Uzun bir süre konuşmadık. Sonra yola bakan gözlerimi ona çevirdim.
"Nereye gidiyoruz?" diye sordum.
"İlk önce senin kalacağın eve gideceğiz. Sonra sen eşyalarını yerleştirirsin. Bide yemek yemeğe gideriz. Sonra da tekrar eve. Yarında üniversitene kayıt yaptırırız." dedi. Tam teşekkür edecektim ki telefonum çalmaya başladı. Babam arıyordu. Yaklaşık on dakika konuştuktan sonra telefonu kapattım.
Arda arabayı durdurdu ve indi. Bende o inince arkasından inip onu takip ettim. Lila rengine boyanmış , bahçeli , şirin bir evin önünde durduk. Sonra içeriye girdik. İçinde eşyaları olan bu eve bayılmıştım. Alt katta salon , mutfak ve lavabo vardı. Mobilyalar yeni gibiydi. Sonra bu güzel evin kirasını öğrenmek için Arda'ya döndüm.
"Kirası ne kadar?"
"Bu ev kiralık değil ki." (şaka mısın sen ya diyecektim ki kendimi zor tuttum.)
"Nasıl yani?" dedim şaşkınlıkla.
"Bu ev benim." dedi.
Bu beraber kalacağız anlamına mı geliyordu. Bana döndü ve aklımı okumuş gibi
"Bir süre burada kalırsın , ben zaten evde fazla durmam. Üst kattaki odada kalırsın. Eşyalarını yerleştirmen için dolabın sağ tarafını boşalttım. Yani bunlar senin için sorun olmazsa..."
"Sorun olmazda sen nerede yatacaksın?"
"Koltuk gayet rahat." diye yanıtladı sorumu.Bu sefer kabalık etmeden bavulumu üst kata çıkarttı. Bende peşinden yukarıya çıktım. Dolabın sol tarafından kendi kıyafetlerini aldı ve odadan çıktı. Bende siyah bir şort aldım. Üzerine de beyaz bir gömlek giydim. Gömleğimin ilk iki düğmesini açtım ve köprücük kemiklerimin gözükmesini sağladım. Saçlarımı saldım , hafif bir makyaj yaptım ve alt kata indim. Salona girdiğimde oynadığı telefondan gözlerini alıp bana baktı. Beni baştan aşağı süzdükten sonra hiç birşey demeden kapıya yöneldi. Bende her zaman ki gibi onu takip ettim. Arabaya bindiğimizde ona nereye gittiğimizi sordum. Cevap vermedi. Bir kaç kez daha sorduktan sonra bir iç çekti ve bana dönüp;
"Ne kadar çok konuşuyorsun sen be. Hiç susmaz mısın?" diye bağırdı. Hiç birşey demeden bakışlarımı yola çevirdim. Araba durana kadar hiç konuşmadık.
Arabayı durdurdu ve bana döndü. Tam birşey diyecekti ki arabadan indim. Onunda arabadan inmesini bekledim. İndikten sonra yanıma geldi. "Sana birşey söylerken arabadan inmezsen sevinirim." dedi ve eliyle bir restaurantı gösterip "şurası" dedi. İçeri girip yemek yedik. Ve sonra tekrar eve geldik. Teşekkür ettim ve üst kata , kalacağım odaya çıktım. Üzerimdeki gömleği çıkarttım ki birden kapı açıldı. Arda içeri doğru bir adım attı ve eşzamanlı bende çığlık attım. Durumu fark edip arkasını döndü.
"Ne yapıyorsun sen. Öyle aniden , kapı çalmadan içeriye girilir mi!?"
"Sadece kıyafet alacaktım. Hemen çıkıyorum." dedi ve kıyafetlerini alıp odadan çıktı.Üzerimi giyindikten sonra boy aynasında kendimi incelemeye başladım. Beyaz ve kahve tonları arasındaki ten rengim , mavi gözlerim ve sarı saçlarımla gayet iyi gözüküyordum. Giydiğim şortlu pijamamı düzeltip alt kata indim.
Arda salonda uzanmış televizyon izliyordu. Mutfağa girip kendime ve Arda'ya bol köpüklü türk kahvesi yaptım. Sonra salona doğru ilerledim. Sehpaya kahvesini koydum ve "şekersiz içersin diye düşündüm" dedim , o da hemen ardından " iyi düşünmüşsün." dedi. Karşı ki koltuğa oturup onun gibi bende bacaklarımı uzattım. Sürekli takip ettiğim bir dizi açıktı. Ve diziyi izlemeye başladım.
Bir süre sonra Arda'ya göz ucuyla baktım. Gözleri bendeydi. Beni inceliyordu. Bu bakışları karşısında rahatsız oldum ve oturduğum yerden kalkıp fincanları aldım. Mutfağa doğru ilerledim. Fincanları tezgaha koydum ve o da arkamdan geldi. İlkten çok korktum. Nede olsa yeni tanışmıştık. Ama o beni yanıltıp sigarasını aldı ve içmeye başladı.
Yukarı çıkmak için haraket edince "aslında iyi bir kızsın." dedi. Bende ona dönüp " sende fena sayılmazsın..." dedim. " bu bir iltifat mı?" diye sordu.
"Bence evet , ama sen nasıl anlarsan.."
dedim ve küçük bir tebessüm ettim.
"İyi geceler , ukala!" dedim. Hoşuna gitmiş gibi güldü ve sonra " sanada başbelası!" dedi.Odama çıktım. Sonra yatağa yatıp uyumaya çalıştım ama mümkün değildi. İçim kıpır kıpırdı. Kafamın içinde az önceki konuşmamızı canlandırıp durdum. Fazla olmadan da uyumuşum.
Sabah uyandığımda yanıma oturmuş ve saçlarımı okşayan biriyle göz göze geldim. O kişi Arda değildi. KEREM'di..
Oylarınız çok önemli... Destek olursanız çok sevinirim...🌹🍃