Yoğun günler geçiriyordunuz ve şu sıralar çok yorgundunuz. Moralinizinde pek yerinde olduğu söylenemezdi. Hassas ve kırılgan hissediyordunuz. Biasınızın tepkisi;
Kim Namjoon: Sevgiliniz de en az sizin kadar yoğun ve yorgundu. Sabahtan akşama kadar şarkı sözleri yazmak ve onları düzenlemekle meşguldü. Akşam yemeği yemek için bir araya geldiğinizde yüzünde ki keyifsizliği görmüştü ve o an tüm işlerini unutup kendini sana adamıştı. Yemeğini yerken arada seni gülümsetecek ve iyi hissettirecek şeyler söylemesi bile ruhuna mutluluk veriyordu.
"Dünyada ki en güzel gülümseye sahip olduğunu söylemiş miydim? Herşeye rağmen benim için gülümsemeni seviyorum güzelim."
Kim Seokjin: Salonda koltuğa yayılmış, duygusal bir film ve kocaman Nutella kavanozunuz eşliğinde salya sümük ağlamakla meşguldünüz. Jin ise her zaman olduğu gibi mutfakta birşeyler hazırlamakla meşguldü. Filmde ki duygusal sahnelerin artmasıyla sizinde hıçkırıklarınız artınca Jin bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamış ve yanınıza gelmişti. İşin aslı o sizin bir film için bu kadar ağlamayacağınızı ve şu sıralar ne kadar yoğun ve bir o kadar da hassas olduğunuzu iyi bilirdi. Kumandayı alıp televizyonu kapattıktan sonra sizin cırlamalarımızı aldırmaz ve sizi kendine doğru çeker, kafanızı boynuna gömmenizi sağlardı."Bu gibi zamanlarda sıcak bir kucaklamanın en güzel çözüm yolu olduğunu düşünüyorum Jagi."
Min Yoongi: Saat gece 02.00 gösteriyordu ve siz o kadar yorgun olmanıza rağmen hala uyuyamıyordunuz. İş yerinde yaşadığınız ufak tefek olaylar canınızı sıkıyor ve beyninizin içinde dönüp duruyordu. Yoongi'ye bunu anlatmış ve olayı çoktan çözdüğünü sanan sevgiliniz uykuya dalmıştı bile. Ancak yanında kıpırdayıp duran bir bedenin olması uyku halinin pekte uzun ömürlü olmamasına yol açmıştı. Size doğru döndü ve birşey demeden gözlerinize bakmaya başladı. Onu uyandırdığın için rahatsız olduğunu düşünüp yataktan kalkmak için bir hamle yapmıştın ki o seni belinden tutup tekrar sırtını yatak ile buluşturmuştu. Seni kendine biraz daha çekip sıkıca sarılmış, saçlarına ufak bir öpücük kondurmuştu."Güzelim hala huzursuz hissettiğinin farkındayım, bu yüzden kalp atışlarımı dinleyerek uykuya dalmanın daha kolay olabileceğini düşündüm."
Jung Hoseok: Sevgilinle birlikte televizyonda varyete şovu izliyordunuz. Hoseok son derece eğlenirken sizin ise gözleriniz kapanıyordu. Aradan kısa bir süre geçtikten sonra Hoseok sizin uyuduğunuzu farketti ve televizyonu kapattı. Açıkçası koltukta pek rahat gözükmüyordunuz ve bu sevgilinizi endişelendiriyordu. Sizi kucakladı ve yatak odanıza götürdü.Devamında ise saatlerce yüzünüzü izledi, ellerinizi ise hiç bırakmayıp öpücükler kondurup durdu."Benim minik bebeğimi bu kadar yormalarından nefret ediyorum, ama sabaha kadar yüzüne doya doya bakabileceğim için mutluyum. Affet Jagi."