0.1

3.1K 111 28
                                    

Boy aynasından kendime bakarak saçlarımı yavaşça tararken yeniden bu odada olmak güzel hissettiriyordu.

Sadece bir yıldır evimden, ailemden, arkadaşlarımdan ve sevgilimden uzak kalmıştım.

Ama bu zaman benim için yeterince uzundu, odamın her bir köşesini bile özlemiştim. Eğitimim için Paris'e gitmek zorunda kalmıştım, şimdi ise dönmüş olmak mükemmel hissettiriyordu.

Üzerimdeki ipek, beyaz elbiseye bakarak kahvarengi saçlarımı açık bir şekilde bıraktım. Ayağıma giydiğim sandaletler ile birlikte iyi gözüküyordum.

Odamdan çıkarak merdivenlerden aşağı indiğimde annem etrafı topluyordu. Beni gördüğünde gülümseyerek üzerimi süzdü.

"Büyümüş ve daha da güzel bir kız olmuşsun, bebeğim."

Söylediği şeyle birlikte kıkırdadım "Sadece biraz büyüdüm ve olgunlaştım, anne." Omuz silktim.

"Nereye gidiyorsun?"

Sorusu ile birlikte ellerimi arkamda bağlayıp hafifçe sallandım "Burada bıraktığım bir sevgilim vardı..."

Annemin yüzü hafifçe düştüğünde bunun hangi konu için olduğunu anlamak zor değildi. "Tamam bebeğim, kendine dikkat et."

Kafamı sallayarak evden çıktığımda aşina olduğum sokaklarda yürümeye başladım. Tüm arkadaşlarımı görmüştüm, geldiğim için evde parti vermişlerdi. Yeniden burada olmak çok güzeldi, sevdiğim insanların yanında.

Sadece Zayn - sevgilim - partiye gelmemişti. Onu geçen bir sene içinde oldukça özlemiştim. Ben gittiğimde ilişkimizi sonlandırmadık, buraya döndüğümde davet ettireceğimiz ile ilgili bir birimize söz verdik.

Oradayken pek konuşamıyorduk, aslında hiç kimse ile dersler yüzünden konuşamıyordum. Sonra Rose bana kötü haberi vermişti.

Zayn, annesini bir trafik kazasında kaybetmişti. Bunu duyduğumda çok üzülmüştüm, onu aramıştım ama açmamıştı. Rose, toparlanmak için uzaklaştığını söylemişti. Annesi onun için bu dünyadakı her şeydi ve üzüntüsü çok büyüktü.

Evdeki partiye gelmiyor oluşunu anlıyordum. Ama biraz daha toparlanmış olmalıydı. 

Yüzündeki güneşi bile kıskandıracak olan gülümsemesini görmeyi umuyordum.

Bizim her zaman buluştuğumuz ağaçın altına geldiğimde gözlerim etrafta onu aradı. Daha gelmemiş olduğunu görmemle birlikte nefesimi dışarı verip yerdeki çiçekleri toplayarak kendime taç yapmaya başladım.

Geldiğimi biliyordu ve onunda buraya geleceğini biliyordum.

Eskiden bana öğrettiği gibi çiçek tacımı örmeye başladım. Ben gitmeden önce iki yıllık bir ilişkimiz vardı, şimdi kaldığımız yerden devam edecektik.

Onu yeniden görmek benim için çok heyecan vericiydi, ona sıkıca sarılmak ve tüm acılarını unutmasını sağlamak istiyordum.

Ilık rüzgar tenime çarparken etrafta küçük kelebkler uçuşuyordu, aşağıdakı göl ışıltılı bir şekilde parlıyordu. 

Her şey buraya ilk geldiğimizde gibiydi.

"Aurora"

Kulaklarıma dolan kadifemsi sesi ile birlikte kalbim atış şeklini tamamen unutmuştu. Yüzümde oluşan gülümseme ile birlikte hissettiğim duygu karmaşası ile yavaşça kafamı kaldırıp ona baktım.

Gördüğüm manzara ise beni tamamen şaşkına çevirmişti, dudaklarım hafifçe aralanmıştı.

O, çok farklıydı. Her şeyi ile çok farklı gözüküyordu.

Ben gitmeden önce kolunda sadece birkaç dövme varken şimdi kolları tamamen siyah kaplanmıştı. Boynu ve elleride mürekkepler içerisindeydi. Yumuşak bakışları yerine sert bakışları ona eşlik ediyordu. Beyaz dişlerini gösteren gülümsemesinden eser bile yoktu.

Duruşu, bakışı, haraketleri ve bedeni ile tamamen farklı birisi gibiydi.

Her şey buraya ilk geldiğimizde gibiydi, sadece onun dışında.

♥♥♥

Böyle bir hikaye yazmaya ihtiyacım varmış gibi hissediyordum. Umarım tüm desteğiniz benimle olur.

Lütfen oy vermeyi ve düşüncelerini belirterek yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalar. Sizleri seviyorum, tavşancıklarım

𝒜𝓊𝓇ℴ𝓇𝒶 ✨ ℳ𝒶𝓁𝒾𝓀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin