10. Bölüm
Havaalanında bir kız kendi kendine konuşuyor ve kahkaha atıyordu. Etraftaki insanlar kaçışıyor, bir yandan da acaba polisi mi arasak diye düşünüyorlardı.
Kız:
-Sonunda..... Kötü emellerim sonunda gerçekleşecek..... MUHAHAHAHAAA! Meryem! Kendini hazırlasan iyi edersin, hazır olmasan da geleceğim!!! MUHAHAHAAAA!
Hızlıca havaalanından çıktı ve bir taksi tuttu. Adresi şoföre verip arkasına yaslandı ve diğer dostlarına da harekete geçmeleri için işaret verdi.......
-JUN-
Araba o kadar yavaş ilerliyor ki bir kaplumbağaya binmiş gibi hissediyorum kendimi. Neyse ki sıkılmamı engelleyen bir şey tam karşımda duruyor: Hikari...
Dört yıldır hayranı olduğum kişinin tam karşımda durması bana kalp krizi yaşatabilir ama dayanmalıyım. Sakin ol Jun... Sakin ol Jun.... Offffffff çok güzelllllll!!!
Düşüncelerimden Hikari-chan'ın bana bakıp konuşmasıyla sıyrıldım:
-Eeee Jun Jun, duyduğuma göre sizin grubunuz benim hayranımmış, öyle mi?
Tam ağzımı açmıştım ki Jung Min lafa atladı:
-Tabii öyle ama en çok Jun seni seviyor.
Allah'ım ne diyor bu böyle?! Bir kere de beni rezil etmese olmaz sanki!!!!
Hızla ağzını kapattım:
-Sen git de biraz havuç ye, at!
Young Saeng:
-Ne yani, yalan mı? Odanda kaç tane Hikari'nin poste...
Sözünü tamamlayamadan diğer eğimle de onun ağzını kapattım. Başımı yavaşça Hikari'ye çevirdiğimde çoktan bizi unutup Hong Ki'yle konuşmaya başladığını gördüm.
Gene onu izlemeye devam ettim. Young Saeng ile Jung Min de arada bir bana bakarak güldüler. Bu sefer de düşüncelerimden Hikari'nin telefonunun çalmasıyla ayrıldım:
-Alo?....Ay nasılsın canım beniiim?....
Türkçe konuştuğundan bir şey anlamadım. Meryem'e bakıp ne söylediğini sordum ama beni duymadı bile. Yoo Jin ile konuşuyordu. Bunu gören Jung Min yardımıma koştu:
-Bir yerde duymuştum. "Canım" Türkçe bir kelime, sevdiğin insanlara söylüyormuşsun.
Ben:
-Ne? Sevdiğin mi? Yani sevdiği biri mi var?
Aahhhhh dünya başıma yıkılmış gibi hissediyorum. Ne yapacağım şimdi? Tüm hayallerim..........
Kafam arkaya doğru düştü. Arabadakiler bana tuhaf tuhaf bakıyor ama ben onları göremiyorum bile.....
Hikari telefonla konuşmayı bitirince Hong Ki sordu:
-Kim aramış?
Hikari:
-Ahmet Hamdi.
Nnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnneeeeeeeeeee??????????!!!!!!!! Demek gerçekten sevdiği biri varmış!!!
-JUNG MİN-
Jun gerçekten ağlayacak gibi duruyor. Eh, sanırım bu işi gene ben halledeceğim:
-Hikari, Ahmet Hamdi kim? Senin neyin oluyor?
Jun bir anda kafasını kaldırdı:
-Evet, evet. Neyin oluyor tam olarak?