EZİYET | RosMin [Düzenleniyor]

42: Sen İstiyorsun Diye Hayatımı Mahvedemem

                ~Rose~

      Min-Kyi gittikten sonra ben de kalktım. Ama hemen değil. Biraz göz yaşı dökmüş olabilirim. Kızların bulunduğu masaya gittim.

  "Chae, neredesin sen? Çok merak ettik." dedi Jisoo.

  "Geldim işte." dedim, Jimin'e bakarak.

  "Neyse, gidelim mi?" dedim, kızlara dönüp devam ederek.

  "Aynen ya. Ama birkaç aktör için bekliyoruz. Sanırım tanışacakmışız." dedi Jennie.

  "Tamam." dedim sadece. Sonuçta şu an hiç motive değildim.
    Masaya göz gezdirdiğimde, Lisa ve Jungkook'un olmadığını fark ettim.

  "Lisa ve Jungkook nerede?" dedim, Jennie'ye bakarak.

  "Onlar dans ediyor. Bak," dedi, işaret parmağı ile dans edenleri göstererek. İçlerinde çılgınca dans eden Lisa ve O'na ayak uydurmaya çalışan Jungkook'u görmem geç olmadı.

    O sırada yanımıza biri geldi.

  "Merhaba, ben Seung. Aktörler ile buluşmaya az kaldı. Sahne arkasında olacak." dedi ve gitti. Kısa bir bakış attım Jimin'e. O'nun da bana baktığını anladım. Belki de aynı anda bakmışızdır.

  "Ah, hadi ama. Bu gürültü çok fazla." dedim.

  "Az kalmış zaten." dedi Jisoo.

  "Aşkım, ben iki dakikaya geliyorum." dedi Seulgi ve lavaboya doğru ilerlemeye başladı. Ben de, masanın üzerinde duran bilmem kaçıncı içki bardağımı kafama diktim.

  "Yeter Chaeyoung. Çok içtin." dedi Jimin. Cevap vermemeyi seçtim.

  "Aynen Chae, çok içtin. Bak birazdan abuk subuk şeyler söylersen pişman olursun." dedi Jennie.

  "Ben zaten pişmanım." dedim, dalgın bir şekilde bakarak. Eminim ki sadece Jimin ve Jisoo anlamıştır.

  "Ne konuda?" dedi Jimin.

  "Bence soran kişi gayet iyi biliyor." dedim.

  "Neyi?" dedi tekrardan.

  "Biliyor dediğimi hatırlıyorum." dedim.

  "Ben neyi biliyor muşum Chae?" dedi Jimin.

  "Ah, şu an seninle uğraşacak vaktim yok." dedim.

  "Ama benim var." dedi Jimin.

  "Jimin yeter." dedim gayet sakince.

  "Yetmez Chae, yetmez! Bıktım senin çocukça davranışlarından!" dedi. Benden daha hırçındı. Sanki daha demin biriyle öpüşen bendim.

  "Sen kendini ne sanıyorsun? İstediğinde gelip, istediğinde gidemezsin!" dedim bağırarak. Ama müzik sesi bizim sesimizi bastırıyordu.

  "Şimdi suçlu ben miyim?" dedi bağırarak. Ben tam ağzımı açıp birşey diyecekken Seung denen adam geldi.

  "Sizi bekliyoruz." dedi nazikçe Seung ve hep beraber içeri doğru girdik. Jisoo'nun eli,benim sırtımdaydı. İçeri girdiğimizde; Min Ho, Woo Bin, Eun Woo, Kwon Yuri ve Lee Ji Eun gibi aktörler vardı. Bize ayrılan masalara oturduk. Benim sağımda Jimin, solumda Jisoo, Jisoo'nun yanında Seokjin, Seokjin'in yanında Namjoon, Namjoon'un yanında Taehyung ve Lisa vardı, Lisa'nın yanında da Hoseok vardı.En sonda da Jungkook, Yoongi ve Jennie oturuyordu. Masa, yuvarlak olduğu için böyleydi. Tabi Jennie'den sonra da aktörler vardı.

  "Merhaba, bizi tanıyorsunuzdur. Biz de sizleri tanıyoruz. İmza ve sohbet günü bugün." dedi Min Ho. Hepimiz olgun gençler olarak başımız ile onayladık.