...
Yüzünde çiller olan, şaşkınlıkla minik olanı izledi, bir an düşünme yetisini kaybetti. Minik ve pürüzsüz tene sahip olan elleri yüzünde hissetti. Tüm dikkati küçük olanın üzerindeydi.Miniğim dudaklarından çıkan kelimeler onu şaşırmıştı lakin yine yüzündeki ifadede gram bir değişiklik yoktu. Daha sonra küçük olanın bakışlarında ki hayranlığın nasıl acıya dönüştüğüne şahit oldu. Minik elin yüzünden ayrıldığını hissetti. Minik olan göz temasını bir an bile kesmeden geriye çekildi eli kalbindeyken. Tüm bu yaşananlar belki birsaniye sürdü, belki de daha kısa...
Anlamıştı yoongi onun yeni bir kriz geçireceğini hemen, aldı kucağına minik olanı. Şuan yapacağı şeyin kötü sonuçlar doğuracağını biliyordu ama umrumda değildi.
Yoongi tuhaf bir şekilde telaşlıydı ilk defa. O umursamaz adam bir saniyede olsa birini kaybetmenin korkusunu yaşamıştı o gün. Çoçuğu arabanın arka koltuğuna yatırdı ambulansı cağıramazdı zaten telefon da çekimiyordu asıldı arabanın gazına. Yola çıktı, şuan tek odaklandığı şey hastaneye bir an önce varmaktı. Yoongi çok hızlı sürüyordu. Aklına gelen kötü düşünceleri yok sayarak yola odaklandı.
Hastaneye varana kadar bir sürü kuralı ihlal etti. Ama o bunun farkında bile değildi. Farkında olsa da umursamadı zaten. Hastaneye varınca hemen minik çocuğu kucağına aldı ve acile giriş yaptı. Bağırarak bir sedye istedi.Neden bu kadar telaşlıydı, neden bu çocuğu daha fazla görmek istiyordu? bilmiyordu... Hatta ve hatta bu çocuk için,
- hayata tutunup tutunamayacağından emin bile olmadığı bir çoçuk için-neden hayatını tehlikeye attı onu da bilmiyordu. Ve Yoonginin en nefret ettiği, onu çileden çıkaran şey de buydu işte neden birkaç saatte tanıdığı yeni tanıştığı birine bu kadar değer verdiğiydi...Kuçağında savunmasız duran, teni solgun olan genci sedyeye yatırdı. Onu ameliyata almışlardı.
Ve yoongi onu bekledi bunu neden yaptığını kendine soramadı. Zaten bu soruları düşünmüyordu adını bile bilmediği o genç zihninin her yerini ele geçirmişti. Düşündükçe daha çok o geliyordu aklına. Sanki kötü huylu bir kanser hücresimiş gibi daha çok yayılıyordu. Tam 13 saat 11 dakika sürmüştü amilyat ve yoongi onu aldıkları özel odanın camından miniğini izliyordu. O minik beden bembeyaz olmuş bir ölü gibi yatıyordu karşında. Kaşındaki yarabandını söküp pansuman yapmışlardı. O minik sağ eli yataktan sarkmıştı. Ve ona hiç yakışmayan cihazlar bağlıydı vücuduna. O ince kolunda çirkin bir serum takılıydı. o minik vücudu, sanki, ben buraya ait değilim diye bağırıyordu.Yoongi çocuğa daha fazla bakabileceğini düşünmediği için yavaşça cama sırtını döndü ve cama yaslandı. Artık ayakta duracak gücü kalmamıştı. Kayarak soğuk mermer zemine oturdu. Vücudu artık ayakta duracak gücünü yitirmişti. Bugün hiçbir şey yememişti. Gözleri kararmaya ve başı dönmeye başlamıştı. Birkaç saniye sonra ise tamamen baygındı.