikaçuya bakıyordum . Sayın seyirciler şuan iç ses roundum başlamış bulunmakta. Karşı tarafta bu çocuğu daha önce bir yerden tanıyon sen mal diye bağıran öbür yanda yok canım sana öyle geliyor. Oyumu ilk iç sese veriyom .İç seslerim birbirini yerken diğer çocuk haleda bişeylerden bahsediyordu. Sanırım hatırladım ben bu pikaçuyu benim en eski okullarımdan birinde bi üst sınıfımdı. Ama o zamanlar çok küçüktüm - Eski okullarımdan derken çok taşındığımız için çok okul değiştirdik- . Iykk o zamanlar çok dalga geçerdik biz bu kekoyla ne kadar değişmiş . Evrime kafa atmış - iyi manada - . Neyse kafamı çevirip yola bakmaya başladım ancak birinin - yani kim olabilir ? > bu pikaçu - bana baktığını hissetim .
Tam kafamı tekrar ona doğru çevirdiğim sırada ...
Eveet herkese merhaba :) Bu bizim ilk hikayemiz. Umarım beğenirsiniz. Bildiğiniz gibi herkes fan fiction veya filmlerde yaşancak tarzda hikayeler yazıyor. Bizde bu sefer bi farklılık yapıp bu sefer kendimizi yani sizi ve bizi - tamam kabul saçmaladım- anlatacağız.Hergün okula giden bin türlü saçmalıklara dayanıp , her pazartesi "aman tınrım yırın pızırtisi" diye üzülen , knkiyi kola takıp Hındsım bıy kesmeye giden , Asla güzel bi aşk yaşayamasa da bir gün olacağını uman , yazılılara çalışırken hocaların sülalesini tamamlayan , her şeye rağmen eğlenmeyi bilen bir kızı anlatacağız.Şimdiden teşekkürler hepinize :) :) :)
Aleyna&Rabia
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Genç Kız Gibi
Teen FictionEce sorumluluk sahibi, çalışkan, öğretmenlerin gözdesi, okulun birincisi ve okuldaki en yakışıklı olan çocuğun sevgilisi değildi tabi ki de.Müzik dinlemeye bayılan , her şeye gülen , en yakın arkadaşını kardeşi kadar seven, baby face çocuklara hasta...