Azra kollarını tutanlardan kurtulmak adına kendisini öne doğru atarken boynunda gezinen bıçak duraklamasını sağladı.
"Seç bakalım Kınalı!"
Dedi Kudret pis pis sırıtmaya devam ederken. Ufacık ve Kudret'in köpekleriyle dolu olan bu depoda Kudret'in o duymaktan nefret edilen sesi Azra'nın kulaklarında defalarca yankılandı. 'Seçmek?' Diye düşündü. Bir tarafta Deniz olduğu sürece seçimi her halükarda belliydi aslında. Azra'nın gözleri, karşısında bağlı bir şekilde duran Deniz'i bulduğunda gezinen bıçağın bıraktığı soğuk ama yakıcı çiziklere rağmen gülümsedi.
"Annen mi? Sevgilin mi?"
Azra bu sorunun cevabını hiç düşünmeden verirdi aslında. Şu an baktığı mavi gözler onun için hayatını mahveden bir kadından kat kat daha değerliydi. Ancak Deniz ağzı bantlanmadan hemen önce 'Anneni seçmek zorundasın.' Diye bağırırken belirtmişti Azra'ya ne istediğini.
"Size birkaç dakika müddet. Konuşun anlaşın ve sonra seç birini."
Kudret herkesin çıkmasını sağlayıp üçünü odada yalnız bıraktığında Azra hızla gidip Deniz'in ağzındaki bandı çıkarmıştı.
"Güzelim iyi misin?"
Dedi ellerini Deniz'in saçlarında gezdirirken. Telaşla büyüyen gözleri ona karşı gülümseyen dudaklara rastladığında rahat bir nefes aldı.
"İyiyim ben merak etme..." dedi Deniz göz ucuyla yan sandalyede bağlı olan kadına bakarken.
"Sakın!"
Sesi gayet net çıkmıştı Deniz'in. Alnını yavaşça Azra'ya yasladı.
"Sakın beni seçmek gibi bir aptallık etme Azra."
Azra yumruklarını sımsıkı kapamışken bu depodan kurtulabilmenin yolunu arıyordu aslında. Çünkü Deniz'in adını vererek dayak yemesini seyretmek onun yapabileceği bir şey değildi. Onlar Deniz'e tekmeler savururken izleyemezdi, gerekirse her birini teker teker öldürür ve burdan bir şekilde çıkardı. Kafasını biraz geri çekerek Deniz'in gözlerinin içine baktı.
"Deniz."
dedi yalvarır bir biçimde ağlamak istemiyordu ancak sesi çoktan titremeye başlamıştı.
"Benden bunu isteme güzelim lütfen."
Deniz duyduğu ses karşısında gözlerini yumdu. Azra'nın annesi Deniz'in yanına gelip ne kadar pişman olduğunu anlattıktan sonra onun kendisini seçmesine izin veremezdi. Eğer Azra kendisini seçerse bu onun gözünde annesini öldürmesi anlamına geliyordu.
"O kadın orda dururken seni seçemem..." Yiyeceği dayak umrunda değildi Deniz'in. Kendisini seçmiş olmanın, annesinin iyileştiğini gören Azra'da yarattığı vicdan azabını düşündüğünde ise çekeceği acı ona bir hiç gibi geliyordu. İzin vermemeliydi. Azra'nın hayatından 'anne' kelimesinin tamamıyla çıkmasına izin vermemeliydi.
"Azra merak etme güzelim bana hiçbir şey olmaz."
Azra Deniz'e yaklaşıp dudaklarına hızlı bir öpücük bıraktı. Aslında geri çekilmek istemişti ancak Deniz'in karşılık vermesi sonucu bir süre ayrılamadılar.
"Sadece dediğimi yap Azra. Lütfen..." dedi Deniz Azra'nın çekilmesine izin verirken. Azra ise geri çekilip yüzünü hemen yanda duran annesine çevirdiğinde yumruğunu ona doğru savurmak istemişti.
"Geldin yine her şeyi mahvediyorsun." Azra yavaş adımlar ve sıkılmış bir yumrukla annesine ilerlerken Deniz'in sesi araya girdi.
"Azra..."
dedi uyarıcı bir tonda.
"Sakin ol güzelim."
Kendi adı ile duyduğu bu üç kelime anında sakinleşmesini sağlamıştı Azra'nın. Gözünden bir damla yaş süzüldü.
"Ben annem olsun istemiştim Deniz."
Dedi gözlerini karşısında bağlı duran ağzındaki bantı açmaya bile tenezzül etmediği kadında gezdirirken. Dişlerini sıka sıka konuşuyordu. Kendisini zor tuttuğu her halinden belliydi.
"Hayır yani yanlış anlama benim için hiçbir şey yapmasını istemedim ondan. Sadece 'anne' diyebilmek istedim."
Gözlerini biraz daha annesinin üzerinde gezdirdi. Onun gözünden akan yaşları gördüğünde ise bağırarak gitti bu sefer üzerine.
"Anne dedikçe döverdi beni. Anne ulan anne!"
İyice yaklaştırdı yüzünü ve gözlerini dikti annesinin üzerine.
"Noldu Meral Kaya. Artık gücün yetmiyor mu?"
Kudret kapıyı tekmeler gibi içeri girdiğinde Azra hemen gözlerini Deniz'e çevirdi.
"Üzgünüm boncuk..."
dedi fısıldayarak. Kollarına yapışan iki kişi onu geriye doğru çekerken Kudret Deniz'in ağzını kapatmak adına yeni bir bant parçası kopartmıştı. Deniz gözlerini kocaman açmış son bir gayretle bağırırken ağzından çıkmayı başaran son cümle
"Sana söylediklerimi unutma."
Olmuştu. Azra ise duyduğu kelimelerle çoktan zihninde ufak bir gezintiye çıkmıştı.
~~~
"Tanrı, hiçbir çocuğu 'kötü olsun' diye yaratmaz !Onu kötü yapan , kötü eğitimdir!... Kötü anne baba, kötü çevre, kötü yönetim balçık gibidir; zavallı yavruları da çekip yutar.." (Victor Hugo)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AzDen / Rağmen
FanfictionDeniz'in planı mükemmel bir şekilde işlemişti. Son aşama olarak çıkartılan yangın sayesinde hızla kaçışına doğru ilerlerken, arkasından gelen ses ile olduğu yerde kaldı. "Deniz! Azra hala çıkmadı." Tw:@mssseries