Yeni bir şehir ve yeni bir mahalle nasıl bir his diye sorsanız hem hüzünlü hem de umutlu derim. Hüzünlü olmasının sebebi tanıdığınız ve bildiğiniz bir ortamdan tamamen kopup bilmediğin ve tanımadığın insanların arasına gelmek işte bu duygu tanıdığım ve bildiğim bir ortamdan kopmanın hüznü. Öte yandan umutlu olmamın sebebi de yeni bir hayat yeni insanlar ve yeni bir ortam. Evet belki zor olacak yeni eve yeni insanlara ve yeni bir işe alışması ama yine de yapabilirim yapabiliriz. Arabanın içinde öylece oturmuş bunları düşüyordum. Yeni evimize ulaşmıştık hatta annem taşımacılar için kapıları ardına kadar açmış onlara yön göstermekte hatta ve hattası bizim rahatına düşkün iş yapmaktan kaçan Mustafa bile adamlara yardım etmekteydi. Ama ben ne yapıyordum arabada karşıya bakıp duygularımı düşünüyordum. Buna hakkım varmış gibi. Bu saatten sonra kendimi tamamen aileme adamalıyım ama ben daha çok tedirginliğim ile mücadele ediyordum. Evet doğru duydunuz hüznün ve umudun yanında da kocaman bir tedirginliğim vardı. Nur topu gibi bide MaşaAlah . Arabadan inip 3 katlı olan binaya baktım. Bundan sonraki yaşayacağım evim diyebileceğim yere. 3 katlı binanın 2. Katında 4. Daireyi elimizde ki birikmişimiz ve eski evimizin parası ile almıştık 3+1 evdi. Evin 3 odasını da paylaşmıştık. Tabide büyük odayı ben aldım diyemem 25 yaşında olsamda o terlik korkusu bir başkadır kardeşler. Hele o "seninle evde görüşüceğiz" bakışı yokmu? Hala daha o bakışı gördüğümde olduğum yere oturup büzüşesim geliyor ki yapmadığım bir olay da değil. Ama naparsınız dostlar anne korkusu işte. Bir süre daha aynı yerimde dikilip eve doğru yürümeye başladım. Napalım başa gelen çekilir artık... İşler beklemez hele hele anneler hiç beklemez..
____________________________
- anne öldüm artık tamam birazını da yarın yaparız. Hayır anlamıyorum ki yarın bütün mahalle bize oturmaya gelicekmiş gibi bu ne koştur koştur ev yerleştirme çabası? Yavaş yavaş az soluklanalım zaten o kadar yol geldik.
Bunların hepsini kendimi salonda ki koltuğa atarken söylüyordum ve evet taramalıya bağlamıştım. O sırada annem bir elinde cam sil öteki elin de mikrofiber temizleme bezi ile kapının önünde durup bana baktı.
- Çok konuşma her an biri gelebilir. Hem gelmese de dağınık evin içinde mi yaşalım yani. Ne tembelsiniz yaa ah ah hiç biriniz de bana çekmemiş.- Anne o kadar yol geldik evi süpürdük sildik camlarını da sildik salonu yerleştirdik sadece süsler kaldı bütün evin kabası tamam. Mutfak dolaplarını da sildik yarısından çoğunu yerleştirdik. El insaf be kadın canımızı mı çıkaracaksın. Hem senin oğlun nerede ? Nereye kaçtı gene o ?
Bir an annem panikle sağa sola baktı bir iki ' Mustafa ' diye seslendi ( ki cevap alamayacağını bilmesine rağmen ) sonra sinirle söylenerek telefonunu almaya mutfağa gitti ve ben de böylece bir süreliğine de olsa bombardımanı üzerimden göndermiş oldum. Annem beş dakika sonra aynı yerine gelip söylenmekle meşguldi ki kardeşime sinirli olmasına rağmen arada bana da laf çarpıtmıyor değildi. Halbu ki ben gayet masumane bir şekilde koltuğun birinde yatıyordum. Bir nefesle birlikte az bir cesaret alıp anneme soru sordum ki sormaz olaydım dedim sonra..
- anne Mustafa neredeymiş de sen bu kadar çok kızdın?Yada sen gene neye kızdın da olabilir o soru..
- Vallahi bıktım ben sizden hepiniz hem tembel hemde sorumsuzsunuz hayır adamı biz içeride sanalım o sokaklarda ne ara edindiği ve ne tip oldukları belli olmayan arkadaşları ile geze dursun. Diye annem söylene dursun ben de burada bana hayır yok deyip yerim den kalktım.
Odama geçerken de
- Geliyor mu peki geç kalmasın diye söyledim.- Geliyormuş eve yaklaşmış. Diye aldığım cevap üzerine odama doğru yollandım.
- İyi madem ben yatıyorum. Sabah ola hayrola. Yarın devamını getiririz işlerin.. Deyip odama girdim. Yarın ola harola...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLLÜK( Askıda )
ChickLitKamyon verilen adrese gelmesi ile durmuş içinden çıkan üç nakliyeci arabayı boşaltmak için çalışmalara başlamışlardı. Arkadan gelen ufak arabadan önce orta yaşlı bir kadın çıkmış ve acele adımlar ile yeni yuvasının kapılarını ardına kadar açıp çalış...