Berkin okul merdivenlerini ağır hareketlerle çıkarken aklı hala dünkü olaydaydı. Doğa'nın yaptığı ve kendisinin sustuğu haberde. Oflayarak önünde ki saçlarını geriye doğru ittiğinde bakışları merdivenin başında ki kişide durdu.
Barış elleri cebinde sırtı Berkin'e dönük öylece bir şeyleri beklerken Berkin son basamağı da çıkıp Barış ile aynı hizaya gelmişti. Aklına geçen sınavda yaptığı şey gelinde hareket edemedi. Barış'a dönüp baktığın da onun da bakışlarının yerde olduğunu gördü.
"Teşekkür ederim. Geçen günkü sınav için"
Barış başını yerden kaldırıp sağ tarafına baktığın da Berkin'in suratına baktı bir süre. Belki de Berkin'in kurduğu cümleyi bile algılayamamıştı. Çünkü aklı spor hocasının odasında sorguya çekilen Serdar'daydı.
Barış cevap veremeden gürültüyle açılan kapıdan Serdar çıkmıştı. Gözleri kıpkırmızı ve sinirden her an ağlamak üzereydi. Barış yaslandığı yerden doğrulup Serdar'ın koluna dokunduğun da sordu. "Ne söyledi koç?"
Onları uzaktan izleyen Berkin'in varlığını bile unutmuşlardı. Serdar titreyen çenesine engel olamadan konuştu. "Takımdan atıldım. İki sonra ki maçta oynayamayacağım. Haberlerin yalan olduğunu söylesem de inandıramadım."
Serdar'ın kızarmış gözlerinden akan yaşlar ile Berkin nasıl bir hatanın içinde olduklarını daha iyi anlamıştı. Barış en yakın arkadaşını kendine çekip destek verircesine sarıldığın da Serdar büyük bir hayal kırıklığı ile ağlamaya devam ediyordu.
Serdar Barış'tan ayrıldığın da kızarmış gözlerini koluyla silerken öfkeyle konuştu. "O haberi yapanı da ,sayfanın sahibini de bulup onları doğduklarına pişman etmezsen bana da Serdar demesinler"
Berkin ise bu görüntüyü daha fazla izleyemedi. Hızla sınıfa doğru yürüdüğün de Doğa'nın uyuklar bir şekilde kollarını göğsünde bağlayıp sırada oturduğunu gördü.
Çantasını genç kızın yanına gürültülü bir şekilde bıraktığında Doğa tek gözünü aralayıp başında dikilen çocuğa baktı. 'Ne var ?' der gibi kaldırdığı kaşı ile tepki verirken Berkin genç kızın yanına oturup iyice yaklaştı ve sadece ikisinin duyabileceği bir sesle konuştu.
"Serdar'ı basketbol takımından atmışlar. Hem de hiç bir suçu yokken. Bizim yüzümüzden"
Doğa kaşlarını çatarak yanında oturan çocuğa baktığında cevap verdi. "Hiç bir suçu yokken mi? Aptal mısın sen yoksa hafıza kaybı mı yaşıyorsun? Bu çocuk değil miydi seni hırsızlıkla suçlayan ? Üstelik hiç bir suçun yokken."
Berkin bir an duraksadığında Doğanın haklılık payını tarttı kafasında. Haklıydı genç kız. Ama Berkin'e göre haklı olmak suçsuz olmakla aynı şey değildi. Serdar'a Serdar gibi davranmaları onları ne kadar haklı yaparsa yapsın yine de yanlıştı.
Berkin dirseklerini sıraya yaslayıp avuçlarına kafasını dayadığında bu işin içinden nasıl çıkacağını düşündü. Çıkamayacaktı.
Sınıf kapısından Barış ve Serdar girdiğinde bütün bakışlar kapıyı bulmuştu. Okulda ki öğrencilerin neredeyse tamamının doping olayından haberi vardı.
Serdar öfkeyle sınıfa baktığında birden bağırarak konuştu. "Hepiniz dönün önünüze! Eğer arkamdan en ufak bir şey söylediğinizi duyarsam ..."
"Eee duyarsan ne olur?"
Doğa'nın sesi ile Serdar'ın öfkeli bakışları arka sıraları bulurken bir kaç adımda Doğa ve Berkin'in sırasının önüne gelmişti. "Mahvederim" dedi. Doğa dirseğinin sıraya koyup çenesini de eline yasladığında kısa süre de Serdar'ı baştan aşağı süzdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKVARYUM BXB
Teen FictionKüçük bir akvaryumda birbirlerini yutmaya çalışan Pirana gibiydiler. Ve bu vahşi balıklardan biri bir gün içlerinden birini yutamadı. Onu yok edemedi. Ondan nefret edemedi. Sadece... ...onu çok özledi. Bir akvaryumda kaç balık yaşar ? 🐠 NOT: Hikaye...