.
Mia stark
Bu durumda bulunmaktan nefret ediyordum. Çaresiz olmak, ne yapıcağını bilememek çok kötü bir histi. Zor olan sadece şahit olabilmekti.
Ona hiçbir şekilde yardım edemiyeceğini bile bile, hiçbir lafın kifaye etmiyceğini bile bile şahit olmak..Halasının mezarında, ağlamaktan yorgun düşmüş hıçkıran peter ı görmek içimde bir şeylerin kopmasına neden oldu.
ne kadardır ağlıyordu, 3.. 4 saattir?
gerçi onun zaman kavramını hissedebileceğini bile sanmıyordum.
May gömülmüştü. Bu konuyla abim tony yakından ilgilenmişti.
Şuansa ben, abim ve happy peter ı izliyorduk. Göz yaşlarını yeni yeni kuruyordu. Arada sayıkladığı cümleler.. yüzündeki geçmişin anılarını taşımayı bırakıp gömülmüş mezarlığa akıyordu.Bacakları onu daha fazla yaşıyamadı
ve dizlerinin üstüne çamurlu toprağa çöktü. Abim ona ilerlemek için hamle yapınca onu durdurdum.Derin bir nefes alarak peter ın yanına gittim. Onun gibi yere çökerken gözlerim hüzünlüydü.
Konuşucak kelime bulamıyordum.
Elimi yavaşça omzuna koydum.
Burnunu son bir kez çekip kafasını bana çevirdi.
Yüzü ağlamaktan ıslanmış, gözleri kan çanağına dönmüştü.
Her daim dağınık saçları dahada dağılmış may in gitmesiyle tüm uzulları çökmüş gibiydi.İstemsizce yutkundum. Dolu gözleri kısa birsüre gözlerimde kaldı ve sonra gözlerini yumdu. Kollarını hızla bana sararken hemen karşılık verdim.
Benden güç alıp toparlanmaya çalışıyor gibiydi. Uzun soluklu nefesleri ensemi gıdıklıyordu.
Kafasını omzuma yaslamış bir vaziyette tir tir titriyordu.
Bir elimle saçlarıyla oynamaya başladım.
Yorgun düşmüştü.. sığınacağı limanı olmak beni sevindirsede şuan şu vaziyette olmak istemiyordum.Ruhen çökmüştü ve uykuya ihtiyacı vardı. Bu acı verici gerçekten kaçmanın tek yolu buydu.
Derin bir nefes alıp kendime geldim.
peterın nefesleri düzene girmişti.- peter.. hadi eve gidelim?
En yumuşak ses tonumda konuşurken birkaç dakika durakladı derin bir nefes aldı. Kollarını son birkez daha sıkılaştırıp bana daha da sıkı sarıldıktan sonra ayrıldı. Elleri iki yanına, çamurlu toprağa düşmüştü.
Kafasını yerden kaldırmadan salladı.
Tony bunu bekliyormuşcasına peter a yaklaştı. Yerden kalkmasına yardımcı olurken bende kalkıp destek olurcasına elini tuttum.Gözlerim ellerimize kayarken içimdeki tuhaf hisse anlam veremedim. Sadece onun yanında olduğumu belirtiyordum.
Abim yorumda bulunmazken peter, elini tutan elime baktı. Sonra gözleri gözlerimi buldu.Gözlerinde.. minnet vardı. Elimi hafifçe sıktı ve arabaya doğru ilerlemeye başladık.
Happy şoför koltuğuna abim ise ön koltuğa geçmişti. Bende elini bırakmadan yana kayarken peter da yanımdaki yerini aldı.
Gözlerini bir an olsun may in mezarından çekmiyordu. Mezarlıktan çıkıp evin yolunu tutarken arabada çıt çıkmıyordu.
Peter kadar geveze ve utangaç bir çocuğun susmasına alışmak istemiyordum. Yol boyunca onu izledim. Onunsa başı yere eğikti.
Evin garajına girdiğimizde happy bizi indirdi ve gitti. Peter ın koluna girmiş onu odasına götürürken tony de yanımızdan ilerliyordu.
Odasının önüne gelince peter durdu.
Yavaşça tony'e döndü.
Tony hafif bir gülümsemeyle kollarını iki yana açtı.
Peter bunu beklercesine kolları arasına girerken bu görüntüye tebessüm ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızkardeşine Merhaba de Tony!
Fanfictionyıllardır yaşadığım yalnızlıkta.. tam işler yoluna girmişken düşmanlarım azalmışken çakma zenci korsanın dediği bir cümle ile işler hiç olmadığı kadar sarpa sarmıştı. Yateneklerim ve yaşadıklarım yüzünden görmediğim sevgiyi yaşamak üzereydim ve hiç...