-18- Aile

3.7K 125 4
                                    

Medya; Umut.

İçimde, beni yiyip bitiren bir şey vardı. Bütün iç organlarımı sivri dişleriyle acımasızca parçalıyordu sanki. Damarlarımdaki kan akışının hızlandığını hissedebiliyordum. Bir sis perdesinin arkasından bakıyordum etrafa. Hissettiğim en belirgin his öfkeydi. Ve bütün bunları bana yaşatan, kıskançlık denilen o tuhaf duyguydu.

Furkan, Çağla'nın babasının geldiğini öğrendiği an, tüm konuşma çabalarıma engel olarak kolumdan tutuğu gibi evden dışarı fırlamıştı. Beni eşini korumaya çalışan dişi bir aslan gibi hissettiren ise tişörtünü giymeyi unutmasıydı. Anahtarını evde unutmasıysa cabasıydı.

Etrafta Furkan'a tuhaf bakışların yanında gelen o aç bakışlar ise sinirlerimi zıplatıyordu.

Yanımızdan bir kız daha geçerken kollarımı iki yana açarak kendimi Furkan'a siper ettim. "Saat üç yönünde bir düşman daha var..."

Başını omzumun üstünden uzatarak kulağıma yaklaştı. "Umut, ne yapıyorsun?"

Kız yanımızdan geçip gittiğinde evden çıktığımızdan beri hiç düzelmeyen çatık kaşlarımla ona doğru döndüm. "Seni koruyorum."

"Beni koruyor musun?" Dişlerini gösterecek şekilde güldü. "Neyden?"

"Kızlardan! Emin ol, bazı kızlar erkeklerden daha sapık olabiliyor."

Kaşlarını kaldırarak ciddi yüz ifademe baktı bir süre. Ve sonra gülerek başını sağa doğru yatırdı. "Nasıl oluyormuş o?"

Yumruk yaptığım elimi hafifçe çıplak göğsüne vurdum. Bu benim dilimde, kes sesini demenin başka bir yoluydu.

Furkan'ın bakışları arkamda bir noktaya kaydığında şüpheyle arkamı döndüm ve Furkan'a bakarak kıkırdayan bir kız gördüm.

Gözlerimi yumarak derin bir nefes aldım ve sakinleşmeye çalıştım.

"Neye bakıyorsun sen?"

Kız bana bakıp omuz silkti. "Arkandaki tatlı çocuğa. Sevgilinin bu şekilde dışarı çıkmasına nasıl izin veriyorsun anlamadım. Benim böyle bir sevgilim olsa evden dışarı adım atmasına bile izin vermezdim."

Kızın açık sözlülüğü karşısında dudaklarım şaşkınlıkla aralanırken, öfke de adım adım tüm iliklerime yayılmıştı.

"Peki sen yanında sevgilisi olan bir erkeğe nasıl böyle rahatça bakabiliyorsun?!" diyerek bağırdığımda kız gözlerini devirerek uzaklaşmıştı.

Ellerimi yumruk yaparak arkamı döndüğümde Furkan'ın sırıtan suratına bir yumruk atmak istedim. "Sen ne gülüyorsun ya!?"

"Dolaylı yoldan sevgilim olduğunu söyledin." dediğinde ellerimi havada sallayarak panikle savunmaya geçtim. O sinirle ne söylediğimin farkında bilde değildim ki! Hem, bir yerlerde bizi sevgili sanan birilerinin olması hoşuma gitmişti.

"Korumak için dedim ben onu..."

"Öyle olsun bakalım."

Dudaklarımı aralayarak ona çemkirmeye hazırlanmıştım ki, uzaktan koşturarak gelen Ali ve Berke'yi gördüğümde söyleyeceklerimi yuttum.

Berke, elindeki tişörtü Furkan'a fırlattı. "Hadi gidelim!"

Furkan, tişörtü havada yakalayarak üstüne geçirirken aynı zamanda eve doğru koşmaya başlamıştık bile.

"O adamı öldüreceğim!" diyerek öfkeyle soluyan Ali'ye bakıp iç çektim.

Bugün zor bir gün olacaktı. Çok zor...

Sevgili ArkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin