Siz karanlığın ne demek olduğunu bilir misiniz? Bana karanlığı anlatabilir misiniz? Nasıl tarif edilir karanlık. Sizce karanlık, güneşin battığı yerde başlayıp, doğduğu yere kadar olan zaman dilimi midir? Akşamdan sabaha kadar olan süreç midir karanlık. Sanmıyorum. Akşamdan sabah bir anlıktır. Karanlık ise çok karanlıktır. Ayın o ışıltısının göz alıcı rengini bana anlatabilir misiniz? Uçuyorum elimde değneğim ama hicbir amaca sahip olmayan bir peri gibi süzülüyorum. Hayatta sessiz , karanlık bir sokağa girercesine ilerlemeye çalışıyorum. Ben doğduğumda heryer karanlıktı annemin yüzünü göremedim. Bana sarılan battaniyedeki kelebek desenlerini göremedim. Arkamdan gözleri parlayan insanları göremedim. Evimizi göremedim. Babamın bıyıkları varmış göremedim. Karşıki ağaçtaki kuşları ve dışardan gelen köpek seslerini duyuyorum ama göremiyorum sadece seslerini duymakla yetiniyorum . Annem bana kırmızı başlıklı kızı anlatırdı. Ben en çok hikayeye değil o hikayedeki kırmızı renge takıldım günlerce o rengi düşündüm. İnsanların sesleri etraftan gelen araba sesleri ve denizin sesi gelirdi kulaklarıma sadece duyabiliyordum. Annemin yaptığı yemeklerin kokuları odamın kapısına dayanırdı. Ben o kokularla büyülenirdim. Annem bana seslenirdi babam beni gelir alır elimi tutar ve yemeğe inerdik yemeğimi bana her zaman babam yedirirdi. Ben babamın heryerine dokuna dokuna yemek yemeyi severdim. Babam bana her yemekten sonra değneğimi getirirdi. Üstümüzü giyinip sahile inerdik martı seslerini ve o denizin kayalara çarpma sesleri kulağımı tırmalardı. Babam bani ilk defa denizle yüzleştirecekti. Ayakkabılarımı çıkarıp beni denizin kenarına getirdi o an sanki uçacak gibiydim. Denizin o sesi benim kulağıma her iliştiğinde ben kendimi biraz daha cesur hissediyordum. Deniz feneri diye bir şey varmış babam anlatırdı. Böyle uzun bir kule gibiymiş en üstünde bir tane ışık varmış bana göre her insanın umudu o ışıkta saklı her insan karanlığından kurtulmak için orayı izlemeli o ışığa bir ışıkta onlar olmalı. Ben size bunları anlatırken denizin o suyu tüylerimi diken diken etmişti artık eve gitmenin zamanida gelmişti. Değneğimin yanına gittik ayakkabılarımı giyip değneğimi elime almıştım ve yavaş yavaş gemilerin o sesleriyle kendi hayal dünyama dalmaya başlamıştım her akşam eve giderken aynı şeyi yapardım ve her akşam hayal kurmaya çalışırken kendimi yorardım. Hayatın o akıl almaz zorlukları tam olarakta burda başlıyor. İnsanlar her zaman hayaller kurar belli belirsiz başarması zor olan hayallerdir bunlar .Ben ise hayal kurmayı bile beceremem. Hayaller beni alır kendi karanlığıma doğru götürür . Hani hedefler vardır ya herkezin aklını başından alan hedefler ben o hedeflerin yanında küçüçükün bir çocuk gibi hayallerimin gerçekleşmesi için bir umut bekliyorum. Hayallerimin peşinden koşarken kulağıma inceden inceden bir tıkırtı geliyordu. Ne olduğunu bilmiyordum. İnsan bir anda olsa ürküyor geriliyor aklından bin tane şey geçiyor odamın kapısı yavaş yavaş açılırken kapının gıcırtısı içimi ürpertti. Bacağıma sıcak bir temas oldu size bunu nasıl anlatayım hani üşümüşsünüzdür içeri girer sobanin yanına geçersiniz hafif bi sıcaklık gelir işte benimkide aynı öyle bir histi size bunları anlatırken bacagimdaki sıcaklığın kim olduğunu söylemeyi unuttum. Kedim gelmiş. Kedım çok tatlıymış bana hep öyle anlattılar. Ama tabikide her zamanki gibi nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum kedimin. Evde canım iyice sıkılmaya başlamıştı. Hayallerimi alıp biraz dolaşmak istiyordum ama yapamıyordum beni dışarı salmıyorlardı. Akşam yemek yedikten sonra evin önündeki sandalyeme oturmuştum artık benim dünyamdaydık benim cennetimdeydik. Hani sokak lambaları söner hiçbir yerde ışık olmaz herkez o ayın azizliğine bırakır ya kendini benim dünyamda böyle bir yer işte karanlık kimin zindanı olur kiminin ise umutlarını sakladığı yerdir derler ben her gece kendimi karanlığın uçsuz bucaksız düşlerine saklayıp gündüzleri ise kendimi o dünyanın o kulak ürpertici sesleriyle hayallerimi başarmaya çalışırdım. Benim dünyamda böyle bir yer işte kimine umut dolu kimine azap çektiren bir dünyadayım işte.
İlk çalışmamdır okuyanlara şükranlarımı sunarım..