NE AYAKSIN GÖKTUĞ ?

14 1 0
                                    

komik mi şimdi bu ha ?

yiğite daha pis baktım ve arkamı dönüp odadan çıktım amacım göktuğ yu oyalayıp odama girmemesini sağlamaktı. belki de gereksiz kuruntu yapıyordum. göktuğ benim odama neden girsin ki ? o kadar kaba biri değildi eminim ama ben yinede eşşeğimi sağlam kazığa bağlamalıyım. aşşağı indiğimde göktup hala kapının önünde dikilmiş avare avare ortalığı seyrediyodu. delimidir nedir insan bi koltuğa geçer yayılır falan .s.s

"selam göktuğ nasılsın ? " dedim samimi bi şekilde sırıtarak aynı zamanda elimle koltuğu işaret ettim "kendi evin gibi yayıl"

sıcak bi şekilde gülümsedi ve koltuğa yürüdü. ne yani benden mi izin bekliyodu.

"neden geldin ya hani tatile çıkıyordun ?"

"ne o kendi evimde mi istenmiyorum gökçe hanım" dedi kaşlarını kaldırarak.

"oh yoo. yanlış anladın her neyse "

sıcak bir kahkaha attı ve bir kıro gibi açtı ağzını çektiği burnuna işaret parmağıyla dokunarak  "yav kız giymiş iki santim etek bende astım suratımı. gelmiş bide ne oldu diyo. anan oldu aşkım dememle küsmesi bi oldu" takındığı yapmacık tavır ona yakışmasa da sempatik olmuştu ya. bir kahkaha attım ve şaşırmış bi halde "ah sen ciddi misin göktuğ" dedim. kafasını hayır anlamında iki yana salladı ve bende daha fazla üstüne gitmek istemedim. ağzının içinden ben odama çıkıyorum güzellik dinlenicem dedi. kafamla onayladım ve arkasından bende odama çıktım yiğit yatağımın kenarına kıvrılmış uyuyordu. hayır numara değil gerçekten uyuyordu. hemde öyle böyle değil tıpkı bir bebek gibi eğer onu tanımasaydım bu masum görünüşüne aldanabilrdiç içinde bulunduğum duruman kurtulup koltuktan aldığım bi yastığı yiğitin yüzüne doğru fırlattım. korkmuş olacak ki 

"ha ne oluyor kim öldü lan gökçe" dedi telaşlı bi halde ben pis pis sırıtırken yüzüme aldığım ağır bir yastık darbesiyle iki üç adım geriledim. Belli etmek istemesemde bozulmuştum yiğit te farketmedi zaten. odun işte odun. odundun yiğit odunsunn az romantik olsan kibar olsan ne olur ?  tekrar yatağa uzanıp eline telefonunu aldı ve bana gözünün ucuyla baktı. gözlerimi devirdım bende malum hareketim sonuçta. bende tabletimi aldım elime koltukta yayıldıktan sonra kulaklığımı da taktım ve müziklerimle bütünleştim. instagram twit derken bir saat geçmiş olacak sanırım. ağrıyan popomu rahatlatmak için hareketlenmeye başladım olduğum yerde.  Bu hareketlenmem Yiğit i dikkatini çekmiş olacak ki o da kıpırdandı hatta kıpırdanmakla kalmadı ve ayaklandı. sanırım sıkılmıştı. odanın içinde iki tur attıktan sonra yanıma gelip oturdu ve kulaklığımın tekini çıkardı. bu hareketi hiç hoşuma gitmemişti çünkü şarkının en güzl yerinde yaptı bu mallığı. tek kaşımı kaldırarak yüzüne baktım.

"ıyy çok komik oldun kızım hahha düzelt şu suratını ya ahahah" ddi gülmekten konuşamazken. Onun bu mutluluğu beni de gülümsetti 

"aslında sen orda tatlı tatlı uyurken suratına yastık fırlatmaktansa  elime bir matkap alıp gözlerini oyup çatalımsı bişeyle bağırsaklarını dışarı çıkardıktan sonra sen acılar içerisinde kıvranırken o bağırsaklarınla seni sandalyeye bağlamalıydım yiğit." dedim tek nefeste

"tatlı mı dedin sen yanlış mı duydum gökçe " bu soruyu piç sımayl yaparak sormuştu

"bu mudur yiğit yani onca kelime arasında buna mı takıldın " diyip iç çektim.

"ahh evet haklısın sende. ama beni herkes tatlı bulur bir ilk değil hissettiklerin."  ona bakma ihtiyacı duymamıştım bile. tam uyudum uyuyacaktım ki çalan zille irkildim ve koştur koştur aşşağı indim arkamdan da yiğit indi. kapıyı açmamla çığşığı basmam bir oldu. çünkü karşımda ki derin acı çeker gibi bi surat takınmıştı va bacağı alçıdaydı. caner onun koluna girdi ve bizi yarıp içeri götürdü.  koşar adımlarla karşı koltuklarına geçtim ve sorularımı sıralamaya başladım

"derin çok kötü görünüyorsun ne bu halin ? ayağına ne oldu ? inanmıyorum canın çok yanıyor mu tatlım ? nasıl oldu anlat bana . caner sen anlat. ahh senin bi şeyin yok demi caner ? derin yoksa bi yerden mi düştün ? öne.." lafımı bitirmeden yiğit off dedi.

"susta anlatsın kız gökçe."

"evet tatlım nefes al anlatıcam " dedi derin acılı bi sesle  "bak siz gittikten sonra bizde biraz yürüdük ve caner bi motor kiralamaya karar verdi. eve bu şekilde dönecektik. kiraladı kiralamasına. eğlenceli bi halde seyir hali aldık. biz seyir halindeyken sanırım bi kedi önümüze çıktı caner onu yaralamak istemediği için direksiyonu saa sola çevirdi. motor biraz tökezlemeye ve sarslmaya başladı. aslında pek de hızlı değildik ama.. nasıl oldu anlamadım ve caner hakimiyetini kaybetti. motor devrildi. benim bacağımda altında kaldı. çok önemli değil ufak bi çatlak. canım fazla yanmıyor birtanem" aldığım cevaptan tatmin oldum ve derin i yatması için yukarı çıkardım onu yatırdıktan sonra aşşağı tekrar indim. caner ve yiğit aynı koltukta oturuyordu bende ortalarına geçtim. ellerimi iki erkeğin bacaklarına koydum ve "film izlemeye ne dersiniz beyler"

caner: hayır

yiğit: evet

"evet mi hayırmı bi cevap istiyorum" bu defa

caner:evet

yiğit: hayır.

kahkaha attık üçümüz aynanda bende coşkuyla "o zaman pizzaaaaaaa " diye cırladım. ikisininde gözleri parladı sanırım acıkmışlardı. siparişi verdikten sonra birazbekledik çok sürmeden pizzalarımız gelmiş olacakki kapı çaldı. yiğit bize fırsat vermeden kapıya gitti ve ücreti verdi. elinde pizzalarla geri döndü. 

derin i düşünmeden hunharca pizaları yedik tıka basa doymuştum - ki bu nadir olan bir şey- o yüzden ellerim karnımda geriye yaslandım ve "ah, isa kutsa beni" dedim. yukarı bakarak. Yiğit te karnını ovalarken lavaboya gideceğini bize bildirdi. oda dan çıkar çıkmaz caner bana parlayan gözlerle baktı ve " anlat kuzen ne bu öpüşmeler falan ? ne zaman çıkacaksınız ? " utanmıştım. kızardığımı çok iyi hissediyodum. gözlerimi ondan kaçırdım ve gülümsedim. o sırada yiğit odaya girdi ve esnedikten sonra"  kalksana olum saat kaç olmuş eve gidek artık" dedi.  caner de kafasıyl onayladı. yiğit odamdan arabanın anahtarlarını aldıktan sonra tekrar aşşağı geldi ve caner e gel işareti yaptı kafasıyla. caner yanına doğru yürüdü. bende caaner in arkasından gittim. ikisine de sarılıp öptükten sonr arabaya binene kadar arkalarına baktım. kapıyı kapatıp arkamı döndüğüm de göktuğ nun sert bedenine çarpmam bir oldu. 

"gökçe" dedi munzur bir ses tonuyla

ürpersemde belli etmek istemedim ve salaş bi tavırla efendim anlamında kafa mı salladım. belimi tutup kendine yaklaştırdı beni aniden.

NE AYAKSIN SEN GÖKTUĞ ???

TRAKEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin