kırk altı

12.5K 1.2K 482
                                    

Savaş

Sıkıntılı bir nefes daha verip kimyacının anlattığı şeylere odaklanmaya çalıştım. Ancak sadece bakıyor ve sadece duyuyordum. Hiçbir şekilde dinleme ve görme eylemi yoktu.

Elimde çevirerek işkence ettiğim kalemi izledim bir süre. İçim sıkılmıştı resmen, basıyordu bu sınıf ve put gibi oturan şu öğrenciler.

Taha hasta olduğunu söylemişti. Acaba nasıldı? Üşüttüm demişti ancak sesi çok daha kötü geliyordu. Bir an önce şu lanet derslerin bitmesini ve onun yanına gitmeyi istiyordum.

"Kaç dakika kaldı gençler?" Kimyacının bıkkın sesi duyulduğunda ortalardan biri sanki yıllardır bu soruyu bekliyormuşcasına atıldı. "On dakika hocam."

"Tamam burda kalalım o hâlde." Elindeki soru yazdığı ince kitabı derin bir nefes vererek masaya koydu ve yüksek topukluları ayağını açıtmış olacak ki yüzünü buruşturarak oturdu.

Ablamdan dolayı bu tür tepki ve hareketlere alışmış ve analiz eder olmuştum. Sahi, onu da görmemiştim ne zamandır, yoğun bir programı vardı ve beni ailemin yanına gitmem için zorluyordu.

Gitmek istemiyordum, zaten onlar hep arar ve gelir olmuştu, bu sıralar oğul sevgileri tutmuştu sanırım.

Onları boş verip telefonumu çıkardım ve canımın sıkkın olmasının nedeni olan Taha'ya bir mesaj attım.

Büyük ihtimalle uyuyordu çünkü mesaj tek tik olmuştu. Sesli bir nefes daha verdim, onu şimdiden özlemiştim.

O kadar tuhaftı ki, Taha'yı özleyebilmek, onu özleyebilecek bir konumda olmak... Aylar önce o hikayeyi atmasaydı ve ben o anki deli cesaretimle onu eve davet etmeseydim belki de bunların hiçbiri olmayacaktı. Veya fake hesaptan o mesajı o sayfaya atmasaydım. Ne zaman farkına varmıştım ki o sayfada konuştuğum kişinin içten içe Taha olmasını istediğimi?

İlk mesajlarda onun bir erkek olduğuna ve dediklerimin doğru çıkmasına o kadar ihtiyacım vardı ki... Nasıl desem, o itiraf içimdeki benliğimi etkilemişti. Tamam, anonim olarak atılmıştı fakat o itirafın ardında insanlardan korkuttuğu için kimliğini gizlemek isteyen birinin aksine insanları korkutmak isteyen biri vardı. Her zaman hislerime güvenir olmuştum ve o kişiyi öyle çok bulmak istiyor ve hislerimi doğrulanmasını istiyordum ki onunla konuşurken saçma şeyler bile söylemiştim.

Sadece ufak bir ipucuna ihtiyacım vardı, onu oltaya düşürmek istiyordum. Tıpkı kardeşim dediğinde saçma bir şekilde erkek olduğu çıkarımını yaptığım zaman veya rehber hocasının sınıfları dolaştığını söylediğimde ve bunun gibi daha bir çok şey.

Peki ya o düşüncem doğru çıktığında ne olmuştu? Sonuçta hislerim ve çıkarımlarım doğrulanmıştı ve insanları korkutmaya çalışan o ukala kişinin aklında ben de kalmıştım hatta belki de korkutmuştum bir nebze. Ancak daha sonra onu öylece bırakacağıma kim olduğunu daha çok merak eder ve bir ipucu arar olmuştum. Ta ki, Taha hayatıma kedi gibi girene kadar. Kedi gibi diyorum çünkü sinsice girmişti, ne ara hayatımın merkezinde bir yere oturmuştu anlayamıyordum.

Onu zaten tanıyordum ve itiraf etmek gerekirse ilgimi de çeken biriydi, mesela liseye ilk geçtiğimde o başkanlığa aday olduğunda en üst kattan camdan sarkıp bağırarak hiç vaadinin olmadığını söylemesi, ancak oy birliğine başkan seçilmesi, ardından niye beni seçtiniz ki deyip başkanlıktan çekilmesi...

O zamanı hatırlayınca gülmeme engel olamadım. Sanırım çevre bakımından bu kadar yakın olarak etkilendiğim ilk erkek oydu. Genelde internet ortamında gördüğüm erkeklerden etkilendiklerim oluyordu. Ancak o farklıydı.

itiraf | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin