Merhaba. Benim dünyama hoş geldiniz! Ben kim miyim? Adım Atakan. Çok başarılı bir avukatım. Bugün 28. Yaşımı kutlamak üzereydim ama ne oldu tahmin edin. Biliyorum ki çoğunuz tahmin edemedi. Vahşice öldürüldüm. Arkadaşlarım tarafından tehditkarca, kanım içinde boğularak, can çekişerek öldüm. Daha doğrusu onlar beni öldü biliyorlar. Fakat ben hala yaşamaya devam ediyorum. Nefes aldığımı biliyorum. Keşke biraz daha dikkat edip, öldüğümden emin olup bıraksalardı beni bir başıma. Onları o kadar çok seviyorum ki.. Onlara nasıl işkenceler etmeli, nasıl öldürmeli bir türlü karar veremiyorum. Benim öldüğümü sanmalarının üzerinden tam olarak, kanla kaplanmış saatime bakmaya çalışıyorum, ah evet tam olarak 35 dakika oldu. Aslında bugün çok güzel başlamıştı..
Yaklaşık 2 saat önce...
-Bugün çok heyecanlıyım.. Hayır tabiki de doğum günüm için değil, ona evlenme teklifi etmeyi düşünüyorum. Beni sevdiğini biliyorum ama cevabının ne olacağından hala emin değilim umarım her şey çok güzel olur Berk.
Tek elimde telefon diğer elimde dosyalar, hem en önemli duruşma için hem de evlenme teklifi için hazırlanıyordum bugün. O kadar mutluydum ki mutluluğumu hiçbir şey bozamazdı. Berk benim çocukluk arkadaşım, sırdaşım, kardeşim ve en iyi dostumdu. Ona çekinmeden her şeyimi anlatır her anımda yanımda olmasını isterdim.
-Merak etme Atakan. Her şey yolunda. Ayarladığımız gibi. Sadece pastalar kesilmeden hemen önce yüzüğü çıkart ve evlenme teklifini et. Biliyorsun ben orada olacağım kadim dostum. Sadece heyecan yapma. Son kontrolleri yapmam gerekiyor. Orada bekliyor olacağım. Görüşürüz.
Telefonu kapattık ve masamın üzerine koydum. Duruşma yarın olacağı için dosyalarımı gizli çekmeceme yerleştirdim ve kilidi çevirdim. Yarın ki duruşma benim için gerçekten çok önemliydi çünkü uzun zamandır peşinde olduğum çocuk kaçaksını yakalamama ramak kalmıştı. Yarın onun fişini çekecek ve bu dosyayı tamamen kapatıp yaklaşık 1 yıl kadar izin alarak zamanımı eşime harcayacaktım. Daha eşim değildi gerçi ama bugün edeceğim tekliften sonra eşim olmayı kabul eder diye düşünüyordum. Eceyle tanışalı 2 yıl olmuştu ama daha uzun zamandır birbirimizi tanıyor gibiydik. Ece ve ben birbirini tamamlayan her şeye benziyorduk ; elmanın yarısı, tencere ve kapak, tom ve jerry, telefon ve kulaklık, ay ve güneş... Aklınıza ne gelirse işte. Dışarıdan çok sert görünsem de içimde her zaman beslediğim bir çocuk vardı. O yanımı bir tek ben biliyordum. Ece'ye göstermedim çünkü o daha çok sert tarafımdan hoşlanmış gibiydi. Ben bunları düşünürken kapımın tıklatılmasıyla kendime geldim.
-Giiiir.
-Atakan bey istediğiniz her şey hazır isterseniz arabanıza binip yola çıkabiliriz.
-Tamam geliyorum.
Evi toplama konusunda hiç iyi değildim o yüzden evimde çalışan 2 kişi vardı. Birisi evimi toplayıp yemeği yaparken diğeri hem şöförüm hemde asistanımdı. Merdivenleri inip arabaya bindim. Aslında partilerden pek hoşlanmazdım ama bugünü özellikle ben istemiştim. Kendi doğum günümde evlenme teklifi etmek kulağa nasıl geliyor bilmiyorum fakat defalarca denemiş olmama rağmen benim için en iyisi bu olacaktı. Kısa zaman içinde doğum günümün kutlanacağı mekana gelmiştik. Berk dediği gibi oradaydı ve beni kapıda karşıladı. İçerisi gerçekten çok güzel görünüyordu. Kocaman bir mekan ayarlanmıştı. Geniş ve ferahtı. Şimdiden içerisi tıklım tıklımdı tek bir eksik vardı o da Eceydi. Trafiğe takılmış olmalı diye düşündüm. Arkadaşıma teşekkür ettim ve sarıldım. Berk'in dışında üniversiteden ve bürodan tanıdığım birkaç yakın arkadaşım vardı yanlarına gittim ve bu güzel günde beni yalnız bırakmadıları için teşekkür ettim. Bazıları alkol almaya başlamıştı bile. Canlı müzik etrafında dans edenler, fazlasıyla içip ayakta duramayanlar, kahkahalarla gülen insanlar... Çoğunu tanımıyordum ama hepsinin beni tanıdığını biliyordum. O arada içeriye Ece girdi, o kadar güzel gözüküyordu ki gözlerimi ondan alamadım. Kısa pudra rengi tüllerle kaplı elbisesi, şık küpeleri, dağınık topuzu, hafif makyajıyla prensesleri aratmayan bir edası vardı. Fakat üzgün gözüküyordu. Yanıma geldi.
-Doğum günün kutlu olsun Atakan. Buraya geldim fakat seninle bir şey konuşmam gerekiyor.
Dedi ve sanki son defa sarılıyormuşcasına sımsıkı sarıldı. Ben Eceyle ilgilenip moralini bozmaması için seslenirken eline mikrofonu almış olan Berk'i farkettim.
-Öhm öhm. Hepiniz hoş geldiniz. Bugün sevgili arkadaşım Atakan'ın doğum gününü kutlamak için buradayız. İyiki doğdun Atakan iyiki bizimlesin. Hep mutlu ve sevdiklerinle birlikte olman dileğiyle.
Elini bana doğru uzattı ve gelmemi işaret etti. Sıra bendeydi. Heyecanlıydım ama üstesinden gelebilirdim. Yavaş adımlarla sahneye yöneldim.
-Sevgili arkadaşlar öncelikle hepinize geldiğiniz için teşekkür ederim.
Alkış sesleri beni biraz olsun rahatlatmıştı.
-Biliyorsunuz ki bugün benim doğum günüm ve yıl geçtikçe yaşlanıyoruz. İnsan bir zaman sonra birlikte yaşayacağı, yaşlanacağı, yeri geldiğinde gülüp yeri geldiğinde ağlayacağı birini istiyor yanında. Ben o kişiyi bulduğumu düşünüyorum ve bunu bir teklifle taçlandırmak istiyorum. Ece, biricik sevgilim.
Ece dolu gözleriyle gözlerimin içine bakıyordu.
-Ömrümün sonuna kadar yanımda sen ol istiyorum. Seninle uyuyup uyanmak. Seninle gülüp ağlamak istiyorum.
Dizimin üzerine çöktüm ve yüzüğü çıkarttım.
-Benimle evlenir misin?
Etraftan alkış sesleri ve ıslıklar geliyordu. Sahneden indim ve Ece'nin yanına ilerleyip tekrar diz çöktüm. Ece ağlıyordu ve o da dizinin üzerine çöktü. Ellerini yanaklarıma koydu ve başını iki yana sallayarak cevabını verdi. Yanağıma usulca bir öpücük kondurdu. Geri çekildi ve gözlerimin içine bakmaya devam etti. O anda kolundaki morlukları farkettim. Dün bu morluklar yoktu. Tam bir şeyler söyleyecektim ki başını tekrardan iki yana salladı ve kalktı. Koşar adımlarla uzaklaştı. Bunu yapmasını beklemiyordum. Fazlasıyla şaşırmıştım ve başım dönmeye başlamıştı. Ne olduğunu anlayamadım, olduğum yerde yığılıp kalmıştım. Uyandığımda farklı yerdeydim. Her yer karanlıktı ve yakından tanıdık erkek sesleri geliyordu. İçeriye girdiler. Yüzlerini tam göremesem de seslerinden bir zamanlar beraber çalıştığım bürodan arkadaşlarım olduğunu anlamıştım. Karnıma yediğim sert bir tekmeyle iki büklüm oldum. Anladığım kadarıyla 3 kişiydiler.
-Buraya gelin. Uyandı bizimki.
Dedi birisi
-Bizim kızı almaya çalışmak ne demek.
Dedi bir başkası ve tekrardan karnıma sert bir tekme yedim. Bizim kız dedikleri kişi Ece olmalıydı ve o benim kadınımdı. Bir zamanlar Ece'nin peşine birilerinin takıldığını biliyordum fakat çok ileriye gitmemişlerdi. Polise vermiştik ama sonuç alamamıştık.
-Yarın ki duruşmaya senin yerine ben gireceğim canını hiç sıkma.
Dedi birisi ve tekrardan karnıma tekme yedim. İç organlarım patlamış gibi hissediyordum ve ağzıma metalik bir tad gelmeye başlamıştı. Ölemezdim. En azından Ece'ye son kez sarılmadan. Duruşmayı başarıyla tamamlamadan ölemezdim.
-Üzgünüm Atakan herşey buraya kadarmış.
Dedi birisi ve hepsi komik bir şey söylenmiş gibi gülmeye başladı. Seslerini tanıyordum fakat kim olduklarını anlayamamıştım. Karnımda tekrardan sert bir darbe hissettim fakat bu bir tekme değil bıçak darbesiydi. Karnımı tutmaya çalıştım fakat bir diğer bıçak darbesini bacağıma yemiştim. Kolum, bacağım, karnım, omzum derken sayamadığım kadar, yaklaşık 6-7 tane, bıçak darbesi aldım. Kanımı hissediyordum. Üşümeye başlamıştım. Cebimde telefonu aramaya çalıştım fakat almış olmalıydılar. Artık kimseden ses gelmiyordu sanırım gitmişlerdi. Üşüyordum. Hissizleşiyordum. Bilincim kapanıyordu fakat vazgeçmemeliydim. Eğer şimdi vazgeçersem bir daha asla geri dönemezdim. Gözlerimi açık tutmaya çalıştım ve etrafıma bakındım. İleriden bir ışık geliyordu. Sanırım adamlardan biri telefonunu yere düşürmüştü. Oraya doğru sürünmeye çalıştım ama bu benim için gerçekten çok zordu. Kan kaybediyordum. Artık acımıyordu çünkü hissizleşmiştim. Tek hissettiğim her yerime yayılan kandı. Sürünerek ve her yerimden kan boşalarak telefona ulaşmayı başarmıştım. Hızlıca Berk'i aradım.
-Öl-ölüyor.
Nefes almak zorlaşmıştı.
-Ku-rtar beni.
-Atakan sen misin? Alo?! Atakan cevap ver! Neredesin! Geliyorum kardeşim dayan. Atakan lütfen dayan.
Onu duyuyordum ama cevap veremiyordum. Gözlerim kapanmıştı.Şimdi..
Arkadaşlar umarım beğenmişsinizdir. Tavsiye ve eleştirilerinizi bekliyorum.