12

3.3K 234 17
                                    

-"Çok kalabalık olmayacağını söylemiştiniz."

-"Çok kalabalık değil zaten. Ne yapıyorsun sen, buraya gel. Saçını düzeltmeliyiz. "

Evanlyn yüzünü cama yapıştırmış, bulundukları kilisenin bahçesine gelip giden arabalara bakıyordu. Bir sürü büyük ve süslü araba gelip gitmişti şimdiye kadar. Sayamayacağı kadar çok insan olduğunu düşünmeden edemiyordu. Kalabalık karşısına çıkıp o korsan ile evlilik yemini edemezdi. O aşağıya indiği zaman herkes konuşmaya ve dedikodusunu yapmaya başlayacaktı. Hayır, bunu yapamazdı. Victoria'nın yanına gelip kolundan çekinceye kadar burnu cama dayalı aşağıya baktı.

-"Birazdan aşağı ineceğiz, kaçmayı düşünmen için artık çok geç." demiş ve odanın ortasına konmuş olan boy aynasının karşısına oturtmuştu Evanlyn'i Victoria.

Genç kız derin nefes alarak aynadaki görüntüsüne baktı. Üzerinde bugün için özel dikilmiş elbisesi ile oldukça zarif görünüyordu. Saçlarını hoş bir topuzla toplamışlardı. Şimdi ise son dokunuşları yapıyorlardı. Lillianna genç kızın saçlarına mavi taşları olan tokaları takarken bir yandan da nasıl göründüğüne bakıyordu.

-"O tokaları takmasan daha iyi olacak sanki ne dersin?" diyen Victoria'ya yandan bir bakış atan Lillianna, genç kadının yüzüne bakarak elinde takmak üzere olduğu tokayı saça iliştirdi.

-"Susmazsan kafana batıracağım. Hem gelinin üzerinde mavi bir şeyler olmalı." dedikten sonra tokayı havaya kaldırarak Victoria'ya gösterdi. Victoria ise gülerek ellerini havaya kaldırdı ve geri çekildi.

Lillianna son tokayı taktığı sırada kapı çalmış ve içeriye yanlarında getirdikleri hizmetlilerden biri girmişti. Selam vererek elinde taşıdığı siyah kadife kutuyu Evanlyn'e uzattı.

-"Bu sizin için hanımefendi." diyerek geri çekildi ve odadan çıktı.

Genç kız elinde tuttuğu kutuya kapağını açarsa sanki bir şey fırlayacakmış gibi kuşkuyla bakıyordu. Onun bu bakışını gören Victoria kutuyu genç kızın elinden alarak açtı.

-"Açmazsan içinde ne olduğunu göremeyiz." diye de söylenmişti bir yandan.

Kutunun içerisinde çok zarif bir taç vardı. Beyaz elmaslarla süslenmiş, aralarda sarı taşların olduğu güzel bir taç onlara bakıyordu.

-"Bunu takmamız gerekiyor." diyen Victoria tacı kutunun içinden çıkardı.

Evanlyn'e yaklaştığı sırada genç kız onu durdurdu.

-"Gerçekten benim için olamaz, değil mi?"

-"Gelin sen olduğuna göre bugün her şey senin için." diyerek gülümseyen Victoria, tacı dikkatlice Evanlyn'in saçlarına yerleştirdi.

Lillianna da son tokayı takıp elini Evanlyn'e uzatarak ayağa kaldırdı. İki kadın birkaç adım geri çekilerek alıcı gözlerle baktılar genç kıza.

-"Çok güzel görünüyorsun." diyen Lillianna Evanlyn'e genişçe gülümsedi.

-"Ama bir şey eksik." diyerek askıya doğru ilerleyen Victoria elinde yeşil pelerin ile geri döndü.

Evanlyn'e kollarını askılarından geçirmesi için yardımcı olduktan sonra geri çekilerek eteklerini düzeltti. Şimdi daha iyi görünüyordu. Tekrar Lillianna'nın yanına geçtiğinde artık karşısında tam anlamıyla bir gelin duruyordu.

-"Tacında ki sarı taşlar ve elbisende ki işlemelerin uyumu oldukça mükemmel. Aşağı indiğinde kadınların yüzlerine bakmayı unutmayacağım." diyen Lillianna gergin olan Evanlyn'i biraz rahatlatmak istemişti.

Yalancı AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin