Bölüm 1

212 6 4
                                    

Saat gecenin üçüydü. Uyuyamıyordum. Kafamdaki soru(n)lar uyumama izin vermiyordu. Gözlerimin acıdığını hissettim. Uyumak istiyordum fakat tek yapabildiğim gözlerimi tavandaki fosforlu yıldızlara dikip öylece bakmaktı.Göz kapaklarımı görünmeyen bir güç yukarı doğru çekiyordu sanki.Daha fazla dayanamayıp yatağımdan kalktım.Sandalyede asılı duran hırkamı üzerime geçirdikten sonra balkona çıktım.Dışarıdan cırcır böcekleri dışında bir ses gelmiyordu. Hava serindi.Derin bir nefes alıp balkondaki turuncu koltuğuma iyice yerleştim.Üşüdüğümü hissettiğimde hırkama daha bir sıkı sarıldım.Üşümek iyi geliyordu.Soğuk rüzgar düşüncelerimide alıp götürüyordu. Gökyüzü ne kadar da koyuydu. Kopkoyu gözyüzünde bir tane ufacık bir yıldızı seçebilmiştim. Gecenin karanlığına inat sanki ben burdayım der gibiydi. Savaşıyordu.Küçücük yıldız koskoca göğü delmiş kendince ışık saçıyordu. Bunları düşünürken gözlerimin ağırlastıgını hissettim. Daha fazla direnemeyerek gözlerimi kapattım...

…..

‘’Duru ne yapıyorsun sen yine mi balkonda uyudun ! ‘’

Bir anda cırlama sesiyle yerimden sıçradım. Balkonda uyuyakaldığımı unutmuş öylece sinirden kıpkırmızı olmuş bir çift göze bakıyordum.

‘’Heyy duymuyor musun beni! Ayy bilerek yapıyor bu kız. Hasta mı olmak istiyorsun he. Sanki hiç masrafımız yokmuş gibi bir de hastane masrafı çıkart bize tamam mı istediğin bu mu aferin sana aferin!’’

Daha fazla kulaklarımın tırmalanmasına izin vermemek için yerimden kalktım. Sanki Aysel teyze bana değilde başkasına bağırıyormuş gibi umursamayarak yanından öylece geçtim.

‘’ Bak şu terbiyesize sanki babama mı bağırıyorum ben burada! Nereye gidiyorsun hemen gel ve kahvaltıyı hazırla. Bunca zaman sana baktığımız yetmiyormuş gibi bir de hizmet bekliyor hanfendi. Ohh ne güzelll dünya!’’

Aysel teyze cırlamasına devam ederken hızlıca odama geçip kapıyı kapattım. Son zamanlarda söylenmeleri daha da artmıştı. Sanki ben çok mutluydum burada. Bayılıyordum onunla yaşamaya. Ben mi demiştim yanınıza alın beni diye. Babamdan kalan birkaç kuruş yüzünden yanlarına aldıklarını bal gibi biliyordum. Zaten Aysel teyze ve Fahri amca dışında da bir tanıdığım yoktu fakat yine de idare edebiliyordum! Komşularımız vardı. Onlar Aysel teyzeden daha iyi bakarlardı bana. Kendimi kandırmıyorum tamam belki uzun süre bakmazlardı ama sokakta olmak bile bu kadının yanında olmaktan daha iyiydi.

‘’Oturuyor musun sen? kahvaltıyı hazırla demedim mi sana? Hadi kalk bak amcanda uyandı. Uyandıgında ne kadar sinirli oldugunu biliyorsun.’’

Aniden odama dalmasından nefret ediyordum! Daha kaç kez söylemem gerekirdi.Bir hışımla yerimden kalkıp mutfaga gittim. Buzdolabı tam takırdı. Ne istiyordu ki yoktan var etmemi mi?  İki üç günlük olduğunu tahmin etiğim peyniri kasesiyle alıp masaya koydum. Son iki yumurtayı az önce yağladıgım tavaya kırdıktan sonra pişmesini bekledim. O sırada Fahri amca da oturma odasında bir şeylerini arıyordu. Her sabah oldugu gibi. Sonunda pişen yumurtayı da masaya koyduktan sonra ‘’ kahvaltı  hazır ‘’ diye seslenip odama gittim. Cep telefonumu yerde duran eşyalarımın arasında zar zor bulup ‘’Aynı yerde’’ mesajını attıktan sonra dolabımın karşısına geçtim. Biran önce bu evden çıkmak istiyordum o yüzden elime ilk gelen dar jeanimi üzerimede bordo kazağımı giydim. Saçlarımı gelişigüzel topuz yaptıktan sonra kabanımı ve botlarımı alıp evden çıktım…  

Bu yazdığım ilk hikaye. O yüzden hatalar olursa kusura bakmayın. Tavsiye ve önerileriniz, eleştirileriniz için yorum yazarsanız çok sevinirim. TEŞEKKÜRLER :)) Yeni bölüm +3 vote olunca gelicek :)

UMUDUN KIYISINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin