*Fikir bulamayıp Jaemin yazmaya karar veren bir Bambi*
___
Uzandırıldığı koltukta boş boş tavanı izliyor ve benliğini sorguluyordu. Hayır anlamıyordu yani! Tamam akıl sağlığı biraz bozuktu, ama bunun farkındaydı sonuç olarak. Ne sorunu olduğunu biliyor ve fark edebiliyordu. Bu onu tehlikeli biri olmaktan uzaklaştırmaz mıydı?
"O zaman neden şu an kendi evimde değilim?" aklındaki karmaşık düşünceleri biraz daha derinleşip bu sefer olanları kafasında tartmaya başladı. Düşünüyor, düşünüyor, sadece düşünüyordu. Kendisini içine daha çok çekerken sorguladıkça aklı karışıyordu. Bunun kendisine hiçbir faydası yoktu ki!
"Ne düşünüyorsun bu kadar? Beynin patlayacak." duyduğu sol taraftan gelen sesle suratını astı. "Ne düşündüğüme de mi karışacaksın?"
"Hadi ama Na Jaemin. Şu an kardeşin de sen de bana emanetsiniz. Beni gerçekten sinirlendirmek istediğine emin misin?"
"Tehdit ediliyorum sanırım." donuk bir gülümsemeyle uzandığı asırlık sert koltuktan doğruldu. Taeyong'a doğru dönerek oturdu ve suratına baktı. "Nasıl anlamak istiyorsan anlayabilirsin. Çocuk bakıcılığı yapacak vaktim yok, kendini toparla ve evine geri dön." diyerek beş dakika önce girdiği oturma odasından geri çıktı. Jaemin ise sabit tuttuğu surat ifadesini bozup başını eğdi.
İnsanlara ters davranmak istemiyordu. Ama zamanla bu bir alışkanlık haline gelmişti ve güvenini toparlayamıyordu. Doğal olarak karşındakine herhangi bir güven besleyemediği için de kötü davranıyordu. Tamam, insanlardan biraz anlayış bekliyordu fakat bunun için ayriyeten hiçbir çaba göstermiyordu. Bu durumda kim onun gibi bir hastayı umursardı?
Ufak bir iç çekip az önce başının altına koyduğu yastığı kucağına aldı ve solmuş desenlerini incelemeye başladı.
"Deliyim ama sonuçta duygularım var..." burun kemerlerinden ucuna doğru sızı yayıldığında yutkundu. Şu an eski püskü bir yastıkla konuşuyor olmasını çok umursamıyordu.
Mesela Jaemin'in odasındaki eşyalar konuşabiliyor olsalardı Jaemin'i diğer herkese açıklayabilirlerdi. Nihayetinde onlar her şeyi biliyorlardı.
"Normalde kötü biri değilim ki, yani sanırım. Ben sadece güvende hissetmediğim için böyleyim. Anlıyorsun değil mi?" karşısında kendisini dikkatle dinleyen bir insan varmış gibi yaklaşık yarım saat kendini açıkladı. Neden böyle davrandığını anlatmaya çalıştı. "Keşke çevremdekilere de bunu açıklayabilsem... Ama korkuyorum, biri benimle alay edecek çünkü eminim. Bana karşı hiç anlayışlı olmaya çalışmadılar."
Yastığa sarılarak çenesini yasladı ve tekrar bir iç çekip ardından ofladı. "İnsanlar niye böyle ki? Sorun gerçekten bende mi acaba?"
Taeyong'un odasının kapısından kendisini yaklaşık otuz beş dakikadır dinlediğinden habersin konuşmaya devam etti. Aslında Taeyong'un başta umrunda değildi. Ama evindeki duvarlar ince olduğundan çocuğun konuşmasını duymuş ve dediklerini daha iyi anlayabilmek için kapının pervazına yaslanmış ufak bir tebessümle onu dinlemişti.
Belki kendisinden küçük olana fazla yüklenmiş olabilirdi. Ama kendince haklı sebepleri vardı. Hiçbir alakası olmadığı halde iki çocuğun sorumluluğu üzerine kalmıştı.
Yavaşça Jaemin'in arkasından sessizce geçti ve kapısı olmayan mutfağına girdi. Hâlâ umrunda değildi fakat Jaemin gözüne birden çok zayıf görünmüştü. Belki ona bir şeyler hazırlarsa en azından birkaç lokma yiyebilirdi.
Jaemin koktukta yastıkla konuşadursun Taeyong da o süre zarfında yemek hazırlamış ve yanına dönmüştü.
"Jaemin-ah?" bağdaş kurup yüzünü yastıkla saklamış çocuğa bakarak kaşlarını çattı. Ufacık görünüyordu. "Hm?" yüzünü yastığa bastırdığından dolayı sesi olduğundan daha kalın ve boğuk çıkmıştı. Taeyong bu salak hallerine istemsizce sırıtırken yaklaşıp yanına oturdu.
"Yemek hazırladım. Hadi gel bir şeyler ye."
"Aç değilim." dedikten sonra yüzünü biraz daha yastığa bastırdı. "Yine de yemen gerek, çok zayıfsın." derken yastığı çekip ellerinin arasından aldı. Jaemin yüzünü tekrar saklamaya çalıştığında yastığı köşeye bırakıp omuzlarından kavradı ve bedenini kendisine doğru çevirdi.
"Neden ağladın?"
"Çünkü-" gözleri yine dolup alt dudağı hafifçe titrediğinde Taeyong'un çatılan kaşları eski haline dönmüştü. Devam etmesini bekledi. Omuzlarını tuttuğu çocuk derin bir nefesin ardından gözyaşlarından kurtulmuş ve cümlesini tamamlamıştı. "Beni dinlediğinin farkındayım! Bu çok utanç verici..."
Kollarını tutan ellerden kurtulup geri çekildi. Tekrar yüzünü saklarken Taeyong bir süre durup arada bir sarsılan küçük omuzlarını ve burun çekiş seslerini dinledi.
Jaemin'i tekrar kendisine çevirdi. Jaemin ise inatla başını eğmeye devam ediyordu. "Bunun neresi utanç verici?"
"Her şeyi! Söylediğim her şeyi duydun!" Jaemin tekrar burnunu çekip başını kaldırmış, Taeyong'a bakmıştı. Zaten kırmızı olan burnu biraz daha kızarmış ve kirpikleri ıslandığından daha da belirginleşmişti. Taeyong gülümseyerek yirmili yaşlarından beş yaşına dönmüş olan Jaemin'e dikkatle baktı. Elini kaldırıp ona doğru uzatacakken Jaemin aniden ürkmüş ve kollarıyla başının etrafını sarmıştı. Taeyong'un bir an yüzü düşse de sonradan tekrar gülümsedi ve Jaemin'in kollarını tutup yavaşça indirdikten sonra saçlarını okşadı. (W/N: +9 anime sahnesi)
"Korkmana gerek yok." elini geri çekerken şaşırdığını belli etmemeye çalışan çocuğa gülmemek için kendini tuttu. Gözleri kocaman açılmıştı ama inatla kısmaya çalışıyordu.
"Aynen bak, şu an bıraktım korkmayı."
"Huysuzluk etme velet. Gidip duş al, leş gibisin."
"İstemiyorum." Taeyong gözlerini kısarak Jaemin'e baktı. "Ya gidip duş alırsın ya da ben seni zorla yıkarım."
"Yapamazsın."
"Deneyelim mi?" Jaemin yine korkakça geri çekildiğinde en sonunda Taeyong yanlış bir biçimde yaklaşmaya çalıştığını fark etmişti. İçinden küfürler saydıra saydıra Jaemin'e baktı ve gülümsedi.
"Hadi Jaemin-ah, temizlenmen gerek. Ben senin için yemekleri ısıtayım sen de yıkanıp gel, olur mu?"
Jaemin başını hızlıca sallayarak arkasını dönüp hemen banyoya gitmişti.
Taeyong mutfağa geri geçerken nasılsa duymaz diye kendi kendine söyleniyordu. "Her seferinde böyle olacaksa işimiz var ama seninle ya!"
*-*-*-*-*
"Jeno, cidden Jaemin'i hatırlamıyor musun?"
"Hatırla- SEN ONU TANIYOR MUSUN?"
___
Şerefsizlik yapmak en sevdikim
O yüzden devamını yazmıyorum :d
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dreams In Your Mind |NoMin|
FanficNoMin ficlerinin azınlığından ortaya çıkan iç dünyamın bir yansımasıdır, saygılar.