12.Bölüm
-22:10-ŞİRKET-
Kendimi koltuğa attım:
-AAAAHHHHHHHHH!!!
Sevranur abla kulaklarını kapatıp bağırdı:
-Bağırmasana be manyak!
Ben:
-Ölüyoruuumm... Çok yoruldum.
Sevranur abla çantasını alıp ofisimin çıkışına yöneldi:
-Ben gidiyorum. İstersen sen gelme. Hahaha
Elimi ona doğru uzattım:
-N'olur gitme. Beni burada yanlız bırakma.
Sabırsızlıkla bana döndü:
-Yürü o zaman!
Ben:
-Bari bir yere gidelim. Aç susuz kaldım bugün.
Sevranur abla:
-İyi. Gidelim.
-----------------------
Masaya oturduk. Yemekler gelince konuşmaya başladı:(yazarın notu:susmasını beklemiyorum ki!)
-Konserde gayet iyiydin.
Ağzım ramenle dolu bir halde ona baktım:
-E bir zahmet. O kadar çalıştım sonucunu alıyorum işte.
Alaylı bir şekilde güldü:
-Ahahaha sana da iltifat etmeye gelmiyor!
Ben:
-İyi de sen niye geldin buraya? Hayır, niye haber vermedin? Hayır, beni korkutmaktan başka bir amacın var mıydı?
Sevranur abla:
-Teker teker sor. Tabii ki de başka bir amacım gibi bir şeyim daha var ama sana söylesem mi, bilemiyorum...
Artık iyice usandım ben bundan. Ne söyleyecekse dolandırıyor. İlla bir çıkarı olacak.
Ben:
-Söylesene be!
Biraz duraksadı ve yaklaştı:
-Yaklaşık bir hafta önce, Kevser'e bir komplo planlarken müzik kanallarını geziyordum. Bir kanalda değişik bir klip gördüm. O anda kalbimde tuhaf bir çarpıntı oldu. Sanki aşık olmuştum.
Ben:
-Yok ya. Deprem olmuştur.
Gene o gıcık gülümsemesini yaptı ve güldü:
-Hahahahahha! Ay Meryem hiç güleceğim yoktu.
Ben:
-Hangi klipmiş peki?
Sevranur abla:
-Şu geçen gece evlerinde kaldığımız, SS501'den bir çocuk var ya, onun.
Gözlerimi kocaman açtım:
-Heo Young Saeng miii?!!!
Hızla ağzımı kapattı:
-Bağırmasana manyak Meryem! Çık da dünyaya duyur istersen benim Young Saeng'i şey.. Şeeettiğimi.
Ben:
-Ne ettiğini?
Arkasına yaslandı:
-Sevdiğimi.