Dudaklarıma papatyalarını yerleştirir misin?

301 32 75
                                    

"Buradasın," diyorum "burada, yanı başımda."

"Buradayım" diyor "burada, yanı başında."

"Yaran var mı?" diyorum az önce geçirdiğimiz kazadan dolayı. Lakin sesim kısık çıkıyor. Boğazımda sanki bir yumru oluşmuş gibi zar zor nefes alıyor, zar zor konuşuyorum. "Ben iyiyim, sakın kendini zorlama şimdi ambulans gelecek ve seni hastaneye yetiştirecekler."

Kurumuş dudaklarıma varla yok arasında tebessüm konduruyorum. Öyle çok canım acıyor ki, konuşacak mecalim olmasa bile o'na bakmak, ellerini tutmak ve sevdiğimi söylemek istiyorum. Yaşayıp yaşayamayacağım meçhul bir durum olduğundan o'na uzun uzadıya bakmakla geçiriyorum zamanımı.

"Namjoon," diyorum "canım çok acıyor. Eğer sen öpersen ağrılarımın geçeceğini fısıldıyorlar bana. Dudaklarıma papatyalarını yerleştirir misin?"

Boncuk boncuk akıttığı gözyaşları ile birlikte dudaklarıma sevgisini bahşediyor ve o an, içimdeki halihazırda bekleyen duygular yoğun biçimde ortaya çıkıyor. Tıpkı ilk günkü gibi. Hiç bir zaman eksilmeyen aşkımız gibi.

Jimin, diyor akıttığı gözyaşlarını silerken, "gücünü sakın kaybetme tamam mı? Ben senin yanındayım. Bak, bak ellerimize, hala daha sımsıkı, gözlerime bak, ilk günkü gibi aşkla bakmaya devam ediyor, kalbim hala senin için atıyor. Dayan, gelecekler, yetiştireceğim seni tamam mı? Sözünü tut, biz birbirimizin sözünü hep tutarız öyle değil mi, Jimin?"

Boğazımı acıtan ağrı sebebiyle öksürüyorum ve her öksürüşüm ile ağzımdan çıkan kan, yanağımın kenarından sevgilimin pantolonuna akıyordu. Tiksinç bir şey olmalıydı lakin o iğrenmedi aksine kanlı yüzümü okşadı.

" Namjoon, eğer sözümü tutamazsam," diye başladığım cümleyi elleri ile kapatıyor ağzımı. Yüzündeki acı, gözle görülür biçimde ortadaydı ve ikimizde oldukça çaresiz bir durumla baş başa idik. Hiç ölüm gibi bir konuşmanın içerisine dahil olmamıştık; konuşmak istememiştik daha doğrusu. Çünkü, hiç birimiz bilemeyiz ki, ne zaman öleceğimizi, her şekilde ölecektik ve birimiz elbet ki yalnız kalacaktı.

"Eğer, sözümü tutamazsam arkamdam çok ağlama. Kendini harap etme, ben seni bekliyor olacağım. Sakın canına kıyma, yaşamına devam et. Karşına çıkacak iyi insanları reddetme, söz mü Namjoon?"

"Jimin, benden her şey iste ama bunu isteme lütfen. Ben," dediği sırada hıçkırık kaçıyor ağzından ve salıyor hepsini. Sıktığı ellerimi teker teker gözyaşlarıyla birlikte öpücükler bahşediyor ve ruhumun derinliklerine öyle güzel işliyor ki...

Namjoon, can'ım, sevgilim. Kendimi hiç iyi hissetmiyorum, sen öptükçe nefes alamaz oluyorum, canım daha çok yanıyor bu duruma. Ben seni nasıl bırakacağım?

Jimin'im, diyor her öptüğü yerde Jimin'im, benim güzel Jimim'im.

Sonra duruyor bir süre ve ardından o çok sevdiğim şarkıyı mırıldanıyor.

Seni oynatabilirim
Seni gülümsetebilirim
Benim aptal kollarımda seni güvende tutabilirim
Sen benim en tatlı öpücüğümsün
Sen benim ölümsüzlüğümsün
Sen benim küçük aklımda dönen tatlı dünyamsın

Şimdi öpüşüyoruz ve birbirimize söylüyoruz
Yaptığım küçük bir şey
Fakat bizim aslında söylemek istediğimiz şey
Söylenmiş olamaz
Ve söz veriyorum asla ölüme izin vermeyeceğim
Nasıl olursa olsun seni benden almasına
Bizi yıldızlara fırlatacağım
Asla ölmeyelim diye dilek tutmak için

Sen benim en parlak güneşimsin
Sen benim kristal denizimsin
Sen benim en gürültülü ritmimsin
Ritimler kalbimin içinde
Seni gülümseteceğim
Seni güneşli gökyüzünde uçmanı sağlayacağım
Nerede mutluluk içinde yaşayacaksak*

"Benim aptal kollarımda seni güvende tutamadım. Ve sözümü tutamıyorum; ölüm senin kapını çalıyor."

Hırıltılı sesi ile söylediği cümle karşısında avuçlarımı yüzüne yerleştiriyorum.

"Senin aptal dediğin kollarında ben huzurumu buldum. Sakın, sakın bir daha kendini suçlama, bu senin suçun değil! Sözünü her şekilde tutuyorsun; buradasın, yanı başımda, kollarının arasındayım. Bu bile bana yeter Namjoon."

"Jimin, özür dilerim, arabayı daha dikkatli kullanmalıydım. Özür dilerim, seni çok seviyorum Jimin."

"Beni yine öpebilir misin?"

Parmak uçları dudaklarımda gezindiği sırada o'nu sevdiğimi söylüyorum ve son kez ondan bir şeyler işitiyorum.

"Jimin, benim güzeller güzeli Jimin'in lütfen kapama o gözlerini, duy sesimi, yalvarırım aç, bak ben ellerini de ısıtıyorum senin lütfen, lütfen Jimin, beni sensiz bırakma. Lütfen, lütfen... Se...seni ço...çok sev...seviyorum. Seni seviyorum Jimin."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merhaba!Normal bir hikaye yazma taraftarı iken oneshota dönüştü ve yayımlayayım dedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merhaba!
Normal bir hikaye yazma taraftarı iken oneshota dönüştü ve yayımlayayım dedim.
Umarım Minjoon'u ve bölümü seversiniz.
Güzel çirkin her şekilde yorumlarınızı görmek isterim.
İyi akşamlar.
7 Aralık 2018, Cuma
00:15
💛

Ruhu Güzel Adam, Minjoon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin