Bu hikayenin ilk 58 bölümü ücretli olarak dreame uygulamasına yüklenmiştir. Okumak isteyenleri oraya beklerim.💙 Bu arada anlaşma olduğu için o 58 bölüm burada yayınlanmayacak hikayenin devamını atacağım sadece.
İnsanları zar gibi sağa sola sallayıp...
Güzeldik sen ve bendik,biz olmasakta güzeldik yanyana Sen şimdi iste tüm zaferler senin olsun, Tebrikler olsun gidişine ve teşekürler varsa verdiklerine Ama avcumda dünyayla gelmiştim görmedin ki Hiçbir şey vermemek için hiçbir şey almadın ki Çocukluğumu sundum sana yüzümde bayramlık sevinci Bir sigara içimlik daha kalmadın ki... 💙Çağrı - Bi Sigara içimlik daha kal şarkısının şiiri.💙
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm şarkıları Ercan Demirel - Gitme kal be yanımda Merve Özbey - Yaramızda Kalsın Anıl Durmuş - Uzaktanda severim M. Onur Bayraktar - Yüreğim ağır yaralı derinden
Güneş ışıkları içimizi ısıttığı gibi dışımızı da bütün ihtişamıyla ve gücüyle aydınlatıyordu. Haziranın yaz sıcağı iliklerimize dek işlemeye başlamıştı. Hava normalin üzerinde sıcak olsa da benim ruhuma onsuz kar yağıyordu. Üşüyordum.
Lise bitmek üzereydi, son yazılı sınavları da atlattıktan sonra lisans yerleştirme sınavına girecek, gelecekte sahip olacağımız meslek adına önemli bir adım atacaktık. Mavi yangınımla üç haftadır köşe kapmaca oynuyor, bütün konuşma çabalarını geri püskürttüğüm için Edis'te durulmuş, gelmiyordu artık bana.
Biraz zaman geçmesi iyi gelecekti ikimize de. Çünkü oda, bende geç kalmış olsakta geleceğimiz için çaba göstermeye başlamıştık. Okulda, kafede grupça sürekli test çözüyorduk. Ara ara Edis'le uzun uzun gözlerimizi çarpıştırıyor özlemle ben onun gece karalarına dalıyor, o toprak rengi gözlerime yıldızlarını düşürüyordu.
Öte yandan öyle ağır laflar söylemiştiki hala kulaklarımda o öfkesi çınlıyordu. Onu çok sevdiğim kesindi fakat kırgındım işte. Defalarca kez konuşma isteğini reddetmiş onu görmezden gelmiştim. Son çabasında ise çaresizce kıvrandığı halde yüzüne bile bakmamış onu iyice deli etmiştim. "Lys sınavı biter bitmez soluğu yine senin yanında alacağım. O zamana dek seni hiçbir şey için zorlamayacağım. Seni çok sevdiğimi, aşırı pişman olduğumu unutma olur mu gül güzeli?"
Bakmadım gözlerine çünkü hemen beyaz barış bayrağını havalandırmaktan korktum. Okuldan grupça çıkıp yine kafaye gelmiştik yalnız bir eksikle! Ela'yı üç haftadır görmüyorduk ve raporlu olduğunu öğrenmiştik. Iyi mi değil mi hiçbir fikrim yoktu. Mine ile evlerine dek gittik fakat annesi müsait olmadıklarını söyleyip almadı eve bizi. Kapı yüzümüze duvar gibi kapandı. Meraktan deliye dönmek üzereydim.
Havaların ısınması ile çoğunluk tatile denize gittiğinden olsa gerek kafede müşteri azdı. Öte yandan Kuzey, Edis'in şartını hiç sınır ihlali yapmadan dinlemişti. Kafeye geldiğinde sadece annesi ile konuşuyor, onun biraz daha düzeldiğini, kelimeleri kekelemeden çıkarmaya başladığını gördükçe mutlu oluyordu. Bana olan mesafesini söz verdiği gibi koruyor, Edis'le küskünleri oynadığımız halde bunu fırsat olarak görmüyordu. Yine de Kuzey geldiğinde, Edis bana biraz daha yakındı. Iki adımlık mesafede hep yanımda ya da ardımdaydı. Basit kızlar gibi, Edis'i kıskandırarak delirtmek bana göre değildi. Kuzey ile çok kısa bir baş selamı dışında konuşmuyordum bile.
