20- |kavga|

1K 59 16
                                    

Karakterlerimizin hesapları👇👇👇

UrazKorkmaz
DYC1907
pambih_efo

aktif olan sadece Efe, haberiniz olsun!

Ayrıca Instagram hesabımızı da takip etmeyi unutmayın, profildeki linkten ulaşabilirsiniz.

cikolata.yagmuru

Kendinize iyi bakın :)

///

"Sana zaten bir ay vereceğim, evlat. Sadece bir ayın var, ne yaparsan yap. Zamanın dolduğunda sevgilin bir daha asla mutlu olamayacak, savaş başlayacak. Açık açık söylüyorum, eğer bu panzehiri alırsan savaş başladığında onun elinden seni de alacağım"

***

Bir hafta sonra

Zamanının çoğunu yemek yiyerek geçiren bir tırtıl vardır. Aylarca ne bulduysa yer, yer, yer ve sonunda gelişimini fazlasıyla tamamlamış olur. Bir ailesi olmadığı için kendini yalnız hisseder. Yanında ne bir arkadaşı vardır, ne de bir sevdiği. Çirkin ve kilolu olduğu için kimse ona yaklaşmıyordur. Tırtıl, tüm bu kötü düşünceli canlılara karşı bir karar alır ve orta yaşta bir ağacın dalına bir koza yapmaya başlar. Tırtılın bu kararıyla etrafındakiler onunla dalga geçmeye başlarlar. Küçümseyip eziklerler kimsesiz, yalnız tırtılı. Çirkin ve aşırı kilolu bir tırtıl, o kozanın içinde en fazla ne yapabilirdi ki?

Tırtıl belki de ilk defa onları umursamaz ve kozanın içine girer. Son açıkta kalan yeride örüp kendini iyice uzaklaştırır onlardan. Kimseninin ne düşündüğünü umursamaz; ailesinin olmayışını, sevdiklerinin onu sevmediğini...

Zaman geçer. Taylar at, buzağılar inek, küçük civcivler tavuk olur. Bir ilkbahar günü bir çıtırtı duyarlar, çirkin ve şişman tırtıl sonunda kozadan çıkmıştır. Herkes şok içinde aylar önce ağlayarak hayata küstürdükleri tırtıla bakakalır ama bıraktıkları gibi bulamamışlardır. O tırtıl artık masmavi, pırıl pırıl parlayan, büyük ve gösterişli kanatları olan bir kelebek olmuştur. Acınası bir halde girdiği kozanın dışına, güçlenip güzelleşmiş bir kelebek olarak çıkmış ve civardaki en güzel canlı haline gelmiştir. Şaşkın bakışların arasından kanatlarını çırparak uzaklaşmaya başlar mavi kelebek. Tüm o iğrendiği canlıları hiç düşünmeden, ses çıkarmadan, dönüp bakmadan bırakıp gider. Hayatı boyunca kiloları yüzünden hiçbir yere gidememiştir. Artık çok güçlü ve hızlı olduğu için gidemediği, göremediği neresi varsa kanatlarını çırpa çırpa gezer. Gezdiği yerlerde tırtılken çevresinde olan canlılar gibi yoktur. Hepsi güler yüzlü ve anlayışlıdır. Acaba tüm bunlar güzelleştiği için midir?

Gerçekler kanatlarını yaralamaya başlar ve mutsuz bir şekilde, yaralı kanatlarla öylece can verir.

İnsanların ömrü kelebekle aynı olmasa da birbirine benziyordur, gelişimini bir tırtıl gibi yemekleri durmadan yiyerek değil de, acı çekerek tamamlar. Kozası diğer insanlara karşı yapılmış bir binadır, bu bina insana güç verir. Zenginlerin fakirlerden üstün olduğu şu dünyada binası olan mı güçlüdür? Yoksa o binayı elleriyle yapan mı? Güçsüzlüğe yenik düşüp çıkar emeklerinin arasından, bırakır tüm geçmişini. Çekip gider, mutlu olur, eğlenir, gezer, yemekler yer ama o insan tıpkı o tırtıl gibi ruhunu teslim eder, umutsuzluğa düşüp.

Ben şu an o kelebekten biraz daha fazla güçlüydüm aslında. Tam pes etmiş, kanatlarım yaralanmıştı ama arkamda beni tutan bir mucize vardı. Beni umutsuzluktan kurtardı, kanatlarımı sarıp sarmalayıp iyileştirdi. Ben o ömrü bir günlük olan kelebekten değilmişim, uzun bir hayatım olacakmış ve ben o hayatı, yaralarımı iyileştiren kurtarıcımla geçirecekmişim. Ve şimdi diğer kırık kanatlı kelebeklere sesleniyorum;

petrichor | ANI SERİSİ •TAMAMLANDI•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin