Vampire and Human Story

My Family

(Eve geldikten sonra Katniss; )

" - Ben geldim, Zach (Katniss' in amcası) ! "

" - Hoşgeldin tatlım ! "

" - Sana söylemek istediğim bir şey var, gelir misin lütfen?  "

" - Tabi ki, hemen ordayım.  "

" - Bugün okulda çok kötü bir olay oldu ve ben n'apacağımı bilmiyorum. "

" - N'oldu, anlat hemen. "

Sınıfta arkadaşım kavga ediyordu ve ben aralarını düzelteyim derken çocuğun kolu kanadı. Kolundaki kanı görünce, o an içimde bir açlık hissettim ve çevredekiler yüzüme doğru bakıyordu sanki, dişlerimin  çıkıyor olduğunu hissettim. Sanırım arkadaşım beni bu haldeyken gördü ve ben giderken arkamdan koşuşturmaya başladı. (Tabi ki yetişemiyordu.) Ona uzaktan " - Arkamdan gelme! " diye bağırdım ama belli ki tuhaf bir şeyler olduğunun farkına vardı. Ve ben o okula bir daha nasıl gideceğimi bilmiyorum, çok korkuyorum Zach! "

" - Tatlım üzülme!  Bu bizim yapımızda olan bir şey.  Biz vampirler kanı görünce onun kokusunu alıyoruz ve içmek istiyoruz sanki. Lakin bizim bunları insanlara fark ettirmememiz ve kendimize hakim olmamız gerekiyor. İnsanların dünyasına girmek böyle bi şey işte... Biz de buraya istemeden geldik zaten, mecburi bir durumdu sadece. Merak etme, bir müddet sonra bu duruma alışırsın zaten. Sadece zamana ihtiyacın var. Oldu ki bi süre sonra kendini kontrol edemezsen eğer,  seni buralardan uzaklara götürmemiz gerekebilir, Katniss! "

" - Hayır bunu yapma n'olur, Zach ! Burada insanlarla iyi bir hayata başlamaya çalışıyorken bunu mahvetme lütfen!  Sadece dediğin gibi zamana ihtiyacım olabilir... "

" - İyi bir hayat mı, kötü bir hayat mı?? Bunda sen bile kararsızsın bence. "

" - Tamam kabul ediyorum. Söylediğim gibi biraz zamana ihtiyacım var, kendimi toparlamam gerekiyor. Bence bu konu burda kapansın!  Biraz kan istiyorum, iyice susadım. Bir bardak getirir misin lütfen? "

" - Peki olur, ama dediklerimi unutmamaya çalış ! "

Katniss' in ağzından;

O kanı içtikten sonra kendimi daha iyi hissetmiştim. Zach'le beraber muazzam bir evde oturuyorduk aslında.  Vampir olan annemle babamı küçükken kaybetmiştim. Şu an Zach dışında hiç kimseyle kan bağım yok gibiydi. Zach bazen beni anlayabilen ve çok tatlı bir gülümsemesi olan bi kişiydi. Tanıdığım diğer vampirler ise çok uzak yerlerdeydiler. Burada bir tek arkadaş olarak Jack'le tanışabilmiştim. O da kısa bir tanışmaydı zaten. Sanki Jack'ten biraz etkilenmiş gibiydim. Hoş bi çocuğa benziyordu.

***

Jack'in ağzından;

Ertesi gün,  evden çıktıktan sonra Logan'a dünkü olanları anlattım.  Bana şaşırarak baktı ve hemen ardından sorular sormaya başladı.

" - Yüzü mü değişti? Şaşırtıcı bir durum, hem de o kanı gördükten sonra... Hiç öyle bi şey görmemiştim."

" - Ben de anlamadım.  Sanki sivri dişleri var gibiydi, ama ben tam göremeden o gitmişti bile. Peşinden yetişemedim."

" - Bence o kızdan biraz uzak durmaya çalış, Jack! Çünkü bazı kitaplarda okumuştum.  Vampir diye bilinen yaratıklar kanı görünce onu içmek istiyorlarmış ve sivri dişleri ortaya çıkıyormuş. Bu yüzden insanların kanını emerek besleniyorlarmış."

- Aaa, yapma Logan! Vampir olacak değil ya! Öyle bir şey bulunmuyo zaten, hayali yaratıklarla kafamı karıştırma!"

" - Akıllı, şu son zamanlarda insanlar vampirler hakkında araştırmalar yapıyo. O yüzden bazı önlemler alındı,  hiç haberin yok mu? "

- Böyle saçma şeylerle kafamı karıştırma, Logan! Ben bu gibi şeylerle ilgilenmiyorum. Belki Katniss hastaydı o gün,  ondan oradan ayrılmak istemiş olabilir! "

" - Sen bilirsin Jack. İster inan ister inanma! İlerde beni anlayabilirsin, o zaman söylemedin deme! Neyse okula geldik, hadi inelim! " diyerek Logan servisten inmişti. "

(Katniss bu konuşulanları uzaktan duymuştu bile.)

Sanki biraz endişelenmiştim. Ne demek istiyordu bu Logan?? Neyse şu an böyle şeyleri düşünmek bile istemiyordum. Okula vardığımda sınıfın kapısında Katniss' i görmüştüm.  Bi bakıma şaşırmış ve ağzım açık kalmıştı neredeyse...

Hemen beni fark etti.

" - Merhaba Jack, nasılsın??

( Nasıl olabilirdim ki.)

" - Iyiyim,  asıl sen nasılsın? Dünkü olanlardan sonra pek iyi gözükmüyordun."

" - Sorma, sadece biraz hastaydım ve tuvalete gitmek istemiştim o kadar. Ama iyiyim şimdi, merak edilecek bi şey yok. Hastayken yanıma yaklaşmanı pek istemedim de, o yüzden sana " - Gelme! " diye seslendim. Darılmadın, değil mi?

" - Yok, darılmadım da. Biraz merak etmiştim o kadar."

" - Neyse sana bi şey diyecektim.  Yarın öğleden sonra bi yerlerde buluşalım mı, biraz eğleniriz, tabi müsaitsen!...

" - Olur, sen nerede istersen orada buluşalım!" Heyecandan biraz kekelemiş gibi konuşmuştum.

" - Saat 13:00 gibi şu caddedeki Starbucks cafe'de buluşsak olur mu?"

" - Olur, hemen orda olurum. "

" - Ok, görüşürüz o zaman!"

" - Görüşürüz!  "

Okul bitince hemen kendimi eve attım.  Yarın için kalbim küt küt atıyordu. Boş şeylerle endişelendiğim için kızmıştım kendime ama, eve gelince içim rahatlamıştı. Annem ve Lydia'yla bi şeyler atıştırdıktan sonra odamda yarın için neler yapacağım konusunda düşüncelere dalmış, yatağımda uzanmıştım.

Tekrar mirhaba!! :D :D asdfghjkl

Bu sefer bölümü böyle bitirdim. Votelarınız ilerde nolacağını belirtecek. Size söyleyeyim. Hepinize iyi okumalar! Bye :D :D dsafdsaf...