24.Bölüm

3.9K 176 13
                                    

Hızla yerimden doğrulup konuştum.

"Nerdesin?"

"Power Bar'ında"

"Orda kal" Diyerek telefonu bi yere fırlatıp odama çıktım. Üzerimi değiştirdikten sonra otoparka koştum.

Motorun anahtarını aldığım gibi üzerine atladım. Bir kaç dakika sonra barın önündeydim. Içeri girmek için kalabaliği geçerken koluma bir el dolandı.

"Sıra var görmüyor musun ufaklık?" Kaşlarımı kaldirip suratına baktım.

"Sen bana ufaklık mı dedin?"

"Evet"

"Ulan sen benim kim olduğumu bil-"

"Allison!"

"Bırak Josh ya! Ufaklıkmış! Sikim kadar boyu var türlü türlü huyu var orospu çocuğunun!" Diye çemkirdim Josh beni bara çekerken.

"Sakin olur musun?"

"Neyse sakinim ben anlat" Diyerek önüme gelen perçemi geri attım.

"Gel şöyle geçelim ulu orta konuşulcak bir konu değil" Diyerek karanlık koridora ilerledi. Sürtünen bedenlerin arasından geçip koridora geldik.

Bir odanın kapısını açıp geçmemi bekledi. Içeri geçip kollarımı birbirine doladım.

"Anlat"

"Iste numara bu" Diyerek kağıt uzattı. Elime alıp ona baktım.

"Ne konuştular?"

"Babam zamanının gelmediğini söyledi. Karşıdakinin ne dediğini duyamadım ama babam senin iyileşmen gerektiğini onun sana yaklaşırsa olayların karışıcağını Zayn'den haber gelmesi gerektiğini söyledi ve telefonu kapattı"

"Yalan söylüyorsun"

"Neden yalan söyliyeyim ki?" Onu omuzlarından ittirdim.

"Zayn'i sevmiyorsun çünkü! O benim arkamdan iş çevirmez!"

"Haklı olduğumu anlıycaksın Allison ama ne var biliyor musun? Ben senin yaptığın gibi seni bırakmıycam ve sen bana geldiğinde seni kabul edicem eskisi gibi olucaz"

"Hırs gözünü kör etmiş senin"

Dedikten sonra odadan çıktım. Yok, Zayn benim arkamdan iş çevirmez. Hem çevirse fark ederdim. Değil mi?

Elimdeki beyaz kağıda baktım. Bardan çıktıktan sonra telefonumu cebimden çıkarttım. Numarayı girdim.

"Alo?" Kadın sesi kulaklarıma dolduğunda suratımı buruşturdum. Tanıdık geliyordu ama nerden?

"Alo?" Diye tekrarladı. Cevap vermek yerine telefonu kapatıp cebime koydum. Motoruma atlayıp Tad'in barına gittim.

Bar'a gelip Tad'in yanına ilerledim. Masadaki içkiyi fondip yapıp yanına kurulduğum sırada bazı bakışların üzerimde gezindiğini fark ettim.

"Canın sıkkın gibi?" Tad'e bakıp kafamı iki yana salladım.

"Iyiyim" Ayağa kalkıp içkilerin olduğu kısma ilerledim. Yerimde duramıyordum resmen. Bar'ın kapısını açıp barmenlerin bulunduğu yere geçtim. Içkilerden birini elime alıp bardağa doldurdum.

"Banada bir karışım yapar mısın?"

"Zayn?" Dedim suratına bakarken. Çapraz gülüşünü suratına yerleştirdi.

"Ee bana içki yok mu?"

"Tabi var" Diyerek içkiyi içtim. Yakasından tutup dudaklarına yapıştığımda yapmak istediğim şeyi anlamıştı. Ağzımın içinde tuttuğum içkiyi onun ağzına geçirdim. İçkiyi içtikten sonra dilimi emdi. Gülerek ondan ayrıldım.

Çete || TanışmaTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang