Pembe kurdele

4 2 0
                                    

Sabahın köründe koşa koşa Kadıköy rıhtıma yetişmek için yola çıktım . Yeni çıkacak olan kitabım için Beşiktaş'a gidiyordum. Kadıköy iskelesindeydim saate baktım saat 8.45 ti. Koşarak bindim vapura dışarıya oturdum bir sürü koşuşturan insan binlerce işleri vardı belliydi genelde vapurları çok severim
yeni karakterler hikayeler bu tahta yığınlarının arasından çıkıyordu. Yavaşça çantama eğildim dedemden kalan kalemimi arıyordum ki bir ses ile irkildim ; pardon kızım burası boş mu ? Tabi tabi buyrun dedim ancak tuhaf olan bazı şeyler vardı bu amca 50 yaşlarında kel kısa boylu kendisinden çok uzaklaşmış neredeyse bıkmış durumdaydı. Üzerinde lacivert bir takım elbise vardı beyaz gömleği oldukça kirli yakası ise yağlanmıştı anladığım kadarıyla ona yol arkadaşı olan kimse yoktu 3,4 günlük tıraşı vardı belki de bu hayatta traş olmasını gerektiren mucizevi olaylar bitmişti. Elinde siyah oldukça eski bir çanta vardı. Bir süre adamı izledikten sonra kalemimi aramaya devam ettim kafamı kaldırdığım anda karşımda oturan adamın çantasında bir şeyler aradığını görüyordum ancak dikkatimi çeken şey küçük yeşil cam şişenin içinin kül ile dolu olduğunu farkettim uzun süre bakışlarımı çekemedim şişeden o sırada amca farketmiş olucak ki kafasını kaldırıp siz ne işle meşgulsünüz dedi saniyeler geçtikten sonra küçük bir gülümsemeyle yazarım amca diye  cevapladım  konuşma uzun süre devam etmedi ama adamdan gözlerimi alamıyordum kafamı kurcalayan o şişe neydi o sırada farkettim ki yüzük parmağında pembe bir kurdele bağlıydı. Vapurdan inip sahafçılar çarşısına doğru yöneldim adamın yüzü , elleri parmağında ki o kurdele , cam şişe aklımdan çıkmıyordu kafamı kaldırdım ki bir sahafçının önünde çantasının kapağını açmış elinde çok eski bir plak satıcıyla bir şeyler konuşuyordu kendimi bir anda adamın yanında buldum uzun bir konuşmadan sonra anladım ki yıllar önce kaybettiği karısının şiir derlemelerinin olduğu bir plağı sahafa satıyordu. Dakikalarca adamın tek bir cümlesi kafamda yankılandı ben karımın ölümsüz olmasını istiyorum ! Bu cümleyi uzunca düşündüm parmağında ki kurdele o cam şişe ona mı aitti yavaşça adama yaklaşıp merhaba sizinle konuşabilir miyiz biraz dedim tabi dedi merak ettiğim şeyleri sordum aslında o pembe kurdele karısına ait ve gençliğinde saçlarını örer kurdele takarmış kokusu var kızım ben hiç alyans takmıyorum diye şikayet ederdi onu kaybettikten sonra en güzel alyansı kendime onun kokusuyla bürülü olan kurdeleden yaptım dedi . Bu nasıl bir bağlılıktı diye düşünürken cam şişenin içinde ki küllerde hristiyan olan karısına aitmiş ondan bana kalan tek şey bunlar şiirler derlemesini de ölümsüzlüğü ebedi olsun diye sahafa teslim ettim diye ekledi uzun bir süre kendime gelemedim herşeyi bıraktım ve sahafa geri döndüm büyük bir telaşla o plağı almak istediğimi söyledim. Eve bir hışımla döndüm saatlerce plağı dinledim yazdığı bütün şiirleri derledim kitap haline getirdim kitabın başlığına ise pembe kurdele dedim. Efsun teyze artık ebedi ölümsüzdü.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 11, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Pembe kurdeleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin