Yağmurlu bir geceydi mavi pijamalarımı giymiş koltuğa uzanmıştım ve şarkı dinliyordum her cama vuran yağmur damlasında dahada huzur buluyordum camdan dışarı izlerken bahçede bir karaltı gördüm ve irkildim camdan bakmaya korktum yarın benim için güzel bi gün olucaktı ve bu geceyi maf edemezdim.
Bu gün jeremy'nin doğum günü küçüklüğümüzden beri çok yakınız onun için özel bir hediye seçmiştim sade ve eski şeylerden çok hoşlanırdı bunları düşünürken yatakta güzelce gerildim ve kalktım oda çok havasızdı camı açtım ve o yağmurun toprağa bıraktığı o hoş koku içime kadar işlemişti sabahlığımı giyip alt kata indim kendime yeşil çay ve biraz bisküvi alıp yukarı çıktım her sabah kendimi yeşil çayla dinlendirerek günüme başlarım annemde eskiden öyle yaparmış babam hep öyle anlatırdı ben daha küçükken hastalanarak ölmüş annemi hatırlamıyorum bile ama çok güzel bir kadındır eminim babamla aramız kötü o Türkiyede kalıyor ben ise New York'a okumaya geldim en büyük hayalimdi derken saate baktığımda çok geç olduğunu fark ettim hemen giyinip evden fırladım metroya binmem lazımdı direk kartımı basıp hızlı hızlı merdivenlerden koştum tam kapılar kapanıcakken girdim ve hızlandığımızda yine o karaltıyı gördüm bi insana benziyodu ve aniden....