Bana Yeniden Şarkılar Söyleten Kadın

765 21 0
                                    

O gece hiç kimse doğru düzgün bir uyku çekememişti.

Dilan sabaha karşı gözleri şişmiş bir vaziyette uykuya daldı.

Zeynep'in alması gereken önemli kararlar vardı ve bütün gece düşünmesine rağmen ne yapacağını bilmiyordu.

Kerem ise Melis'i üzeceği için kendine küfür ederek geçirmişti tüm geceyi. Aynı zamanda başka hiçbir kızda hissetmediği bir şekilde her anını Zeynep ile geçirmek istiyordu.

Barış tabiki Melis'i düşünmüştü yine. Ve Zeynep'in garip davranışlarını. Bir de ertesi gün endişelenmesi gereken bir basketbol maçı vardı.

Melis hala Keremden ayrılmak için bir bahane bulamamıştı ve bu işten iyice bunalmaya başlamıştı. İnsanları üzmekten nefret ediyordu ve Kerem'in yıkılacağını sanıyordu.

Aksel için yarın ki maç çok önemliydi, yeni okulunda ki ilk maçıydı ve kendini kanıtlamak istiyordu. Hem takım arkadaşlarına hem de Melis'e. Daha çok Melis'e.

Melis

Annemin "Kahvaltı hazııır."diye bağırışıyla uyanıyorum. Babamın aşkım kızım kahvaltın hazır diyerek beni öpmesini özlemediğimi söylersem yalan olur. Kahvaltıya indiğimde özlemim daha da artıyor. Babamın sucuklu yumurtasını seviyorum, annemin saçma sapan diyet programlarını değil. Dolaptan en sevdiğim şeyi -vişne reçeli- çıkartıp ekmeğe uzanıyorum. Anında annem elimden ekmekleri çekiyor ve : "Ekmeksiz! Ekmek yok! Reçel yok! " diye bağırıyor. Daha sonra iki saat güzel olmakla ilgili nutuk dinliyorum. Günün birinde okula severek geleceğimi söyleseler "siktir lan ordan!" der geçiştirirdim. Kapıyı açtığımda karşımda Aksel'i buluyorum, "günaydın, kahvaltı etsek mi ?" deyip gülümsüyor. Normalde olsa reddederdim fakat tam zamanında sordu. Valla çok iyi olur deyip arabasına atlıyorum.

Zeynep

Sabah erkenden okula gelip spor salonuna iniyorum. Barış'ın antreman yapacağını düşündüğüm için. Kesinlikle Barış için. Evet.

Kapıyı açtığımda ağzım açık kalıyor, sevinsem mi üzülsem mi bilemiyorum.

"Barış nerde kaldın oğlum ya?"

"Kerem?"

"Zeynep?"

"Kerem?"

"Vaov günaydın güzelim."

Güzelim mi dedi o ? Ay valla güzelim dedi. Güzel miyim ki ben? Ya resmen güzelim. Shut up bitch i am beautiful. Hemde Kerem'in beautifuluyum. Allahım iç sesimi susturur musun?

"Ben Barışa gelmiştim ama yok herhalde. O zaman ben gidiyim. Görüşürüz. "

"Görüşürüz:)"

Ay görüşür müyüz ki? Görüşürüz tabi ki ne sandın. Zeynep bi sus canım bi sus yeter.

Maç zamanı

Aksel

Şimdi kendime bir söz veriyorum, eğer bu maçta güzel oynarsam Melis'e yakın davranıp ona kendimi sevdireceğim, Kerem umrumda bile değil. Ama kötü oynarsam bir daha Melis'le aynı ortamda bile bulunmayacağım. Hakemin düdüğüyle maç başlıyor. Melis, Dilan ve Zeynep ile beraber en önde oturmuş. Bu sırada bana bakıp gülümsüyor. Bu gülümsemenin verdiği gazla maça odaklanıyorum.

Dilan

Basketboldan pek anlamasamda destek amaçlı oraya gidiyorum. Bu sırada önümüzdeki kızların konuşmalarını dinliyoruz. Fenerbahçe Koleji'nden ilayda ve onun peşine takılan bir kaç sünepe. Zaten bütün gün gruptaki herkeste bir gerginlik vardı, bir de bunlar çıktı. Önce ilayda Aksel e yazacağını söylüyor, ve bu Melis'i gereğinden fazla sinirlendiriyor. Duru'nun "O Melis kaşarı Kerem için fazla çirkin. Kerem'e bakınca ilk düşündüğüm şey erkeklerin tanrısı olduğu." Dediğini duyunca umursamıyor ve kulağıma eğilip bu söylediklerini cezasız kalmaz deyip gülümsüyor. Tam saçmalama kavga falan hoş değil diyeceğim sırada "Dilan orospusu da Melis'in yandaşı." dediklerini duyuyorum. Bilerek yaptıklarını bilsem de sinirleniyorum. Siz kaşındınız sürtükler.

Aksel

Maçı 12 sayı farkla alıyoruz, Melis'e baktığımda yerinde olmadığını görüyorum, bu sırada Umut spor salonuna dalıyor ve "Kereem Melisler İlaydaları dövüyor, koşun!" diyor. Duyar duymaz bahçeye koşuyorum. Sinirlensemde gurur duymadığımı söyleyemem. İlayda'nın saçlarını güç bela Melis'in ellerinden ayırıp Melis'i arabaya götürüyorum. Okuldan uzaklaşınca arabayı bir sokakta durdurup Melis'in yüzüne bakıyorum. Kolları çizik içinde ama yüzünde acıdan çok öfke var. Söze nasıl başlayacağımı bilemiyorum.

"Sende aynı benim gibisin Melis, sinirlenince gözün kararıyor."

Yok olmaz.

"İyi hırpaladın kızı ha."

Saçmalama Aksel.

Arabadaki ölüm sessizliğini farkedip konuşmaya başlıyorum.

"Nasılsın?"

Niye beni ayırdın diye bana çemkiriyor. Cevap vermek yerine müziği açıp onu hep gittiğim -sabahta gittiğimiz- kafeye götürüyorum.

Hala hoş bir havan var,ne güzel adın.

Bir çizik attın gönlüme,kanattın.

Yandım yandııım,

Yandım yandııım ahhhh ki ne yandım!

Bana yeniden şarkılar söyleten kadın.

Yerdeki YıldızlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin