Aradan tam bir hafta geçti ve ben kendimi iyi hissetmeme rağmen hala daha hastanedeyim. Canım çok sıkıldı artık. Eve gitmek istiyorum ben. Yoongi'de oturmuş telefon ile uğraşıyordu.
Y-j: Yoongi benim canım çok sıkıldı artık. Eve gidelim.
Y: Güzelim tamam sabret. Bugün çıkacaksın zaten.
Biraz sessizlik oluştu. Fakat bu sessizliği bozan içeriye giren doktor oldu. Umarım taburcu haberini vermek içindir.
Dr: Hastamız kendini nasıl hissediyor.
Y-j: Ben turp gibiyim. Lütfen beni taburcu edin artık. Sıkıldım.
Dr: Kendini iyi hissetmenize şaşmamak lazım. Yerinizde duruyorsunuz. Sanırım artık sevgilinle eve gitmek istiyorsun.
Y: Öhö öhö! Doktor bey işinizi yapın!
Başkalarının işlerine karışmayın.Dr: Bey efendi sesinizi alçaltın lütfen.
Y: Neden yükselmicekmişim. Siz başkalarına karışırken bizlerin sesleri çıkmıyor. Simdi taburcu işlemlerini halledelim.
Dr: Pekala konuyu uzatmak istemiyorum. Buyurun beni takip edin.
Y: Yu Jin sende hazırlan. Acele etmemiz lazım. Evde işim var.
Acaba ne işiydi. Mutfak yanmıştı. Onunla mı ilgilenecekti.
Yoongi 5-10 dakika içerisinde geldi ve hastaneden çıktık. Arabaya bindik. Yolculuk devam ederken bende dışarıyı izliyordum. Ama Yoongi bilmediğim bir yoldan gidiyordu.
Y-j: Nereye gidiyoruz. Farklı bir yoldayız.
Y: Eve gidiyoruz.
Arabada bir sessizlik oluştu. Tâki neresi olduğunu bilmediğim bir evin önünde durana kadar.
Y-j: Burası neresi? Eve gitmiyoruz mu?
Y: Zaten eve geldik. Orada çıkan yangından dolayı buraya taşındık.
Y-j: Yoongi özür dilerim.
Y: Neden benden özür diliyorsun.
Y-j: Benim yüzümden evin yandı ve yeni ev almak zorunda kaldın.
Y: Ama bunun için özür dilemene gerek yok. İsteyerek yakmadın evi. Hem sen bu tür küçük işlerle kafanı yorma. Onları bana bırak.
Tebessüm edip onu takip ettim. Bu yeni ev diğerinden çok daha büyük. Ama tek sıkıntı, hangi odanın nerede olduğunu bilmiyorum.Salondaki koltuklardan birine oturdum. Azıcık yürüdüm ama nefes nefese kaldım. Doktor bunun nedeni söylemişti. İşte ciğerlerime dolan dumandan dolayı bişey bişey, bir hafta içinde rahatlarmışım. Bla Bla Bla. Şu doktorlar hep çok konuşuyor.
Yoongi yanıma oturdu. Televizyonu açtı ve basketbol maçı izlemeye başladı.
Y: Alın lan! Al şu topu adamın elinden! Laaan! Salaklar! Sayı kaybedeceksiniz!
Y-j: Sanki seni duyabilecekler. Hem niye bağırıyorsun ki. Maçı kazanıp para alacak olanlar onlar. Boşuna kendini yırtıyorsun. Buna bakacağına, geç bir sahaya kendin oyna.
Y:Yu Jin sus! İzlemek istemiyorsan odana geç.
Y-j: Ne halin varsa gör Yoongi. Çok değerli zaten, ödülü sana vericekler.
Y: Sakın bana trip atma. Sinirliyim, hıncımı senden almim.
Sen sinirliysen ben inatçıyım. Mutfağa gittim ve oradaki hizmetçilerden birine şalterlerin nerede olduğunu sordum. Yerini öğrendikten sonra oraya gittim. Şalter kapağını açtım. Bak bakılım şimdi bana bağırıyor musun? Psikopat şey.
Şalteri indirdim. Tabii ki yanımda el feneri getirdim. Malum fobim var. İçersen Yoongi'nin sesi geliyordu. "ne b*k oldu bu elektriklere" diye bağırıyordu.Y: Yu Jin!! Neredesin. Dur korkma.
Yine gizlice odadan çıktım ve şaşırmış gibi yaparak Yoongi'nin yanına gittim.
Y-j: Ne oldu bu elektriklere. Ne güzel basketbol maçı izliyordun.
Y: Yu Jin sen mi yaptın bunu?
Y-j: E-evet ne olmuş. Bana alt tarafı bir maç için bağırmanın cezası. Aaa ama birisinin şalteri açması lazım. Yoongi sinirli bir şekilde şalter odasına gitti. Bende arkasından onu takip edip içeri girdiği anda arkasından kapıyı kitledim.
Y-j: Buda beni salondan kovduğu için Yoongi.
Y: Yu Jin sen gerçek misin? Aç şu kapıyı. Bak sana iki seçenek veriyorum. Ya kapıyı kendin aç yada ben kapıyı kırarım. Olacakları tahmin bile edemezsin.
Y-j: Aa aa koskoca restoran patronu sözünden döner mi hiç? Kimseye zarar vermek yok Yoongi. Kapılara bile. Hem zaten 1 saatcik durucaksın. Merak etme orada hem su hemde fener var. Keyfine bak Yoongi 1 saat sonra görüşürüz. Bu arada merak etme kaçmicam.
Salona doğru ilerlerken zeferin verdiğini sivinç ile havaya zıpladım. Koltuğa oturdum ve dizi izlemeye başladım. Yaklaşık yarım saat sonra elektrikler kesildi. Yoongi yapmaz. Benim fobim olduğunu biliyor. Tanrım. Ellerim titremeye başladı.
Sakin olmaya çalışarak Yoongi'nin olduğu odanın yanına gittim.Yoongi'den
Kapının altından gelen ışık bir anda kesildi. Olamaz, bu sefer gerçekten elektrikler kesildi. Umarım Yu Jin iyidir. Dışarıdan ayak sesleri geldi. Sanırım Yu Jin. Kapıyı açtı. Tam dışarıya adımımı attığım sırada Yu Jin bayıldı ve kucağıma düştü. Gözleri açıktı ama titriyordu. Onu kaldırıp salondaki koltuğun üzerine yatırdım. Geçen gün Yu Jin'in bu korkusu için sakinleştirici almıştım. Şimdi gelse bu karanlıkta onu bul.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ YERİN BÜYÜK /MYG/BİTTİ!
ChickLitİki kişi, biri öksüz ve yetim genç kız, diğeri ise kendini sevdiklerini korumaya adamış bir oğlan. İkisinin birbirlerini görmesi bir tesadüf değil... Bugün de yoğun geçti. Daha doğrusu geçiyor. Tanrıya şükür bugün patronumu hiç görmedim. Boşalmış bi...