Bugün hayatımın en mükemmel günüydü neden mi? Çünkü sonunda bu lanet şehirden gidiyordum artık kendi başıma olacağım sadece ben ve ben...
Bavulumu hazırladım aslında tek istediğim burdan gitmek bavul bile önemsiz. Mutlu hanımın yüzünü görmeyeceğim artık mutlu kim derseniz babamın flörtü ah çok klişe ama ondan nefret ediyorum benle uğraşmayacak artık, benim odamı şimdiden boşalttı ve kızı için dekore etti ve babamın gıkı bile çıkmadı çünkü umurlarında değilim bana " siktir git bu aileden artık, sen bir fazlalıksın bizim için" diyen bir kadın ve bunun arkasında duran babamın yanında da olmak istemem.
Yürüyerek otogara gittim. Küçük bir şehirdeyim o yüzden sorun olmadı. Bavulun çıkardığı sese alıştığım için hoşuma bile gitmeye başladı. Rüzgârın serinliği bütün vücuduma işledi ölü biri gibiydim. Otobüse bavulu verleştirdim ve en arka koltuğa geçtim. Yanımın boş olması artı olmuştu. Muavin gelip nereye gideceğimi sordu " Mersin" sonra geri gitti kulaklığımı taktım ve yol boyunca müzik dinledim kulaklarım ağrısa da çıkarmadım bana tek huzur veren şey di çünkü.
Gözümü açtığımda muavinin sesini duydum. " batım hanım mersine geldik bavulunuzu alabilirsiniz" başımı sallayıp yerimden kalktım. Otobüsten inip derin bir nefes aldım. Şimdi ne yapmam gerek? Diye sordum kendime. Bavulunu da alıp bilmediğim bir şehirde yürümeye başladım. Sahili görünce bavulu sürümeyi bırakıp kaldırıdım ve hızlıca sahile gittim kolum kopsa da bavulun ağırlığından pek de umrumda olmadı. Sırt çantamdan bir paket sigara çıkardım ve dumanını içime çek çeke içtim bütün sorunlarımı dertlerimi sigaradan çıkardım. Sonra denize doğru yürüdüm dalganın çıkardığı o huzur verici sese doğru ilerledim ve ayaklarımı soğuk suyla buluşturdum. Kıyafetleri önemsemeden denize girdim hissizleşen vücudumu daha da hissizleştirdim.
Bavuldan kıyafet bile çıkarmadan ıslak ıslak yürüdüm. Zar zor yurdu buldum ve içeri girdim. " merhaba batım gündoğdu ben dün gece aramıştı babam burda kalıcakmışım" kadın bilgisayara döndü ve sonra bana baktı anahtarı elime verdi o kadar soğuk davrandı ki ben de ona öyle davrandım. Odaya girdim istediğim gibiydi tek kişilik babam ilk defa dediğimi yapmıştı.
Sabah okul için hazırlandım ıslak kıyafetlerle uyuduğum için üşütmüştüm ilk günden duşa girdim hazırlandım. Normal insanlar üniversitenin ilk günü heyecanlı olurken bende hiç bir duygu belirtisi yoktu. Dolmuşa binip okula gittim. Ders de yerime geçtim ve hocayı bekledim herkes ayrı ayrı grup olmuş konuşup duruyorlardı bense kafamı koymuş her zaman ki gibi tek başıma müzik dinliyordum. " küçük civcivim güzel kızım dünyam benim bunun adı aşksa eğer bu aşk yalnızca sana değer...."sesli bir şekilde söylediğimi son anda farkettim. Yanıma biri geldi. " en sevdiğim şarkı" sese döndüm. " benim de" mavi gibi ama tam değil çok garip ve daha önce hiç görmediğim gözlere sahip saçları gözlerinin aksine siyah ve simsiyah giyinmiş aynı benim gibi bana bakıp gülümsüyordu. O sıra da hoca geldi. Salak gibi ayağa kalkmadım tabii "neyse "diyip kulaklığımı geri taktım. Kafamı sıraya koydum ve herkesten bağlantımı kestim.
Kafama birinin dokunmasıyla uyandım. " daha üniversitenin ilk gününden uyumaya başlamışız" hocayla göz göze geldim ve bir anda midem bulandı mutlu gerizekalısına benziyordu hocadan soğumam için tek neden. " adın ne senin" sanane demek istesem de terbiyemi bozmadım. "Batım gündoğdu"
Ders bitince direkt kalktım ve sınıftan çıktım.
" adınla soyadın çok garip" arkamı döndüm aynı çocuktu " neden?" Yanıma geldi " batım diyince aklına ne geliyor?" Ona döndüm " günbatımı falan" güldü " soyadın da gündoğdu" hiç bu bakımdan düşünmemiştim de ne alaka? " ardınç ben ardınç Durgun memnun oldum" elini uzattı " bende memnun oldum ardınç" " işin var mı kafeterya ya inelim dersin de yoksa" aslında hiçbir işim yoktu ki zaten neden olsun ama gidip yatmak istiyordum " belki sonra şuan yurda gitmem gerek" kafasını salladı " peki o zaman yarın görüşürüz" gülümsedim ve kulaklığımı geri kulağıma takıp sahile
yürümeye başladım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNBATIMI
Tiểu Thuyết ChungSadece yanlış yollara saptım. Böyle olabileceğini hiç düşünmemiştim oysaki her şey onun yüzündendi ben sadece fazla inandım. Keşke saf olmasaydım belki onda tutuklu kalmazdım...