18. Bölüm
-3 GÜN SONRA-
-YOUNG SAENG'İN EVİ-
-YOUNG SAENG-
Üç gün... Dile kolay üç gün... Kızlar üç gündür yok... Acaba, cidden o kadar mı utandılar da toptan mı kaçtılar? Eğer benim yüzümden gitmişlerse -ki bu olayda benim hiç bir suçum yok, her şeyi o aptal yaptı! İnsan sevdiği adamın önünde rezil olur mu ya? Bak yine ne saçmalıyorum... Her neyse! eğer kızlar benim yüzümden gitmişse, Jun'la Jung Min beni liğme liğme ederler. Kyu yanıma geldi:
-Sen bu kadar geç saatte gasteyi ne yapacaksın?(yazarın notu: "gazete" yazmak istemiyorum!!!!>:()
-Ne gastesi Kyu?
Elindekini gösterdi:
-Baksana, gaste az önce geldi.
Gazeteyi elinden alıp spor sayfasını açtım. Mutfak tezgahına yaslandım. Elimi dudağıma götürüp dudağımla oynamaya başladım(yazarın sevranur'a notu: sana birini hatırlatıyor mu gülüm?). Bir yandan da Kyu teslimatçı çocuk hakkında mırıldanıyordu:
-Teslimatçı çocuğun da çenesi aynı Hong Ki'ye benziyordu.
Hyun, Kyu'ya döndü:
-Ah kaz kafa, sadece çenesine bakarak mı anlıyorsun?
Jun hemen atladı:
-Ne? Kızların takımından birini mi gördün? Bunun ne kadar büyük bir onur olduğunun farkında mısın?
Jung Min arkadan opera yapmaya başladı:
-Lalalalaaaaaaaaaaaaa!!!...Saaanaa katılıyoruuuuummm!!! LaaaaaaaaaaaaaAAAAAAAAAAAAAAAAAA!! Öhöhöhöh...
Ah kulaklarım! Kızlarsız üç gün çarpmış bunlara. Kyu:
-İyi de sadece Hong Ki'ye benzeyen birini gördüm. Ona görmedim.
Yaaa buradaki sesle okuyamıyorum, en iyisi salona geçeyim. İçeri geçip kendimi bir koltuğa attım ve okumaya başladım. Hmmm...Araba satışları patladı...Park Jung Min..Konser... hayranlar falan...hmmhffjıf...Bayan Seo...gelmiş...içmiş....gitmiş...koltuk takımları...en otantik parfümler...Dilşad...hmmm walt disney...geri dönüş...yeni animasyon...eski takım...Hikari başkanlığında...........(yazarın notu.young saeng'in gaste okumalarına bayılıyorum!)
Hah! Yine aynı şey oluyor!!! Habere hızla göz gezdirdim. Olamaz! Kızlar!!! Bu sefer çekinerek çocukların yanına gittim. Yine 14. bölümdeki gibi kabak benim başıma patlamasın!
Ben:
-hey... Bir şey diyeceğim...
Herkes başını kaldırıp bana baktı:
-Hı?
-Jun...şunu okusana.
Oturduğu mutfak tezgahından aşşağı atladı:
-Bana ihtiyacın mı var? Yettim.... (Gazeteyi elimden aldı) Eveeet. Römork bağlantılarında indirim varmış.
Ben:
-Onu değil, kuş beyinli. Altında, bir kız bir de kedi resimli olanı.
Jun başını salladı:
-Heee onu mu.. Ihım tamam başlıyorum. "Efsanevi Beşli yeniden Walt Disney'de" başlık bu. Haber şöyle: "Kısa bir süre önce, Walt Disney'deki işlerine ara vermiş olan, Hikari Sena Çiftçi yeniden eski ekibini toplayarak iş başına döndü. Ekibin çizim sorumlusu Dilşad Özcan, arkadaşları adına muhabirimizle konuştu:'Yeniden burada olmak çok güzel. Hikari, Mr. Burton'un ısrarlarına dayanamayarak Walt Disney'e geri dönmeyi kabul etti. Zaten kısa bir süreliğine ara vermiştik. Bizim için tatil oldu. Dinlenip yeniden gücümüzü topladık. Güney Kore'de yaşadığımız bazı sorunlu olayları saymazsak, gerçekten güzeldi. Animasyonumuzun taslağı neredeyse hazır. Yakında çalışmalara başlıyoruz'. Kedilerle arası çok iyi olduğu bilinen Bayan Özcan, etrafındaki kedilerle kameramanımıza poz verdi. Grup, sıkışık olmalarına rağmen projeleri hakkında bize detaylı bilgiler verdiler. Daha fazlası için gazetemizin pazar ekine bakınız."
