Cinnamon

6K 653 2.4K
                                    

Yorum ve oylarınızla destek olursanız sevinirim. 💝

Harry nasıl bir tepki vereceğini bilemeden öylece daldan sarkan adama bakarken, Alfa Louis yavaşça ellerini çekip gülümsedi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Harry nasıl bir tepki vereceğini bilemeden öylece daldan sarkan adama bakarken, Alfa Louis yavaşça ellerini çekip gülümsedi. Harry ise yutkundu ve birkaç adım gerileyip çöp konteynırına yaslandı. Kalbinin çevresinde bir kabile ateşi yanıyormuş gibi hissederken, Louis ağaçtan destek alarak ters döndü ve sonunda yere iniş yaptı. Harry'ye çevirdiği bakışları samimiyetle parlıyordu.

Fakat Harry neye şaşıracağını kestiremiyordu. Onu karşısında görmesine mi, kendisini merak etmesine mi yoksa buz gibi havada sadece tişört ve kot şortla gezmesine mi...

"Seni korkutmak istemezdim insan, sadece sana ne olduğunu kendim öğrenmek istedim."

Harry gözlerini kaçırıp dudaklarını ıslattı. Belli ki Alfa Louis arkadaşının yaptığı hatadan dolayı kendisini suçlu hissediyordu. Buna rağmen anlayamadığı, her Alfanın sert olması gerekirken onun fazlasıyla normal biri olmasıydı.

"Ben iyiyim. Teşekkür ederim." Derin bir nefes alıp yeniden mavi gözlere döndü. "Keşke buraya kadar gelmeseydin. En azından yorulmazdın," diye mırıldandığında gülen Alfa yüzünden kızarmıştı.

"Sorun değil. Baban yamaçtan atladığımız için böyle olduğunu söyledi."

"Evet, kendisi de doktordur."

Alfa Louis kaşlarını kaldırdı. "Demek öyle..." Harry başını sallayarak cevap vermek zorunda kaldığında, Louis düşünceli görünüyor, sanki kafasında bazı şeyleri tartıyor gibiydi. "Bilge şifacı gibi mi?"

Harry gülmemek için yanaklarının içini ısırmak ve boğazını seslice temizlemek zorunda kalmıştı, çünkü biliyordu ki sürüler çoğu zaman insanlara ait her şeyden biraz daha uzak; ilkel yaşam içindeydi ve Alfa Louis'nin bunu kavraması için kendisinden örnek vermesi komiğine gitse de gülmemeyi tercih etmişti. Bir alfanın ona ne yapabileceğini kestiremiyordu.

Ve- hey! On altı buçuk yaşındaydı. Neredeyse her şeye gülme isteği normaldi bir kere.

"Evet, bilge şifacı gibi," diye onu tastiklediğinde, Alfa Louis gururla gülümsemişti. Harry ise derin bir nefes alıp ıslattı dudaklarını. Sonra da yeni fark eder gibi yutkundu. Alfa Louis'yi daha önce evine davet etmiş olamazdı ya? "S-sen evimi n-nereden buldun?" Biraz korkmuştu açıkçası ama Alfa Louis muzip bir gülüşle burnunu kaşır gibi yapınca Harry istemeden kıkırdamış, garip bir şekilde rahatladığını hissetmişti. Yani bir kurdun- ehm, Alfa Kurdun sıradan bir insanı koklayarak bulması elbette zor değildi.

"Tarçın gibi kokuyorsun," diye mırıldandı yüzünde hafif bir tebessümle. Bu yakınlık ve Alfanın kendisine olan dikkati, Harry'nin elmacık kemiklerine bilmem kaçıncı kez pembelik eklemişti. Daha önce en sevdiği kurabiyeler gibi koktuğunu söyleyen, hatta bunu fark eden bile olmamıştı. "Seni bulmak pek de zor olmadı."

hum-ega | Larry ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin