Hayat,
içine gizlediğin senden çıkacağı gün,
bir kaçış sarar bedenini.
Sen,seni senden alacak hayatın
ufuklarına gam çekmesini beklerken,
o belki de en güzel uykundan uyandıracak seni !
Öyle ise uykunu ferah tut !
Derin ama iyileşmiş bir nefes çek.
Umut bekleyen hayallerine bir hayat kur .
Evet, hayatta hayaller kurulurdu ama hayallere de gerçekleşmesi için bir hayat...
Dilediğin ve beklediğin bir hayat ...
Öyleyse rüyalardan uyanmalı artık.
Artık özlemindeki değil , gözlerindeki uykudan uyanan hayat olmalı.
Öyle bir hayat ki!
Rüyalarınla sarmaş dolaş olduğunda durdurmalı seni.
Gerçeğin dansına bırakmalı.
Ufuklarını gizlediğin gözbebeklerinden yaş olarak akan değil,
Umut dolu, ufuk dolu çizgilerle bakabilen olmalı.
En küçük umutsuzluk sardığında seni hemen çözmeli.
O, ipleri en çetin en keskin sandığın en umutsuz sandığın bağcağından çözmeli.
Karartıp üzerine umutsuzluk bağladığın bakışlarına,
düğümlenip durmadan çözmeli!
Umutsuzluk boşluğuna bıraktığın,
tek bir anı bile fırsat kollayan karanlığına,
o, yine doğup
güneşi bile kıskandıracak muazzam bir aydınlıkla kuşanıp
dikilebilmeli karşına!
Sen ondan her kaçtığında her sakladığında,
en derin kuytuna inebilen olmalı,
En derin kuyularına inip inip çıkarmalı seni oradan!
Kalbini durduran sandığın her felaketin, yanı başında zırhlı bir delik açıp
bir anda olmadık yerlerden çıkıvermeli, şaşırtmalı seni.
O zaten kendi,başlı başına bir sürpriz iken,
Senin sürprizine de hazır ve nazır olmalı.
Sana, bir de dilek sunmalı.
Hayat dediğimizi hayallerimize sığdırdığınız bir dilek kutusundan sunmalı.
Öyle ise aç o kutuyu!
Dileklerle başla hayata.
Dilediğin dileği o hayata sunmak için
Kendine gerçek bir merhaba de.
Çünkü ta ötelerde sandığın hayat,
belki de yanı başındadır.
Yani fark edebilirsen,
kendinden çıkartmaya çalıştığın o hayat,
senin içine çoktan girmiş, seni giyip sana çoktan kuşanmış , süslenmiş ve seni sende beklemekte.
O zaman, içine bir türlü yerleştiremediğin o ıssız hayatını , içine bir kez daha çek !
En derinlerden!
Çekme anın, süren, henüz dolmamışken
senin içerinde, o hala canından can iken
onu bitirmeyi değil ona başlamayı göze al
ve o nefesi çek ciğerlerine!
Son nefes, seni yakaladığı gün bir nefes daha almak için çırpınacaksın çünkü.
Ve sen insan?
Hayatını, ufkunu ve hayallerini,dileklerini daha en küçük umutsuzluktan ölmeden mezara gömen insan!
Gözlerini aç, seni uyutan gafletin uykusundan uyan.
Aman Allah'ım tüm bunlar uykumu, dediğin an
İşte o vakit,sana şu denir:
hayır, gözlerin açıktı sen bu rüyada iken.
Meğer ben kapatmışım onu dediğin an
işte o an...
insan yaşadığı hayatın gözleri açık bir uykudan ibaret olduğunu çaktı!
Ve uyandı
Ve hayatın sesine...
Kendisine ses veren sese seslendi an be an!
günaydın ha...
hoş geldin haya...
merhaba hayat...
bu nefis karşılama sonucunda öğrendi ki insan
hangisini dilediyse işte o idi hayat!
İşte hayat o idi ...
YAZAN :
SG
SONSUZ DEĞER
