'Günaydın meleğim'
Bu Efsun teyze.Evimizde hizmetçi olarak çalışıyor ama ben onu anne olarak görüyorum.
Günaydın diyip yanaklarından öptüm onu.Sıcacık gülümsemesiyle güldü ve üstümü giyinmem için çıktı odamdan.Okul olduğu tamamen çıkmıştı aklımdan.Hızlıca okul formamı giyip indim aşağıya.Kahvaltı yapamadan çıktım çünkü aşırı derecede geç kalmıştım.Yeni bir döneme başlıyorduk ve ben ilk dersten geç kalmak istemiyordum.Hızla koşmaya başladım ama yetişemeyeceğim belliydi.Kulaklıklarımı takmaya dahi vaktim yoktu.Okulun çatısı gözüktüğünde sinsice gülümsedim, SANIRIM YETİŞMİŞİM!Hızla okulun kapısından girdim.Neredeyse yetişmiştim fakat hala koşuyordum.Bu dönemin dedikodularını Hazal'dan öğrenmeden olmazdı ve ben sırf bunun için koşuyordum.Fakat bana denk gelir ki kafamı sert bişeye çarpmıştım.Ne harika ama(!)
-AH!
Sanırım bir canlıya çarpmışım.
-Üzgünüm üzgünüm.Çok acelem vardı üzgünüm affedin lütfen.
-Biraz daha dikkat etseydin bu halde olmazdık aptal!
'Aptal' mı?
-Aptal mı?Kendinizde misiniz?Ben sizle güzelce konuşmaya çalışıp özür diliyorum fakat siz?
-Tamam özür dileme gidebilirsin.
Ne değişik bir tip bu böyle?Özür diliyoruz,önce aptal diyip sorun çıkartıyor, şimdi ise git diyor.Anlamıyorum anlamak da istemiyorum!
-Peki iyi günler.
Neden böyle dediğimi bilmeden cevap bekledim ama o yanımdan çekip gitti.Ben de takmadım ve hemen sınıfa koştum.Kapıda beni bekleyen Hazal'la göz göze geldik.
-GÜNEŞ NEREDESİN SEN KIZIM?!ANLATACAK ÇOK ŞEYİM VAR!
-Hazal sakin ol.Burdayım işte hadi içeri geç de anlat senin için nefes nefese kaldım.
Ve sınıf kapısından içeri girdik.İkimizide,maceralı bir dönem bekliyordu.Ama bizim aklımız yeni dönemde değil de dedikodu yapmaktaydı.Hızla sıraya geçtik ve heyecanlı gözlerle Hazal'ın yeni gelişmeleri anlatmasını bekledim.Hazal'ın bu şirin neşesi günümü harika kılan tek şeydi.Ve bu suratı görmek,Günümün harika geçeceğinin göstergesiydi.
Biraz konuştuktan sonra zil çaldı ve derse girdik.40 dakika boyunca geometri hocasını çekmek zorundaydık.Bana kalsa derste uyurdum ama ne zaman kafamı koysam hoca beni yakalayıp azarlıyordu.Doğal olarak ben de kafamı koymadım ve mecburen dersi dinledim.Bitmek bilmeyen kırk dakika sonra tenefüs vakti gelmişti ve biz kendimizi çoktan koridora atmıştık.Karşı sınıfın kapısında bizim sınıfın orospusu Ecesu'yu gördük. Dikkatlice orayı izliyorduk.Onları izlerken gözüme takılan şeyle şok içinde kaldım.
-HAZAL HADİ İÇERİ GİDELİM.
-Ne bağırıyorsun ya?Ben buraya keyfimden gelmedim ya.Doğukan çıkacak şimdi sınıftan sen geçiyorsan geç sınıfa ben gelirim.
-Hazaal hadi ama önemli!
-Anlat.
-HAZAL ŞU ECESU'NUN YANINDAKİ ÇOCUK SABAH BANA ÇARPTI BENİ TEKRAR GÖRMESİNİ İSTEMİYORUM!
-Bağırma Güneş bir dur ya.Gideriz tamam Doğukan bir çıksın şuradan söz geçicez.
Hazal geçicez dediyse biz bir yıla anca sınıfta olurduk.Bende fırsattan istifade edip çocuğu süzmeye başladım.İlk önce kahverengi saçlarına baktım uzun uzun.Sonra mavi gözlerine kaydı gözüm.Neydi o gözler?Gökyüzü mü?Gece mi?Sonra o yukarı doğru kıvırık dudaklarına baktım.Sanki gülüyor gibiydi içten içe.Sınıfa girene kadar süzdüm o kusursuz yüzü.Öyle kusursuzdu ki,bir bakan dönüp birdaha bakardı o güzel yüze.Teni Ay'ı andırıyordu,bembeyazdı.Göz göze geldik bir an.Tenim sıcacık olmuştu. Bakıştık,bakıştık..Sonra araya Doğukan'ın girmesiyle son buldu bakışmamız.Ama o bir bakışı var ya,bana sevdirdi kendini.Ben sevmiştim,aşık olmuştum ilk bakışta,göz göze gelişte.Kim bilirdi ki?aradığım aşkın iki senedir karşı sınıfta beni beklediğini?
***
Merhaba!galiba bu ilk kitabım gibi bişey oldu.İki kitap daha yazmıştım fakat brğenilmediği için silmek zorunda kaldım.Ama umarım bu kitabım beğenilir.Medyaya kafadan bir müzik bıraktım 2018 yazından😁.Her neyse sizi seviyorum!Kitapla ilgili yorum yapmayı unutmayın lütfen.Yorumlar benim için aşırı değerli♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş'in Ay'ı//texting
Fanfiction~ Bu,Karanlığından ay ışığıyla kurtulmak isteyen Güneş'in,Delicesine sevgi arayan,aradığı sevgiyi karşı sınıfta bulan kızın hikayesi. ©Tüm Hakları Saklıdır. ~Yorum Ve Vote"🌻