Bölüm 3

270 7 0
                                    

Melissa

Valencia/Günümüz

Bütün günümü okul balosuna hazırlanarak geçirdim. Oysaki bugünü, İspanya'da ki son günümü daha farklı geçirmeyi hayal etmiştim. Okul kapanmadan iki hafta önce arkadaşlarla okul balosu yapmaya karar vermiştik. Hepimizin kafasında birden şekillenen bu balo benim zaten kafamı kurcalayan şeylerimin arasına ekstradan eklenmişti. Ne giyeceğiz? Saçımızı nasıl yapacağız? Kiminle gideceğiz? gibi sorular kafamı kurcalarken bu gece Amerika'ya gideceğim gerçeği de aklımdan çıkmıyordu.

Çok kısa bir zaman önce Yale'den gelen kabul mektubum evde hem sevinç hem hüzün havası yaratmıştı. Aslında bu biraz da benden kaynaklanan bir durumdu. Çünkü burada ki arkadaşlarımı, ailemi kısacası hayatımı nasıl bırakacağımı bilmiyordum. Ama amacım uğruna bunlar göze alabileceğim şeyler durumuna gelmişti. 17 yıl önce o olay olmasaydı şu an bu güzel ülkede 'yani benim güzel ülkemde' mutlu mesut yaşıyor olacaktım. 

Sabah yine erken kalkamamıştım. Her zamanki gibi dün gece de geç yattığımdan yine geç kalkmıştım ve ayılmak için duşa girdim. Duştan çıkınca Delicia çoktan kıyafetini seçmiş üstüne birde,onu güzelce kılıfın içine koyup benim giysi dolabımı deşmeye başlamıştı. 

-Senin kıyafet seçmendeki uyuşukluğunu bildiğim için dolabını deşip sana bir kaç kıyafet seçtim. Umarım bunlardan birini beğenir çabucak hazırlanırsın çünkü her zamanki gibi kuaför randevumuza geç kaldık.

*Delicia'nın lafları arka arkaya dizmesine o kadar çok alışmıştım ki, bir süre sonra onun konuşmalarını dinlemek ve anlamak günlük işlerimin arasına girmişti. Şu 17 yıllık İspanya hayatımdaki en yakın arkadaşlarımdan biriydi ve onu ne kadar özleyebileceğimi şuan bana annelik taslayınca(her zamanki gibi) daha iyi anlamıştım* 

+Tamam, tamam. Trip atma konusunda annemi bile geçtiğine göre seni bir süreliğine dışarıya alabilir miyiz? Çünkü üşüdüm ve giyinmem lazım, hem de acilen. 

Bunu derken Delicia,ayaklarını süre süre dışarı çıktı. Bense seçtiği kıyafetlerden birini üstüme geçirdikten sonra saçlarımı kurutarak dışarı çıktım ve kuaföre doğru yol aldık. 2 saatin sonunda kuaförden anca çıkabilmiştik. Saçlarımız yapılı, giysilerimiz üstümüzde sokağın köşesinde beklerken bir limuzin önümüzde durdu. Enrique, limuzinden kafasını çıkararak;

-Kızlar neyi bekliyorsunuz orada,hazır mısınız! Haydi atlayın,bütün gece bekleyemeyiz ya,dedikten sonra limuzinin kapısı açıldı. İçeri baktığımda Ansel'ı gördüm. Uzun bacaklarını limuzin boyunca uzatmıştı. Kapıda beni görünce her zamanki gibi gülümseyerek toparlandı.

*Ansel sürekli gülerdi ve gülünce çıkan gamzeleri beni benden alırdı. Dört senedir hep yanımdaydı, Delicia ve Enrique'nin de içinde bulunduğu dörtlü arkadaş grubumuzda sanırım en yakın olduğum da oydu. Çünkü Enrique ve Delicia genellikle bizi unutup birlikte takılırlardı ve bende Ansel'la zaman geçirirdim. Fakat hiçbir zaman aramızda Delicia ve Enrique'nin ki gibi bir ilişki olmamıştı. 2 sene boyunca Delicia benim, Enrique'de tahminimce Ansel'ın başının etini yedikten sonra birbirlerine açılmışlardı. Tabikide bu ilişkinin altında Ansel'la benim işbirliğimiz yatıyordu. *

Limuzine bindiğim anda burnuma gelen şampanya kokusu partinin başladığının bir göstergesiydi. Ansel çoktan şampanyayı açmış, kadehlerimize koymaya başlamıştı. Okula doğru yol alırken şampanya çoktan bitmişti. Okula girdiğimiz anda gelen hüzünle farkettim ki, bu gece İspanya'da ki son gecemdi. Herkes en şık haliyle dans pistinde eğlenirken,bense köşede arkadaşlarımı izliyordum,bu belki de onları toplu olarak uzun bir süre içinde görebileceğin en iyi yerdi. Sessizce onları izlerken Ansel'ı sağ tarafta arkadaşlarıyla konuşurken gördüm. Sol tarafta ise Delicia ve Enrique yine kendilerini hayattan soyutlamışlardı. *Tanrım,onlar gibi birbirlerine çok yakışan ve uyan bir çift olabilmek isterdim.* Tam ben etrafıma odaklanmışken arkamdan birinin yaklaştığını hissettim;

-Her yerde seni arıyordum,neden köşede durmuş etrafı izliyorsun öyle?

+Son günün hüznü var sanırım hala üstümde,onları izlemek beni iyi hissettiriyor. 

-Boşver şimdi okulu izlemeyi,okulumuzun son gününde delice eğlenmeyip,ne yapacağız? Benimle dans eder misin? 

*Bunu derken önümde hafifçe eğilip elini bana uzatırken,yine o gülüşünü yaptı. Bu çocuk bu kadar romantikken sevgilisinin olmaması beni hala şaşırtıyordu.* 

Elbisemin eteğinden tutup hafifçe eğilerek;

+Ah,tabi ki de dans edebiliriz. 

Gecenin bitmesine yakın,hava sanki benim gidişimden haberdar olmuş gibi bulutlanarak tepkisini gösteriyordu. Dışarı çıktığımız anda yağmur yağmaya başladı. Balodakiler de yavaş yavaş evlerine dağılmaya başlamışlardı. Biz de benim evime doğru yol almıştık,eve vardığımızda annem beni bekliyordu. Odaya çıkarak üstümü değiştirip,eşyalarımı aşağıya indirdim. Makyajımı ve saçımı da daha katlanılabilir bir duruma getirdikten sonra salona geçtim. Ansel,Delicia,Enrique ve annem beni salonda bekliyorlardı. Eşyaları arabaya yerleştirdikten sonra havaalanına doğru yola koyulduk. Yol boyunca sessiz kalmıştık(buna Delicia ve Enrique'de dahildi,onları genelde böyle görmeye alışkın değildim). Havaalanına girdikten sonra,arkama döndüm ilk Enrique'yle sonra da başımın belası Delicia ile vedalaştım. Ardından Ansel yanıma gelerek bana sımsıkı sarıldı. Onun böyle haraketlerine alışkın değildim. Ben de ona karşılık verdim. Bu garip ama hoş sarılışın ardından sıra anneme gelmişti.

*Benim canım,tatlı annem. Onsuz bir hayat düşünemezken şimdi ondan okul için ayrılmak zorunda kalmıştım. Aslında sadece okul olsaydı İspanya'da kalmayı düşünürdüm ama amaçlarım okuldan biraz daha fazlaydı. Annemi bir gün bile evde göremeyince dayanamayan ben,acaba bilmem kaç sene onsuz geçirecektim?* 

Anneme uzun uzun baktım ve sıkıca sarıldım. O sırada havaalanından gelen anons sesiyle irkildim. Beni çağırıyorlardı. Uçağım kalkmak üzereymiş. Hepsine son bir kez baktıktan ve el salladıktan sonra,bavullarımı kontrolden geçirerek uçağa girdim. Yerimi bulduktan sonra,oturup içimdeki stresi ve üzüntüyü unutmak için müzik dinlemeye başladım. Uçak havalandığında her şey daha da ciddileşmişti. Artık İspanya'daki yaşamım,ailem ve arkadaşlarım geride kalmıştı. Beni yeni bir hayat bekliyordu. O yeni hayatımla da Amerika'da tanışmak üzereydim...

Farklı DoğanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin