0.0

12 0 0
                                    

Kumlarda ayaklarını sürüye sürüye evine doğru gidiyordu büyücü. Sabahtan beri tüm ormanı dolaşarak topladığı bitki dolu ağır sepeti ve şişmiş ayaklarıyla daha fazla gidemeyip oracıkta yorgunluktan bayılacağını düşündü.

Bugün rutin bitki toplama işi olması gerekenden daha uzun ve daha yorucu geçmişti. Evden çıktığında güneşin tam tepede olmasından şikayetçiyken şimdi güneşin batmasına yakınıyordu. Her zamanki gibi uyumadan önce kitap okuyamayacaktı.

Önce sepeti sonra kendini kumlara atarak dinlenmeye çalıştı. Gözlerini huzurlu dalga sesleri gelen yere çevirip ayağa kalkabilecek gücü tekrar toplamaya uğraştı.

Ta ki önemli bir şeyi fark edene kadar.

Orada bir beden mi vardı?

Hemen ayağa kalkarak denize doğru koşturdu. Su, dizlerini geçip onu yavaşlatsa da koşmaya devam etti. Yüz üstü suyun üstünde süzülen hareketsiz bedeni sırtına atıp kıyıya doğru, bu sefer daha yavaş, ilerledi.

En sonunda ayaklarını acıtan çakıltaşlarından kumlara geçtiğinde sırtındaki bedeni omzundan fırlatırcasına attı. Nefes nefese kalmıştı. Adamın göğsüne bir bakış attı. Geniş, ıslak gömleği gövdesine yapışmış, her ayrıntıyı belli ediyordu. Fakat ne kadar odaklandıysa da göğsünün iniş kalkışları gözükmüyordu.

Gömleğin düğmelerini aceleci bir hızla çözmeye başladı. İki elini beyaz göğsün üstünde tuttu. Gözlerini kapattı, akciğerlerin içine kaçmış suya odaklandı. Suyu, parmak uçlarında hissedince elini çocuğun yüzüne doğru yavaş yavaş çıkardı. Su artık çocuğun ağzındaydı. Elini yukarıya doğru çekti ve tuzlu suyun ağızdan çıkmasını izledi. Rahatlayıp odaklanmayı bıraktı. Bu hareketiyle su, yer çekiminden haberdar olmuşcasına yere saçıldı.

Maalesef önündeki çocuk hâlâ cansızdı. Bugün topladığı otları ve çicekleri barındıran sepete uzanıp içinde kendine gerekenleri alıp birisi kovalıyormuşcasına evine doğru koştu. Evine girmek yerine yandaki büyüler ve muskalarla gizlenmiş, çalı ve kayalarla iyice kapatılmış gizli "laboratuarına" bakıp tereddüt etti. En sonunda mahzene inmenin ve çıkmanın gereksiz uzun süreceğine karar vererek kapıyı kırarcasına açıp sıcacık evin içine girdi. Elleri ve yanakları üşüdüğünü hatırlarcasına sızlamaya başladı.

Mutfağa yöneldi, ellerindekileri tezgaha bırakıp çekmeceleri gürültülü ve hiç de nazik olmayan bir şekilde açıp kapatarak eziciyi aradı. Sonunda bulduğunda zaman kaybetmeden tezgaha koyup çiceklerin yapraklarını içine koymaya başladı. İçlerinden sadece bir bitkinin tohumlarını ve yapraklarını koydu ve ezmeye başladı. İçine bir yumurta sarısı ve azıcık zeytin yağı ekledi. Hepsini karıştırıp bir bez parçasının üstüne yaydı.

Yaptığı şeyi kapıp kumlara bıraktığı bedenin yanına gitti. Çıplak göğsün sol üst bölümüne bezin, karışımını sürdüğü tarafını yerleştirdi. Gözlerini yumarak sihirli sözleri hatırlamaya çalıştı. Dilinden latince kelimelerin dökülmesiyle, çıplak vücudun belirli noktalarına masajımsı hareketler yapması bir olmuştu. Yaklaşık beş dakika boyunca göğsüne, boynuna, omuzlarına ve yüzüne masaj yapmış; büyüyü okumayı kesmemişti.

Elinin altındaki bedenin derince bir nefes almasıyla irkilmiş ve geriye kaçmıştı. Mavi saçlı bedenin nefes nefese hallerini izleyip az önce birini hayata döndürdüğü gerçeğini kavramaya çalışmıştı.

Bir canavar değildi.

Kumun üstündeki beden ciğerlerini açmaya çalışıyor, etrafına göz gezdirerek nerede olduğunu anlamaya uğraşıyordu. Ellerini yüzüne götürdü fakat gereğinden fazla güç uyguladığı için istediğinden daha hızlı bir şekilde yüzüne çarptı.

Acıyla inleyerek uzandığı yerden kalktı. Hâlâ yanlışlıkla vurduğu yeri ovuştururken kapalı gözlerini yavaşça açtı. Gördüğü şey ise kesinlikle görmemesi gereken bir şeydi. İlk önce olayı kavrayamadı ve merakla parmağının ucuyla dokundu. Fakat dokunuşu hissedince elini hızlıca geri çekti.

Bu garip şey onu korkutmuştu.

Her şey kötü bir rüya değil miydi?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 24, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mermaid and the WizardHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin